Kahramanmaraş’ın kurtuluşunun 98’inci yıldönümünü kutluyoruz. 

Davullarla, zurnalarla, çete kıyafetleri giymiş edelerle, bacılarla kutluyoruz. 

Tam doksan sekiz yıldır bağımsızlığa, özgürlüğe, dine, diyanete, milliyete, bayrağa, vatana, ecdada sadakatimizin destanını bize gururla yaşatan ecdadı yâd ediyoruz.

Bütün Türkiye Anadolu’nun her yerinde benzer kurtuluş destanı yazmış olduğundan her yerde benzer duygularla kutlanan bu günler, Kahramanmaraş’ta bir başka yaşanır.

22 Şubat 1919. İşgal kuvvetlerinin, kilometrelerce öteden gelip, serhat şehri Maraş’ın dinini, namusunu, hürriyetini, bayrağını, bağımsızlığını, özgürlüğünü, istiklal ve istikbalini gasp etmeye cüret ettikleri yıl.

12 Şubat 1920. Maraşlının, serhat şehrini, dinini, namusunu,  hürriyetini, bayrağını, bağımsızlığını, özgürlüğünü, istiklal ve istikbalini 22 gün ve 22 gece süren elindeki kazmayla, kürekle, taşla, sopayla yüreğindeki iman ve vatan aşkıyla cüretkârları ve hainleri “mahreminden” kovalayıp, kaleye şehit kanıyla boyanmış bayrağı, yeniden bir daha indirilmemek üzere yüreklerine perçinledikleri yıl.

Maraş’ın mücadelesi kuru bir davanın kavgası değil dünyanın bugün önünde saygıyla eğildiği, eğilmek zorunda kaldığı bir destanın tarihidir. Maraş’ın mücadelesi sadece toprak kavgası değil, toprağın yoğurulduğu şühedanın emaneti vatanda sahip çıkma mücadelesinin örnek tarihidir.

Maraş’ın kurtuluş mücadelesi “Dünyayı bir elime ayı da diğer elime verseniz, bu davadan vazgeçmem” diyen Hz. Muhammed’i anlayan, Abdal Halil Ağa’nın davuluna doldurulmak istenen çil çil altını reddedip: “Ben din gardaşımın bağrına bağrına vuramam” duruşuyla dünyalık nimetleri elinin tersiyle çevirebilmenin, “1$”a satılan, zenginlik, makam, mevki için ihanet edenlere, vatana, dine, millete, bayrağa sadakat dersi veren unutulmaması gereken bir mesajıdır.

Maraş’ın kurtuluş mücadelesinin kahramanı Sütçü İmam ilk kurşunu, sadece hamamdan çıkan kadınlara sarkıntılık yaparak, peçesini yırtmaya çalışan işgal kuvvetlerinin sarhoş askerine ve şımarmış işbirlikçilerine sıkmamıştı. O, bu kurşunun ancak ve ancak Anadolu’nun namusuna, Türk milletinin ailesine, milletin bağımsızlık ve özgürlüğüne göz dikmiş işgalcilere karşı durulması gerektiğini gösteren mesajıydı.

Maraş’ın kurtuluş mücadelesinin kahramanı Rıdvan Hoca’nın “kalede bayrağı dalgalanmayan bir milletin Cuma namazı kılması caiz değildir” çağrısı, şanlı bayrağı yeniden, layık olduğu yerde dalgalanması için Maraşlıyı, şehadete davetindeki; bağımsızlığın, hürriyetin, özgürlüğün, vatanın sembolü bayrağa sahip çıkılmadığı yer dinin yaşanamayacağını, ezanın okunmayacağını haykıran mesajıdır.

Maraş’ın kurtuluş mücadelesi; vatan savunmasında birliğin, beraberliğin, dirliğin, sadakatin, milli karakterin, kadın erkek, genç yaşlı çoluk çocuk özgüvenine sahip olmanın, istiklal ve istikbal için kendi feda etmenin, evladından, hayatından gözünü kırpmadan vazgeçebilmenin önemini anlatan, yaşanmış tarihten günümüze gönderilen birlik ve dirlik mesajıdır. 

Kahramanmaraş’ın kurtuluş destanının her satırında yazan, iman ve sadakatle yoğrulmuş vatan ve millet sevdalısı olan Türk Milletinin, dünyaya yeniden yeniden Maraş’ta 98 yıldır söylenen; “Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet” haykırışının bin yıllık destanının mesajıdır. 

Bugün Kahramanmaraş destanını idrak edemeyen akılların, ihanet çetelerinin, milletin meclisine saldıran kahpelerin, “Mehmetçiğin” sınırlarımızda yazdığı mısraları ve yazacağı destanı anlamasını beklemek abesle iştigal olur ki medeniyet destanını yazmakla meşgul iken, Türkiye'nin abesle iştigal edecek zamanı yoktur.

Kahramanmaraş’ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun “98 inci yılı” bayram olsun, bayramımız kutlu, anlaşılır ve vakarda olsun. O gün şehadet makamın ulaşıp dirilenlere ve gazilere, rahmet ve selam olsun.