TARAFGİRLİK gözlüğünüzü çıkartın ve objektif bir şekilde Kahramanmaraş’ın yakın siyasi tarihine bir bakın.

Bakanlık yapan Ali Doğan ve Mehmet Sağlam dönemi hariç iktidar partileri Kahramanmaraş’ta hep güçsüz, cılız, birbirine düşmekten kentin derdini unutan bir tablo çizmişler.

Bu kentin insanları olarak geçmişten bu yana iktidarlardan yeteri kadar desteği alamamış olmaktan muzdarip olmuşuz.

Önlerinde lider olabilecek lokomotif bir isim olmayınca, zaten Ankara ve İstanbul’da lobisi olmayan Kahramanmaraş, hep öksüz çocuk olarak kalmış, TBMM’ye giden seçilmişlerde sadece “dostlar alışverişte görsün” misali milletvekilliği ünvanını kazanıp geri dönmüşler.

Kendileri “eski milletvekili” ünvanını kazanmışlar ama kent adına bir kazanım, üzücüdür ki, “sıfıra sıfır, elde var sıfır” olmuş.

BAŞKA KENTİN VEKİLİ OLURSA!

SEVGİLİ dostum, arkadaşım Mimar Mustafa Şenel, şöyle bir soru sordu: “Bundan sonraki seçimde Mahir Ünal’ın İzmir milletvekilliğine kaydırılacağı söyleniyor, doğru mu?”

Uygulamalarını, parti içi tutumlarını vs beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, o başka bir konu.

Ancak Ak Parti’nin haksız bir çok uygulamalarını eleştiren ama bu kentte yaşayan bir fert olarak böyle bir siyasi atmosferde bunu düşünmek dahi istemediğimi belirttim.

Muhalif kanadın hoşuna gitmeyecek olsa da bakın size net bir şey söyleyeyim: Bundan sonraki ilk genel seçimde eğer Mahir Ünal seçileceği bölgeyi değiştirirse, yani Kahramanmaraş dışında başka bir kentin milletvekili olursa, altını çizerek söylüyorum, Kahramanmaraş komple sahipsiz bir kent olur!

YORGUN DEMOKRAT

MİLLETVEKİLİ Ahmet Özdemir’in hiçbir kompleks yapmadan ifade ettiği bir olgu var: “Biz milletvekillerine de açılması zor olan bir çok kapı, Mahir Ünal sayesinde anında açılıyor…”

Mahir Ünal, partisinin genel başkan yardımcısı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en yakınında olan bir siyasi aktör.

Ankara bürokrasisine hakim.

Hele Mehmet Demircioğlu isimli bir danışmanı var ki, abarttığımı düşünmeyin iyi biliyorum, Başkent bürokrasisinde bir çok ilin beş on milletvekilinden daha güçlü.

Sözü şuraya getirmek istiyorum…

Mahir Beyin kendisi belli etmese de, bu konuda herhangi bir şey söylemese de Kahramanmaraş’ın iç kavgalarından bıkmış, usanmış bir durumda.

Deyim yerindeyse, tam bir “yorgun demokrat”.

ÇOK BİR ŞEY DE BEKLEMİYOR!

TÜRKİYE’NİN genel devlet meselelerinden, bu kadar yoğun bir gündemde parti işlerinden öte gerçekten bu kent için bedenini taşın altına koyan bu ismi kaybetmememiz gerekiyor.

Adam çok bir şey de beklemiyor!

Dedikoduları, iç çekişmeleri, kendinden olana burun kıvırmayı bırakın, bu kent için kenetlenin, bu bile yetecek.

“Marifet, iltifata tabiidir” der büyükler.

Kent olarak siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakıp Mahir Ünal gibi bir değerin kıymetini kendisine hissettirelim.

Bunu, Kahramanmaraş için yapalım…

BU MUYMUŞ GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ?

YEREL yönetimlerde bir yıl doluyor.

Büyükşehir Belediyesi’nde de yöneticilik yapmanın, kitap yazmakla olmadığı şu bir yılda kanıtlanmış oldu.

Bu bir yılda Hayrettin Güngör’ün yıkıp devirmediği kimse kalmadı, adeta bu kente “Git Ak Parti’yi Kahramanmaraş’ta bitir, görevi tamamla Ankara’ya dön” diye görev verilmiş gibi…

Meğer bu muymuş Gönül Belediyeciliği!

Mehmet Özhaseki bilmeli ki, bu beyefendiyi buraya gönderdiği için Kahramanmaraş kendisine çok rahmet okuyor!

Kente, eğer Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek’in dokunuşları da olmasa belediyecilik diye bir şey kalmamış gibi.

Yazık, çok yazık!

YATACAK YERİ YOK

BÖYLE YÖNETİCİLERİN

BU kentte sadece dedikodu yaparak günü geçiren ve zaman kaybından başka işe yaramayan psikolojik problemli yöneticilerin…

YATACAK YERİ ÇOK

BÖYLE YÖNETİCİLERİN

HER türlü dedikoduyu yapıp, memleketi iç çekişmelere kurban edenlere karşı dimdik durup işine gücüne bakan yöneticilerin…