Kıymetli dostlar, paralel evrenlerin ya da iç içe geçmiş geçmiş evrenlerin hakikatini Kuranı Kerim bizlere haber vermektedir. Yüce kitabımızda iç içe geçmiş evrenlerin olduğunu anlatan pek çok ayet bulunmaktadır. En'am suresi, 86. ayette: "İsmail'i, Elyasa'yı, Yunus'u ve Lut'u da (hidayete eriştirdik). Onların hepsini alemlere üstün kıldık." buyurulmaktadır. En'am suresi çok açıktır Hazret-i Allah dört seçkin peygamberinin de isimlerini sayarak onları alemlere (evrenlere) üstün kıldığını söylemektedir yani ne kadar çok evren olursa olsun isimleri sayılan nebilerin mübarek şahısları, irşadları ve ilimleri her evrende üstündür ve her zamanda üstün olacaktır zira Kuranı Kerim mucizesi gereği hem geçmişe hemde geleceğe hitap etmektedir. Bu sebeple Kuran'ın mesajı daimidir ama her aleme hitap etmektedir. Al-imran suresine göz atalım Rabbimiz  Al-i İmran suresi, 33. ayette: "Gerçek şu ki, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti" buyurmaktadır. Yine burada da isimleri sayılan nebilerin alemlere yani evrenlere üstün kılındığı söylenmektedir.

Şuara suresi ise yapısı gereği içeriğinde barındırdığı ifadeler bütünüyle gerçekten çok ilginçtir, 23. ayet: Firavun dedi ki: "Alemlerin Rabbi nedir?" Kıymetli dostlar lütfen ayete dikkat buyurun. Burada Firavun'un sorusu çok büyük önem arz etmektedir. Firavun "Rab nedir?" ya da "Rabbin  kimdir?" demiyor "Alemlerin Rabbi nedir?" diyerek sorusunu soruyor çünkü anlamıyor. Yaratıcı var ve o öyle bir yaratıcı ki alemlerin Rabbidir. Cevap ise daha da ilginçtir. Musa cevap verdi: "Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız, O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir (Şuara Suresi -24)." Alimler tefsir kitaplarında Şuara suresi 24. ayeti tefsir ederken buyurmuşlardır ki: "Musa (as) Hazretlerinin cevabı Firavun'un cahilliğini yüzüne vuran ve ağzını kapatan bir kelam olmuştur. Musa (as) Hazretleri "Ey Firavun, yüce Allah senin gücünün ve ilminin ulaşamayacağı bu dehşet verici evrenlerin Rabbidir demiştir". Dostlar şimdi de içinde alemler kelimesi geçen diğer ayetleri inceleyelim. Kalem suresi, 52. ayet: "Oysa o (Kur'an), alemlere bir zikr (öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün bir şeref)den başka bir şey değildir." Kalem suresi 52. ayet bizlere içinde yaşadığımız evrenden başka evrenler bulunduğunu ifade etmekle kalmıyor anlayanlar için Kuran'ın tüm alemleri açacak anahtar olduğunu da beyan buyuruyor. Tekvir suresi, 27. ayet: "O (Kur'an), alemler için yalnızca bir zikirdir" Dostlar zikrin kelime manasının anmak, hatırlamak olduğu göz önüne alındığında alemlerden haberdar olmak için Kuranı Kerim'i hakkıyla okumak lazım geldiği ve alemlerin sırlarını öğrenmek için Rabbimizi çokça anmamız gerektiği bilgisi ortaya çıkmaktadır. Ankebut suresi, 10. ayet: "Allah, alemlerin sinelerinde olanı daha iyi bilen değil midir?" Ankebut suresi 10. ayet ise gerçekten de dehşet verecek bilgiyi içinde barındırmaktadır zira "alemlerin sinesinde" sırların var olduğu ve sırları da Rabbimizin bildiği beyan buyurulmaktadır. Tûr suresi 6. ayette denilmiştir ki: "Ve tutuşturulmuş denize (yemîn olsun) ki, şübhesiz Rabbinin azâbı elbette vâki'(olacak)tır; onun için hiçbir def' edici yoktur!" Dostlar Tûr suresi 6. ayetle paralel evrenlerin ne alakası var diye düşünüyor olabilirsiniz. Alakası vardır çünkü et-Tûr 52/6 âyeti bağlamında Abdullah b. Amr ve Hz. Ali Efendimiz gibi sahâbîler arşın altında bir denizin bulunduğuna yani arşın altında başka başka  yaşamların var olduğuna işaret etmişlerdir. Bilimde  iç içe geçmiş alemler fikrine sonuna kadar sıcak bakmaktadır. Sevgili dostlar evrenin (evrenlerin) oluşmasına sebep olan Big Bang'i (Büyük Patlama) inceleyen astrofizikçi Ranga-Ram Chary, paralel evrenlerin izine rastladığını tüm dünyaya duyurmuştur. Avrupa Uzay Ajansı (ESA) çalışanı Chary, Big Bang'den 100 bin yıl sonrasını incelediğinde parlak noktalar saptadığını, bu noktaların bizim evrenimiz ile çarpışan paralel evrenler olduğunu söymektedir. New Scientist dergisinde yayınlanan araştırmaya göre de içinde yaşadığımız evren tek değildir. Başka bir deyişle yüzlerce alternatif evrenden biri olan evrenimiz çok daha büyük bir boşluğun içinde yer almaktadır. Bilim dünyasının üstünde kafa yorduğu paralel evrenler konusunu bir kez daha gündeme taşıyan, araştırması hakkında Astrophysical Journal'da bir yazı kaleme alan Chary'e göre, paralel evrenlerde sadece tarih çizgisi değil fizik kuralları bile farklı olabilir. Bu sonuçlara ulaşmak için kozmik mikrodalga arka plan modelleri kullanan Chary, daha sonra yıldız, gaz ve tozdan gelen sinyalleri kaldırmıştır. Bu işlemlerin ardından söz konusu parlak noktaların izine rastlamıştır çünkü ESA'nın Planck Uzay Teleskobu, bir süredir evrenimizin kozmik mikrodalga arka planını çıkarmaktadır. Mevzunun daha ilginç olan kısmı ise şudur: Aslında, insan oğlunun vücudunda bulunan elementler, evrendeki elementlerin aynısıdır. Onun bünyesinde var olan maddî-manevî cihazlar da kâinattaki bazı alemlerden haber vermektedir. Örneğin; insandaki kalp, Arş’ın bir numunesi olduğu gibi, kuvve-i hafızası da Levh-i Mahfuzdan haber vermektedir. Yine, insandaki hayal dünyası, misal aleminden; ruhu, alem-i ervahdan haber vermektedir. İnsana hizmet edecek hatta içinde bulunan sırlar farkına varıldığında insana itaat edecek  şekilde düzenlenen kâinatın kapıları zahiren açık görünse de gerçekte kapalıdır. Kainatın anahtarı insanın “ene”sine, öz benliğine bağlanmıştır. Allah’a kulluk görevini yerine getirdiği nispette insanın, öz benliğindeki anahtarlar işlemeye başlar ve o anahtarlar gizli alemlerin kapılarını açarlar. Misal alemine seyahat eden velilerin verdikleri haberler, sizlere arz ettiğim hususun açık delilidir. Bilimden ve tasavvufi hakikatlerden öyle anlaşılıyor ki şu görmekte olduğumuz şahadet alemi kainattır. Berzah, Misal, Ceberut, Melekut 

alemleri gibi gaybî alemlerin üzerinde serilmiş bir perdedir, iç içe geçmiş evrenleri dahi içinde saklamaktadır. Sevgili dostlar, insanın hem maddi bir bedeni hem de manevi boyutu olan ruhu vardır. Maddi bedeni gördüğümüz halde manevi yönlerini göremiyoruz. Gözü, kulağı görüyoruz ama görmeyi ve duymayı göremiyoruz. Bedeni görüyoruz ama sevgi, endişe, öfke, merak gibi binlerce hissiyatımızı göremiyoruz. Fakat görmüyoruz veya göremiyoruz diye onların varlığını da inkar edemiyoruz. Bunun gibi kainatta iç içe olan o alemleri de göremeyişimiz, onların olmadığı anlamına asla gelmemektedir. Kainatta iç içe olan o alemleri görebilmek için kişiye lazım olan arınmış bir kalp ve terbiye edilmiş nefistir zaten bilimsel veriler bizlere başka başka alemlerin varlığını bildirmektedir. 

Kainatın maddi ve manevi; görünen ve görünmeyen alemleri vardır diye sizlere arz ettim. Bunu açıklarken kullandığım ifadeler farklı bile olsa, işin özü aynı şeye dayanmaktadır yani aynı şeyden paralel evrenlerden  bahsetmekteyim.

PARALEL EVREN NEDİR?

Çoklu evren teorisine göre, 93 milyar ışık yılı genişliğinde olan evrenimiz çoklu evrenin çok küçük bir kısmına tekabül etmektedir. Başka bir deyişle içinde yaşadığımız evren büyük bir alanın sadece ufacık bir parçasıdır. Doğu Tennesse’deki Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı’nda çalışan bilim insanlarının paralel evrene geçit açmanın yolunu buldukları da dünya kamuoyunda  konuşulmaktadır. İngiliz gazetesi Independent'ta yer alan habere göre, ekip geçen yaz içerisinde paralel evrene ilk bakışı atmamızı sağlayabilecek ekipmanların yapımını tamamladı. Bilim insanlarının söylemlerine göre bu "ayna evren" parçacıklar, gezegenler ve belki de yaşamla pek çok açıdan bizimkinin kopyası olabilir. Araştırmacılara ilham veren çalışma, 1990’lı yıllarda yapılan ve nötron parçacıklarının, atom çekirdeğinden proton parçacıklarının çıkartılmasından sonra çökme sürelerinin incelendiği bir başka deneydi. Paralel evren teorisi, yani içinde yaşadığımız evrenin dışında çoklu evrenlerin de var olduğu gerçeği sizlere arz ettiğim gibi dünya bilim çevrelerinin gündeminde. Zira yerçekimi dalgalarının bazı bölgelerde ekstra bir boyuta geçtiğini söyleyen Max Planck Institute for Gravitational Physics'te görev alan bilim insanları bunun paralel evren teorisini kanıtladığı görüşündedirler. New Scientist'e konuşan araştırma ekibinin başındaki isim Gustavo Lucena Gomez, içinde yaşadığımız evrende ekstra boyutlar olduğunun kanıtlanmasının uzay zaman anlayışımızı kökünden değiştirdiğini söylemektedir. Sevgili dostlar, Hazret-i Pir Niyazî-i Mısrî Efendimizin divan-ı şerifinden "Alemlerin Rabbi nedir?" bilgisine ve iç içe geçmiş evrenlere işaret eden bir nutk-u şerif ile makaleme son vermek istiyorum. Hoşça bakın zatınıza! 

"Vech-i mutlak günde yüz bin çehreden yüz gösterür 

Yerde gökde anı yazar cümleten nakkaşlar 

Vech-i Ehadiyyet ki şu eşyâda görünmiş

Bu kesrete ancak anı seyrâne mi geldin 

Şu kim ola vuslatda halvet bula celvette 

Bu Mısrîye kesretde vahdet yolunu göster 

Vahdeti kesretde bulmak kesreti vahdetde hem 

Bir ilimdir ol ki kamu ilm ü irfân andadur"