İslamiyet'in ve onun hükümlerinin değerinin kendi yanında "pamuk prenses ve yedi cüceler" kadar geçerli olduğunu söyleyen ülkemizin ünlü yer bilimcilerinden bir zat Kur'an-ı Kerim hakkında diyor ki "Mesala dağ oluşum teorisi... Şimdi aç Kur'an-ı dağların depremlere mani olduğunu yazıyor. Gerçek ise tam tersi Adam bunu bilse feveran ederdi" diyor ve bu hükmünü de maalesef yanlış yazılan meallere göre yapıyor. Bu yalanını da sözde bilim kisvesiyle sunuyor. Halbuki işine öyle geldiği için yanlış yazılan meallere itibar etmek yerine araştırma zahmetinde bulunsaydı meselenin hakikatine ulaşırdı. Lakin mesele üzüm yemek değilde bağcıyı dövmek olunca derdinin de hakikate ulaşmak değil İslamiyet'e hakaret etmek için kendince yakaladığı fırsatı değerlendirmek olduğu görülüyor. Bilimin söylediğini Kur'an-ı Kerim doğruluyor, eksik bilgi  sebebiyle ya da kasıtlı olarak yanlış yazılan  mealler doğruyu söylemiyor. 

Kur'an'da Nahl Suresi 15.  Lokman Suresi 10. ve  Enbiya Suresi 31. ayetlerde geçen "EN TEMİDE" kelimesinin anlamı: "SARSILMASI" şeklinde tercüme edilir. Sarsılmaması olsaydı "EN LÂ TEMİDE" olması gerekirdi. Nahl suresi 15. Ayeti örnek verecek olursak "Ve elkâ (ve bıraktı, koydu, attı, oluşturdu) fîl ardı (yeryüzünde) ravâsiye (dağlar) en temîde (sarsılması, maalesef birçok mealde sarsılmaması olarak geçiyor) bikum (sizinle) ve enhâran (ve nehirler) ve subulen (ve yollar) leallekum (umulur ki böylece siz) tehtedûn (tehtedûne, yol bulursunuz, menzillerinize ulaşırsınız, hidayete erersiniz." Alimlerden Muhammed Ali Zabuni, konu ile alakalı olarak Safvetüttefasir isimli Arapça tefsir kitabının II. cilt, sayfa 121, son iki satırında, Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan II. Selim'e Şeyhülislamlık yapan Ebussuud Efendi'nin görüşüne yer vermiştir. Buna göre Şeyhülislam Efendi Nahl suresi 15. Ayeti şu şekilde tefsir etmektedir. "Ve kâne min haggıha en teteharreke kel eflaki bi etna sebebin felemma huligat el cibalü teveccehet bi sakliha nahvul merkezi fesaret kel evtadileha. 

Dağların hakkı zaman içinde sebepsiz hareketli olmasıdır ve dağlar ağırlığı nedeniyle dünyanın merkezinden yukarı doğru bir demir kazık gibi olması için yaratılmıştır."