Şehrimiz her geçen gün iyiye gidiyor!

Şehir genelinde yaşanan iyileşmeyle beraber vatandaşların ihtiyaç ve beklentilerinde de önemli değişiklikler yaşandığını belirten Gürbak, depremin yaralarının daha hızlı sarılması ve izlerinin daha hızlı silinmesi için gece gündüz çalıştıklarını ifade etti.

Gürbak, 14 Mayıs seçimlerine doğru şehirdeki son duruma yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Depremin gölgesinde seçime gitmenin zorluklarını anlatan AK Parti Milletvekili Adayı Ramazan Gürbak, “Malumunuz bir deprem bölgesiyiz ve şehrimizin maalesef üçte biri yok olmuş durumda. Depremin gölgesinde, asrın felaketinin gölgesinde, seçime gitmek inanın çok zormuş. Onu şimdiden söyleyeyim. Çünkü sahaya çıktığınız zaman bin bir türlü hikayeylekarşılaşıyorsunuz. Bu hikayeler zaman zaman duygusal anlara götürebiliyor insanı. Fakat bugün depremin üzerinden 2 aydan daha uzun bir süre geçti. Her geçen gün daha da iyiye gittiğimizi söyleyebilirim. Çünkü ilk günler çok zor günlerdi. Zor günleri yaşadık. Hep beraberce maalesef yaşadık. Bize gelen taleplere baktığımızda her geçen bir önceki günden daha farklı talepler geliyor. Biliyorsunuz önce bir iaşe sorunumuz vardı. Sonra barınmaya geçtik, çadırlar kuruldu, çadırdan konteynere geçtik. Çok şükür ki geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın da teslim ettiği kalıcı konutlara vatandaşlarımız yerleşmeye başladı. Teslim edilen köy evlerimizin temel atılmasından teslim edilmesi arasında 32 gün var” dedi. 

AK Parti milletvekili adaylarının tüm ilçeleri ziyaret ederek vatandaşlarla daha yakından ilgilendiklerini belirten Gürbak, şöyle konuştu: “Bütün milletvekili adayı arkadaşlarımız il başkanlığımızın riyasetinde bütün ilçelere gidiyor. Bu ziyaretlerimizde dokunmadık bir el bırakmayana kadar dokunmadık bir kalp bırakmayana kadar gezilerimize devam ediyoruz ve edeceğiz. Bu anlamda çarşı, pazar, esnaf, vatandaş, kırsal mahallelerde, gittiğimiz her yerde vatandaşlarımızın artık sanki depremin izlerini silmeye yakın olduğunu, psikolojilerinin biraz daha rahatlamış olduğunu görüyoruz. Tabii bu durum da hem bir Kahramanmaraş'ta yaşayan bir vatandaş olarak hem de bir siyasi iktidar partisinin milletvekili adayı olarak bizleri de bu ziyadesiyle mutlu ediyor. Gezdiğimiz zamanlarda aziz hemşehrilerimizle sohbet ederken şunu da söylüyorum: Şehrimizin imarı ve ihyası gerekiyor. Şehrimizin imarı ve ihyasını hangi siyasi irade yapar diye sorduğum oluyor. Ben kendi partimi söylemeden bir yere girmişsem bu soruyu soruyorum. Şu cevabı rahatlıkla alıyorum: Bu şehrin yeniden imarını Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yapar diye vatandaşlarımızdan cevap alıyorum. Tabii bu bizi gururlandırıyor. Böyle bir iradenin arkasında seçime gitmek, böyle bir iradenin arkasında milletvekili adayı olmak hem gurur verici, itiraf ediyorum hem de bizim işimizi biraz daha kolaylaştırıyor. Fakat biz her zaman şunu söyledik: Tabii Sayın Cumhurbaşkanımızın bir iradesi var. Teşkilatlarımız var. Kahramanmaraş il Başkanlığımız var. Halen mevcut milletvekillerimiz var. Belediye başkanlarımız var. Ve şimdi milletvekili adaylarımız ve bütün teşkilatımız tam kadro sahadayız. Aziz hemşerilerimizin karşısına çıkıyoruz.”

Sahada esnaf ve vatandaş ziyaretlerinde halkın taleplerinin çözümü için üstün bir gayret gösterdiklerini aktaran Gürbak, şua açıklamalarda bulundu: “Cumhurbaşkanımızdan aldığımız iradeden dolayı güçlü bir devletin bir bireyi olarak vatandaşlarımıza; Bize bir emriniz, bir isteğiniz var mı diye soruyoruz. Bir siyasetçi bir vatandaşın karşısına geçtiğinde şu soruyu sormakta zorlanırdı. Fakat biz Aziz hemşehrilerimizebu soruyu net bir şekilde soruyoruz. Bu soruyla birlikte eğer aziz hemşerilerimizin vatandaşlarımızın bize bir talepleri varsa çözebiliyorsak anında orada çözüyoruz. Ya da o an için çözememişsek ilgili kuruluşlarla görüşmeler yaparak vatandaşlarımızın gerek bireysel anlamda gerekse de toplumu ilgilendiren sorunlarını çözmeye, taleplerini almaya gayret ediyoruz. Çünkü vatandaşlarımızın taleplerini emir kabul ediyoruz. Ben, bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca milletvekili adayı arkadaşlarımızla vatandaşlarımıza; Sayın Cumhurbaşkanımız 21 yıllık iktidar döneminde size ne söz verdi de yerine getirmedi, diye soruyorum. Hiçbir vatandaşımızdan; şu sözü de verdi yerine getirmedi diye cevap almadım. Allah'a hamdolsun. Tekrar ediyorum böyle bir iradenin arkasında seçime gitmek inanın gurur verici, şeref verici. Her geçen gün milletimizin daha ümitvar olduğunu yarınlara daha aydınlık, daha güzel bakabildiğini inanın gözlemleyebiliyoruz. Bunu teşkilat mensubu arkadaşlarımızla hep birlikte gözlemliyoruz. Bu sadece benim gözlemim değil. O açıdan bakıldığında inşallah yarınlar daha güzel olacak diye düşünüyorum.” 

Açıklamasında, Millet İttifakı bileşenlerinin tutarsız davranışlarının halkta ‘Acaba’ endişesi oluşturduğunu kaydeden Milletvekili Adayı Ramazan Gürbak, şöyle devam etti: “Bir taraftan da hani dedik ya depremin gölgesinde seçime gitmek zor oluyormuş. Fakat hayat devam ediyor. Birbirimizin gözüne bakabiliyor, birbirimizi anlayabiliyorsak hayat devam ediyor. Bu da bir gerçektir. Hayat devam ediyorsa tabii seçimler demokraside olmazsa olmazlarımızdır. Malumunuz 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine gireceğiz. Ülke geneline bakıldığı zaman, tabii ittifaklar oluştu. Bu ittifaklar üzerinden artık siyaset yapılıyor. Burada da Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı göze çarpıyor. Fakat Millet İttifakı'nın özellikle son aylarda yaptıkları çıkışlar bir güvensizlik ortamı oluşturdu kendilerine. İktidar partisinin bir milletvekili adayı olarak buna üzüldüğümü de ifade etmek isterim. Bunu da itiraf ediyorum. Neden? Çünkü bizim iyi bir muhalefete de ihtiyacımız var. Muhalefetin de böyle tutarlı, duyarlı davranması gerekiyor.”

Millet İttifakı’nın birbirlerine düştüklerini vurgulayan Gürbak, Cumhur İttifakı’nın ise ülkenin geleceğini şekillendirecek birbirinden önemli icraatlara imza attığını belirtti. Gürbak, şunları kaydetti: “Fakat baktığınız zaman 11 ay boyunca, 310 gün boyunca bir araya gelmişler. Fakat duyarlı, tutarlı bir şey açıklayamamışlar. Bu ülke için halkımız için, memleket için böyle yararlı bir açıklama yapamamışlar. Sadece son günlerde de özellikle açığa çıktı. Biliyorsunuz 6’lı masa diye yola çıkmışlardı. Fakat biz, fotoğrafı çekenin HDP olduğunu biliyorduk. Masanın ayağının HDP olduğunu biz bunu söylüyorduk. Fakat bunu hep inkar ettiler. Aziz milletimizden bunu saklamaya çalıştılar. Son olaylarda da görüldü ki biliyorsunuz İYİ Parti Genel Başkanı masadan ayrıldı. Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladı. Yaşar Okuyan diye bir eski bir bakanımız; o masaya oturmak zorunda, Bende belgeler var, dedi. Sonra Meral Akşener belediye başkanlarına çağrı yaptı. Bir gün sonra tekrar geri gitti, masaya oturdu. Yani bir de biliyorsunuz Yavuz Ağıralioğlu gibi bir çıkış oldu. Yani ne olduğu belirsiz bir ortam oldu. Tabii aziz hemşehrilerimizeminim bu güvensiz ortama zaten irade göstermeyeceklerdir. Bir taraftan da bakıldığı zaman Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanımız iradesinde yerli ve milli otomobil, yerli ve milli uçak gemisi, yerli ve milli savaş uçağı, yerli ve milli İHA, SİHA bununla birlikte Mavi Vatan, Libya, Karabağ, hemen yanı başımızda meydana gelen Rusya, Ukrayna Savaşı'nda ara buluculuk vs. gibi ülkenin geleceği için önemli hizmetler yapıyor. Millet İttifakı ne yaparsa yapsın, bir başkası ne derse desin Cumhurbaşkanımız onlara hep kulak tıkamış, Cumhur İttifakı onlara kulak tıkamış, milletimizin lehine olan işleri icra etmeye, gayret etmiş ve çalışmıştır. Bu anlamda Aziz hemşerilerimizin de bu durumu açık ve net gördüklerine inanıyor, o yüzden 14 Mayıs'taki iradelerini tekrar başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Cumhur İttifakı yönünde kullanacağına inanıyorum. Ben öyle düşünüyorum.