Günümüzde özellikle internet sağlayıcıları firmalar ile GSM operatörlerinin başını çektiği hizmet sağlayıcıları, tüketicileri ellerinde tutmak amacı(!) ile taahhütlü/indirimli kampanyalar düzenlemektedirler. 

Elbette indirim dendiğinde, piyasa koşulları ile oluşmuş fiyattan bir kısmından feragat edilmesi anlaşılır. Ancak genelde tekel konumunda olan hizmet sağlayıcıları masa başında yüksek fiyat göstermekte, tüketici ile sözleşmeyi de gösterilen fiyattan çok daha düşük bir fiyat üzerinden yapmaktadırlar. Tüketici sözleşmeyi feshetmek istediğinde önüne cezai yaptırımları aratan bir tabloyu koymaktadırlar. Onikişubat Tüketici Hakem Heyetine yapılan bir başvuru dosyasındaki sözleşmeye göre güya fiyatı aylık 254,00 lira olan hizmet, taahhüt verildiği takdirde 46,90 lira olacaktır. Dolayısıyla tüketici üç ay sonra sözleşmeyi feshetmek istediğinde, sağlayıcı kendisinden cezai şart istemeyecek, ancak cezai şarta rahmet okutacak bir bedeli yani (207,10*3=) 621,30 lira indirim bedelini ve elbette sağlandığı iddia edilen diğer bedelleri talep edebilecektir.

Abonelik sözleşmelerini düzenleyen yasa hükmü 52.maddede düzenlenmiştir. Buna göre abonelik sözleşmesi, tüketicinin, belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan sözleşmelerdir. Dolayısıyla, taahhüt içerip içermemesine bakılmaksızın tanım çerçevesine giren her türlü sözleşme ‘abonelik sözleşmesi’ olarak değerlendirilecek ve tüketiciler bu kapsamda kendilerine tanınan hakları özgürce kullanabileceklerdir. Mezkûr maddenin 4 no’lu fıkrasına göre ise ‘Tüketici, belirsiz süreli veya süresi bir yıldan daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahiptir.’Dolayısıyla, süresi belli olmayan sözleşmeler ile süresi belli olan ancak sözleşme süresi bir yıldan (bir yıl hariç) uzun süreli sözleşme imzalayan tüketiciler ister taahhütlü olsun, ister olmasın istedikleri an sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olurlar.

Yasaya göre hal böyle ise BİNDİRİM OYUNU’nun dayanağı ne? Bu sorunun cevabı firmaların savunmasında açığa çıkıyor: Abonelik Sözleşmelerinde dair yönetmelik. Yönetmeliğe baktığımızda, ‘Taahhütlü Abonelik’ adı altında yeni bir başlık açıldığını ve tüketicinin belli süre ayrılmayacağını taahhüt eden sözleşmelerde, tüketicinin sözleşmeyi feshetmesi halinde cezai şarttan çok daha ağır bir faturanın tüketicinin önüne getirilebileceğine cevaz verildiğini görüyoruz. 

1- Yönetmelik hükmü yasaya aykırıdır, dikkate alınamaz. 

Öncelikle yönetmeliğin bu hükmünün yasaya aykırı olduğunu söyleyelim. Çünkü bir yıldan uzun süreli aboneliklerde tüketicilerin bağlanmasını yasaklamak için yasa maddesinin getirdiği cezai şart hükmü ters yüz edilmiştir. Yasa maddesi ‘Tüketici, …abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahiptir.’ derken, sağlayıcılar yönetmeliğin verdiği cevazla indirim adı altında cezai müeyyideye rahmet okutacak bedelleri tüketicinin önüne koymaktadırlar. 

2- Yasa maddesi yönetmeliğe kapsam dışı satışları belirleme yetkisi vermemiştir. Yasanın 52 maddesinin son fıkrası ile yönetmelik çıkarılacağı öngörülmüş ancak çıkarılması öngörülen yönetmeliğin içeriği sınırlandırılmıştır. Yasa hükmüne göre, çıkarılacak yönetmelik sadece; 

a) Sözleşmenin zorunlu içeriğini, 

b) Tüketici ile satıcı/sağlayıcının hak ve yükümlülüklerini ve,

c) Uygulamanın usul ve esaslarını düzenleyebilecektir.  

Yönetmeliğe baktığımızda, yasanın verdiği bu çerçevenin dışına çıkıldığını, yasa koyucu gibi davranılarak yeni bir tanımlama yapıldığını ve taahhütlü sözleşmelerin kapsam dışına çıkarıldığını görüyoruz. Dolayısıyla bu yönüyle baktığımızda da taahhütlü abonelik sözleşmelerinin yasaya aykırı olduğunu söyleyebiliriz.

​Gerek Muş Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.02.2021 tarihli kararı gerekse Kahramanmaraş 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin aşağıda detayını verdiğimiz kararı bu düşüncemizi teyit eder niteliktedir. Tüketici Mahkemesi sıfatı ile davalara bakan mahkemelerimiz indirim bedeli adı altında tüketiciden alınan ücretin tüketiciye iadesine hükmetmiş, tüketici hakem heyetlerinin kararını bozmuştur. Umut edilir ki Yargıtay’ın ilgili dairesi de benzeri kararları onayarak tüm mahkemelerin önünü açacak yeni bir içtihat oluşturur ve piyasaya dayatılan bu haksız uygulamayı ortadan kaldırır. 

Tüketici, süresi bir yıldan daha uzun olan taahhütlü abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahiptir. Tüketiciden indirim bedeli olarak alınan ücretin tüketiciye iadesi gerekir. (Kahramanmaraş 3.Asliye Hukuk Mahkemesi 26.10.2021, Esas: 2021 / 286, Karar: 2021 / 656)

3- Uygulamalar yönetmeliğe de aykırıdır.  

Yönetmelik hükmü yasaya uygun olsa bile piyasadaki uygulamalar yönetmeliğe aykırıdır. 

​Bir an için yönetmelik hükmünün yasaya uygun olduğunu farz edelim. Yönetmelik hükmüne göre, tüketici taahhüt ettiği süreden önce sözleşmeyi sonlandırırsa sağlayıcı sağladığı indirim bedellerini geri alabilir. 

​Bu hükme göre bir indirimde bulunulmuşsa bu indirim miktarı geri alınabilir. Dolayısıyla öncelikle bir İNDİRİM yapılmış mı yapılmamış mı, yapılmış ise ne kadar yapılmış bunun tespit edilmesi gerekir. İndirim yapılıp yapılmadığını tespit etmek mümkün, aynı hizmetin piyasada taahhütsüz bir şekilde kaç liradan alıcı bulduğu bulunarak tüketiciden alınan ücret ile karşılaştırıldığında aradaki fark gerçek indirimolacaktır. Eğer yönetmelik hükmü uygulanacaksa sadece bu gerçek indirim miktarı geri istenebilir. 

​Peki uygulamada ne yapılıyor?

​Tüketici ile piyasa şartlarında oluşan fiyat karşılığı bir sözleşme yapılıyor, tüketici sadece ödediği fiyat üzerinden anlaşma yaptığını zannediyor. Halbuki masa başında belirledikleri ücreti satış fiyatını sonra tüketiciden alacağı güya indirimli bedeli sözleşmeye geçiriyor, tüketici sözleşmeyi sonlandırdığında önüne bu fark konuyor. Yönetmelik hükmü doğru olsa bile uygulamalar yönetmeliğe aykırıdır.

Bakanlığa çağrımız!​

​Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 8.maddesine göre bakanlığın haksız şartları denetleme yetkisi vardır. Bu madde kapsamında sözleşmelerde yer alan BİNDİRİM OYUNU’nasebep olan haksız sözleşme şartları sözleşmelerden çıkarılmalıdır.

​Yasaya göre bakanlığın hâksiz ticari uygulamaları durdurma yetkisi vardır. Yasanın verdiği yetki kullanılmak suretiyle bu haksız uygulamaya son verilmelidir. 

​Ancak sorunun kaynağı ilgili yönetmelik ve taahhütlü aboneliklere cevaz veren yönetmelik hükmü. Bakanlık kronik hale gelen ve tüketicileri mağdur eden bu uygulamayı sonlandırmak istiyorsa yönetmelikten bu aykırı hususları çıkarmalı, yönetmeliği yasaya uygun hale getirmelidir.