Kıymetli dostlar, ABD Savunma Bakanlığı'na (Pentagon) bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı, Türkiye'ye 3,5 milyar dolar değerindeki Patriot hava ve füze savunma sisteminin satışını onayladı. Washington ve Ankara'nın pazarlığa oturması için ise ABD Senatosu'nun onayı gerekiyordu ki o onayda senatodan geçti. Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı'ndan perşembe günü yapılan açıklamada, Türkiye'nin 80 adet Patriot tipi GEM-T füzesi ve 60 farklı füze talebinde daha bulunduğu belirtildi.

Rusya ile Türkiye, Aralık 2017'de S-400 füze savunma sistemi satışı için anlaşma imzalamıştı.

Başta ABD olmak üzere bazı NATO ülkeleri Türkiye'ye tepki göstermişti. Peki, Türkiye, S-400'lerden vazgeçmeden ABD'den Patriot hava ve füze savunma sistemi satın alabilecek mi? ABD Senatosu'nun onayı, S-400'lerden vazgeçilmesine mi bağlı? Büyük şeytan ABD’nin Dışişleri Bakanlığı: "Türkiye'yi uyardık." diyor. Bu soruların iletildiği ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bir sözcüsü, nihayetinde Patriot'un, S-400'ün NATO ile uyumlu ve sahada test edilmiş alternatifi olduğunu hatırlattı: "ABD yıllardır hava ve füze savunmasında Türkiye ile işbirliği içinde çalışmak istediğini açıkça belirtiyor. Diğer sistemler arasında Patriot'u değerlendirmesi için fırsatlar sunuyor." Büyük şeytanın sözcüsü, S-400 satışının, Patriot müzakerelerine sıra gelmeden, hâlihazırda ABD ile Türkiye arasında anlaşması yapılmış birçok silah ve savaş uçağının alımını dâhi etkileyecek bir yaptırım programına yol açabileceğinin altını kendince çiziyor ve Türkiye'ye aba altından sopa gösteriyor: "ABD Türkiye'ye, Rus S-400 füze savunma sistemini alma planlarını sürdürmesiyle ilgili çok ciddi endişeleri olduğunu açıkça söyledi. Türkiye'yi, muhtemel bir S-400 alımının sonuçları konusunda uyardı. Bunlar, Türkiye'nin F-35 programına katılımının yeniden değerlendirilmesi ve bu işlemde rol alan bireylere, özel şirketlere ve kamu kuruluşlarına yönelik olarak, Amerika'nın Düşmanlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) yaptırımlarının harekete geçirilmesine yol açar." 

Türkiye'den Teknoloji Transferi Şartı

Ancak hem Türk hem Rus yetkililer, ABD'nin Patriot satışına onay vermesinin S-400 anlaşmasını etkilemeyeceğini söylüyor. Zira Rusya'nın Türkiye'ye  S-400'leri satmaya bu şekilde de ABD'nin oyunlarını bozmaya, Nato'ya ayar vermeye, Türkiye'nin de teknoloji transferi yaparak cihan devleti olma yolunda emin adımlar atmaya ihtiyacı var.

Pentagon, Türkiye'nin satış şartlarında bazı düzeltmeler istediğini açıkladı.

Görüşleri alınan Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, Ankara'nın en önemli şartının teknoloji transferi olduğunu söylüyor. Çünkü S-400’ler yazılımları ve entegre sistemleriyle birlikte Türkiye'ye gelecek. Müzakereler için öncelikle ABD Kongresi'nden 25 temsilci ve Patriot üretimi yapan Amerikalı Raytheon ve Lockheed-Martin şirketlerinden 40 yetkili Türkiye'ye giderek anlaşmayı müzakere edecek. Müzakerelerin ne zaman başlayacağı ise henüz bilinmiyor. Ancak Türkiye yeniden cihan devleti olmak için ve ayrıca da güvenliği için S-400lerden asla vazgeçmemelidir.

'S-400 anlaşmasından geri dönüş planı yok'

BBC Türkçe 'ye konuşan bir Türk güvenlik yetkilisi ise S-400'ler için imzalanan anlaşmadan geri dönüş planı olmadığını söyleyerek gönüllerimize su serpmiştir. Yetkili, "2,5 milyar dolarlık füze savunma sistemleri NATO'yla uyumlu olmadığı gerekçesiyle Türkiye'de çürümeye bırakılamaz, kullanılacak." dedi. Teknoloji transferinin sadece kullanım konusunda değil, sistemin üretimi konusunda da eğitim anlamına geldiğini belirten yetkili: “Ankara’nın planı, bu noktada ASELSAN'ın bir ara yüz programı geliştirerek hem NATO uyumuyla ilgili sorunları, hem gizli bilgilerin iki sistem arasında paylaşılması riskini ortadan kaldırmak olduğunu" da söylemiştir. ABD’nin S-400'lerle ilgili duruşunun politik olduğunu söyleyen yetkili, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in Eylül ayında bu konuda yaptığı şu açıklamayı hatırlattı: "Askeri kapasitelerini geliştirmek, ülkelerin kendi ulusal kararıdır. NATO için önemli olan farklı sistemlerin müşterek bir şekilde çalışabilmesidir." Ancak kıymetli dostlar, NATO’dan, Rusya ile Türkiye arasındaki anlaşmanın endişe yarattığına ilişkin açıklamalar da geldi. Endişeliler zira S-400 füze sistemi İstanbul ve Anadolu'ya kurulursa zaten kendilerine her konuda ayak direyen aziz Türkiye Devleti’ne ABD hiç bir isteğini yaptıramayacağını biliyor. Temmuz 2018'de NATO'nun Avrupa Müttefik Kuvvetler Hava Komutanı Tod Wolters, Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemi edinmesinin, NATO'nun "bilindik düşmanlarının", radardan kaçabilen beşinci nesil F-35 savaş uçaklarının nasıl çalıştığını anlamasına neden olabileceğini söyledi. S-400'ler, NATO sistemlerinin çoğunu "düşman" olarak tanımlıyor ve "düşman gördüğü yerde" harekete geçmeye programlı. Amerika bu manada Türkiye'de de S-400’ler olursa gökyüzünde hareket kabiliyetini kaybedeceğini biliyor. Kıymetli dostlar, ABD bulduğu her fırsatta Türkiye'ye aba altından sopa göstermeye devam ediyor. Suriye’de yürütülen operasyonlarda kullanılan silahların ve askeri malzemenin çoğunda ABD yapımı bir parça bulunduğunu dile getiren yetkili, hem bu operasyonların olumsuz etkilenmesinden hem de Türk ordusundaki işleyişe zarar vermesinden endişe duyulduğunu söylüyor.

Patriot ve S-400 trafiği

-Türkiye ve Rusya, 2017'de, Afrin operasyonu başlamadan önce S-400 anlaşmasının sonlandırılması konusunda uzlaştı.

-Ankara, S-400 anlaşmasını NATO'ya anlatabilmek için önce ABD ile Patriot görüşmelerine başladı.

-Türkiye, Eylül 2017'de Patriot için ABD'den resmi talepte bulundu ancak ABD Patriot konusunda çıkarabileceği her türlü zorluğu Türkiye çıkardı.

-Washington'dan net bir cevap gelmeyince, 29 Aralık 2017'de S-400 satışı için Rusya ile imzalar atıldı.

-Ankara, "Kendimi korumak ve savunmak zorundaydım." diyerek haklı olarak S-400 anlaşmasının arkasında durdu.

Kıymetli dostlar, şimdi sizlere MIM-104 Patriot füze sisteminin ve S-400’ün özelliklerini yazacağım ki neden ABD’nin Rusya dan S-400 almamızı istemediği tam olarak ortaya çıksın. 

MIM-104 Patriot:

MIM-104 Patriot (Phased-Array TRacking and Intercept Of Target), ABD Raytheon Company yapımı uçaksavar füzesidir. Uçaklara olduğu kadar, taktik balistik füzelere karşı da kullanılabilmektedir. Lakin çok hatalı bir sistemdir çünkü Körfez Savaşı’nda Irak’ın elindeki Scud füzelerine karşı pek bir etkisi de olmamıştır. Track Via Missile (Füze Güdüm Sistemiyle İzleme) tam güdümlüdür. Mobil ve sabit rampadan kullanılabilir. Çok fonksiyonlu AN/MPQ 53 radarı mevcuttur. Amerika, Körfez Savaşı’nda, Türkiye, İsrail ve Suudî Arabistan’daki önemli sanayii merkezlerini, limanları ve diğer stratejik yerler dâhil yerleşim merkezlerini korumak için Patriot ve Hawk füze bataryalarını kullanmıştır. Bu savaşta Patriot, Hawk ve E-3 Awacs sistemleri birbirlerini tamamlayarak bölge savunması görevini yerine getirmişlerdir yani anlayacağınız Patriotlar tek başına pek bir işe yaramamışlardır. Esas itibariyle hava savunmasının sevk ve idaresini yapan Patriot atış ünitesi, diğer ana parçalardan ayrı olarak görev yapmaktadır. Normal olarak sistem bilgi koordinasyon merkezi aracı tarafından kontrol edilen bir taburda birleştirilmiş altı üniteli gruplar hâlinde kullanılmaktadır. Körfez Savaşı’nda Irak’tan gelebilecek olası tehditlere karşı çevresinde bulunan ülkelere yerleştirilen Patriot’lar, özellikle İsrail ve Suudi Arabistan’da etkin olamamışlardır. Irak’tan gelen SCUD ve Al Hussein füzelerini durdurmakta yetersiz kalan Patriot’ların, Suudi Arabistan’da %80, İsrail’de ise %50 oranında başarılı olabildikleri belirtilmiştir. Dostlar görüyorsunuz ya bu kadar başarısız bir sistemle Türkiye'yi savunmak imkânsızdır. Görünen o ki ABD'nin zaten her türlü açığını bildiği Patriot hamlesi göz boyamaktan başka bir şey değildir. Bu başarı oranlarının Suudi Arabistan ve İsrail hükümetleri tarafından sansürlendiği biliniyor. Gerçek başarı oranının Suudi Arabistan’da %70, İsrail’de ise %40 olduğu bilinmektedir. İlk olarak uçaksavar bataryası olarak üretilen ve daha sonra füze savunma sistemine evrilen Amerika Birleşik Devletleri menşeli bir füze savunma sistemidir. Savunma menzili sebebiyle uzun menzilli hava savunma sistemi olarak da adlandırılmaktadır. Birinci Körfez Savaşı’nda Amerika Birleşik Devletleri üslerinin Irak Ordusu elinde bulunan SCUD füzelerinden korunması amacıyla çeşitli ülkelerdeki NATO ve Amerika Birleşik Devletleri üslerine yerleştirilmiştir. Savaş esnasında başlıca kurulan ülkeler Suudi Arabistan, Kuveyt, Türkiye ve İsrail Devletleridir. Hâlihazırda zaten Türkiye NATO üyeliği sebebiyle İsrail ile birlikte Patriot Füze Savunma Sistemini kullanmaktadır. Patriot Füze Savunma Sistemleri, Rus S-400 Füze Savunma Sistemleri yanında adeta oyuncak gibi kalkmaktadır. ABD'nin telaşı da zaten bu yüzdendir. Performansı istenilen düzeyde değildir ve gerekli arge çalışmaları yapılmaz ise yakında bütün pazar payını S-400 füze savunma sistemlerine kaptıracaktır böyle bir şeyin olması ise ABD için sonun başlangıcı demektir. Başarı oranı özellikle kısa menzilli füzelerde neredeyse yok gibidir. Bunun en iyi örneğini Gaziantep’e yerleştirilen Patriot füze bataryaları ile görebiliriz. Bataryalar yanı başındaki Kilis’i kısa menzilli roketlerden koruyamamıştı. Bunda mürettebatın hatası olduğu gibi Patriot Füze Savunma Sistemlerinin bazı eksiklikleri olduğu da belirlenmiştir. Kıymetli dostlar, şimdi gelelim ABD'nin korkulu rüyası efsane kıyamet silahı S-400'ü anlatmaya. S-400 Triumf (Rusça: С-400 "Триумф" NATO kod adı: SA-21 Growler), orta menzilli hava savunma sistemi S-300'den geliştirilmiş yeni nesil Rus yapımı kısa-orta-uzun menzilli hava savunma ve saldırı füze sistemidir. S-400 1979'da S-300'ün ortaya çıkmasından hemen sonra 1980'lerin başında o zamanki adıyla Almaz Merkezi Tasarım Bürosu tarafından (günümüzde Almaz Bilimsel Endüstriyel Şirketi) Sovyetler Birliği'nde geliştirilmeye başlanmış ve gelişim süreci SSCB'nin dağılması nedeniyle uzun bir evrim süreci geçirerek olmuştur. S-400'ün S-300 sistemlerinden en önemli farkı daha fazla hedefi aynı anda takip edebilmesi ve hedeflere kilitlenebilmesidir. Ayrıca S-400ler gelişmiş elektronik karşı tedbirlere de sahiptir. S-400'de kullanılan radarlar hafif radar izine sahip olan ve hayalet uçak tabir edilen hedefleri takip edebilme yeteneğini de bünyesinde barındırmaktadır. S-400'ün kullandığı füzeler Rus Hava Kuvvetleri'nin mevcut hava savunma sistemlerini azaltma programına paralel olarak kısa, orta ve uzun menzillerde aynı anda kullanılabilecek değişik füzelerden seçilmiştir. Orta menzilli 9M96 füzesi aktif radar güdümlü bir füze olup 120 km menzile sahiptir ve hedefi vurma kabiliyeti uçaklara karşı 1 üzerinden 0,9 ve insansız uçaklara karşı 0,8 olarak hesaplanmıştır. Bu füzenin bir üst türevi olan 48N6DM 30 Nisan 2004 tarihinde Kapustin Yar test merkezinde test edilmiştir. Uzun menzilli yeni bir füze olan 40N6, 400 km menzile sahiptir (MIM-104 Patriot ve S-300'ün iki katı) ve yarı aktif - aktif güdümle hedefe yönlendirilebilir. Bu füzenin hedefleri AWACS erken uyarı uçakları, sinyal karıştırıcı uçaklar ve balistik füzelerdir. Füzenin hızı olan 4,8 km/saniye (17280 km/saat) aynı hızda hareket eden hedefleri vurmasını sağlar. S-400'ün radarları S-300 sisteminde kullanılan 64N6 ve 76N6 radarlarının gelişmiş bir türevi olan 96L6'dır. S-400 komuta merkezi aynı anda 6 bataryaya komut verebilir ve her batarya 12 fırlatma aracına komuta eden bir 96L6 radara sahiptir. Bu radarlar hayalet uçak tabir edilen hedefleri izleme ve bu hedeflere kilitlenme yeteneğine sahiptir Düşünün ki dostlar bu öyle bir teknolojidir ki ABD'nin korkulu rüyasıdır gerçekten de Türkiye S-400lere sahip olduğu anda ABD'nin gökyüzü hâkimiyeti bitecektir. Gelecekte 96L6 radarların daha da geliştirilmesiyle 500-600 kilometreye kadar etkili olacakları düşünülmektedir. Rusya'da 2009 senesi itibarıyla iki tabur konuşlanmıştır, S-400'ü kullanmak ve yönetmek için. 2011 yılında Moskova'nın kuzeyine iki tabur daha yerleştirilmiştir (Bir S-400 taburu minimum 8 fırlatıcı ve 32 füzeden oluşur). Rusya'nın uzak doğusunda ve Japonya'nın kuzeyindeki Kuril Adaları bölgesine de S-400 sistemleri yerleştirileceği açıklanmıştır. Özellikle son yaşanan olaylar dikkate alındığında bir ülkenin hava savunma sisteminin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. ABD’nin Tomahawk  füzeleriyle Suriye’nin Humus vilayetinde ki Şaryat hava üssünü 59 füzeyle vurması, beraberinde Suriye’de bulunan hava savunma sistemlerinin yeterliliğini tartışmaya açmıştır. Özellikle insanlar sosyal medyada “S-400 ne işe yarar” gibi haklı sorular sormaya başlamışlardır. Bu gibi sorulara yanıt olarak da bu yazıyı yazdım. 24 Kasım 2015 tarihinde Rusya’ya ait SU-24 tipi savaş uçağının Türk F-16 ları tarafından düşürülmesinin ardından Rusya; Lazkiyede ki Himeymim hava üssüne S-400 hava savunma sistemi yerleştirdi. Peki, neden ABD’nin saldırısında Rusya’nın o kadar övgüyle bahsettiği S-400 hava savunma sistemi karşılık vermedi veya veremedi? İşte bu soruya yanıt verebilmek lazımdır. S-400 ün birçok farklı uçak ve füzeleri vurabildiği bilinen bir gerçektir. Buna ABD’nin Suriye’de kullandığı Tomahawk seyir füzesi de dâhildir. Rusya isteseydi ABD’nin saldırılarını engelleyebilirdi. Teknik olarak S-400 bu saldırıları engelleyebilecek güçte. Neden ABD'nin füzelerinin engellenmediği sorusunun cevabı ise Putin’in ordusuna verdiği emirde gizlidir. Putin S-400’lerin özelliklerinin tam olarak ifşa olmaması için çok gerekmedikçe bataryaların ateşlenmemesi gerektiğini söylemiştir. Kıymetli dostlar, S-400’ün teknik ve taktik özelliklerine kısaca bakalım ve artık yazımızı nihayete erdirelim.

Füze hızı: 4800m/s

Kuruluş süresi: 5 dk

Savaşa hazır duruma getirilme süresi: 3 dk

Aynı anda takip ettiği hedef sayısı: 300

Aynı anda vurulan hedef sayısı: 300

Kıymetli dostlar, sözün özü şudur ki Türkiye’nin hava savunmasını güçlendirmek, toprak bütünlüğünü de koruyabilmek adına yapması gereken şey acilen Rusya ile yapılan anlaşma gereği S-400’leri topraklarımıza getirmek ve ateşe hazır halde tutmaktır. Ayrıca böyle bir şeyin yapılması ABD'nin gökyüzünde ki hâkimiyetini bitireceği gibi canı istedikçe Türkiye’yi tehdit etme kabiliyetine de çok ciddi zarar verecektir. Son söz: Türkiye S-400’leri almalı hatta başarılır ise yedek sistem olarak Patriotlara da sahip olmalıdır lakin bu uzun vadede ülkemizin savunulmasında yeterli olmayacaktır. Esasında Türkiye’nin yapması gereken şey hem Patriot hem de S-400’leri üretebilecek güce ve teknik kabiliyete sahip olmaktır vesselam.