1914, Birinci Dünya Savaşında Osmanlıyı çepeçevre kuşatan dış güçlere karşı hem içeriden ve hemde dışarıdan kuşatan zihniyet bu günde aynı şekilde tarihine saygısızlığı sürdürmeye devam etmektedir. Halbuki her cephede kafire kök söktüren; cepheden cepheye koşan Şanlı Ordumuz yüz binlercesini öldürüp yüz binlercesini esir alarak tarihe mal olmuş Dedelerimizi Rahmetle Minnetle anıyorum. Yüce Rabbim bizleri onlara komşu eylesin.

         29 Nisan 1916; Birinci Cihan Harbinden iki yıl geçmesine rağmen Osmanlı Ordusu tüm cephelerde Zaferden Zafere koştu. Peygamber Ocağı öyle bir Zafere imza attı ki 40.000 kişilik İngiliz lejyonunu yok etti ve adeta kumlara gömdü. Komutanlarını da esir aldı. Bu Zafer Bayram olarak 1946 yılına kadar kutlandı. İngilizlerin ricası ile zamanın Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Başbakan Şükrü Saraçoğlu tarafından kutlanılmasına son verildi. Kitaplardan ve kayıtlardan çıkarıldı.

          İkinci Dünya Harbinde Türkiye’nin Batı Bloğunda yer almasıyla başlayan süreç taririhi silmeye devam ettirildi. KUT-ÜL AMMARE’nin Bayram olarak kutlanması yasaklandı. 70 yıldır kutlanmayan bu zaferin gündeme taşıyanlardan Allah razı olsun. Ancak, her zaman olduğu gibi batı aşıkları dün olduğu gibi bu günde varlardır ve gündeme taşınmasından rahatsız olacaklardır.

          Şanlı Zaferimizin yüzüncü yıl kutlanması gerektiğini, Milli Eğitim Bakanımızın gündeme taşıması ve kutlama kararı almasını, 6 Şanlı Ordumuz ve Kahraman Komutanlarımızı yeniden anmak ve kutlamak açısından son derece heyecan vericidir.

          Birileri 23 Nisan Bayramına rakip olarak gördükleri için rahatsızlıklarını dile getirmeye devam ediyorlar. Evet, 23 Nisan’da bizim, 29 Nisan’da bizim. Tekraren, Zaferin Mimarları Nurettin Paşa ve Halil Paşa’yı Kahraman Askerlerini rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad ve mekanları Ali, bizleri onlara komşu eylesin.

          Tarihi Zaferin Komutanlarından Mirliva (Tuğgeneral) Halil Paşanın 29 Nisan 1916 6.Bağdat Ordusuna mesajını yazmadan geçemeyeceğim.

          ORDUMA

          Arsanlar!

          Bu gün Türklere şeref’ü san, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın müsemmes semasında Şühedamızın ruhları şadu handa pervaz ederken, bende hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum.

          Bize iki yüz seneden beri tarihimizde okunmayan bir vakayı kaydettiren Cenabı Allaha hamd-ü şükür eylerim. Allah’ın azametine bakınız ki 1500 yıllık İngiliz devletinin tarihine bu vakayı ilk defa yazdıran Türk süngüsü oldu. İki senedir devam eden Cihan Harbi böyle bir parlak vaka göstermemiştir.

          İşte Türk sebatının İngiliz inadına kırdığı birinci vakayı Çanakkale’de, ikinci vakayı burada görüyoruz.

          Bu güne KUT Bayramı adını veriyorum. Ordumun her ferdi, her sene bu günü tesbit ederken şehitlerimize YASİNLER, TEBAREKELER, FATİHALAR okusunlar. Şühedamız, hayatı ulvi yatta, sema vatta kızıl kanlarla uçuşurken, Gazilerimizde gelecekteki zaferlerimize gözcü olsunlar. Mirliva Halil / Altıncı Ordu Komutanı   

                                                                                           

Yazarın www.maraspusula.com daki diğer yazıları.