Çağımız iletişim çağı, bilgi çağı. Bundan aşağı yukarı 20 yıl kadar önce TRT’nin uzun yıllar devam eden hegemonyasına son verilmiş, çok sayıda özel TV kanalı ve radyo yayına başlamıştı. Her evde onlarca kanal izlenilebilir hale gelmişti. Çok kısa süre içerisinde türlü dalavereler, diziler, eğlence programları halkın gündemini meşgul eder hale gelmişti. Hiç unutmuyorum, bir dizi kahramanın giydiği “palto” karakterden ünlü olmuştu!  TRT’nin yayımladığı Malkoçoğlu filmleriyle alay edenler, Miroğlu olmayı hiç de abes karşılamamıştı.

Pizza yerine lahmacunu tercih eden toplumun dönüştürülmesi gerekirdi ya, o da oldu. “Pizzayı” yaygınlaştırmak için önce Ninja Kaplumbağa çizgi film serisini piyasaya sürüp çocuklardan başlayarak pazara girenler, elbette mezara kadar sizi yalnız bırakmazlardı. Neyse bu tartışmalara uzun uzadıya girecek değilim. Hem ben bir sosyolog falanda değilim. Ama belirtmeden de geçemeyeceğim bu dalgaya tutulan Türk toplumu,  28 Şubat darbesini de televizyonlardan izlemiş, ikna olmuş ve karar vericilerin söylediklerine itaat etmişlerdi.

Birkaç yıldır sosyal medya,  90’ların ve 2000’in ilk yıllarının hâkim gücü özel tv kanallarının yerini aldı. Özel kanallar, program yapmak için ciddi paralar harcamak zorundaydılar. Diğer taraftan aldıkları reklam gelirleri ise harcadıklarının bin misline tekabül ediyordu. Üstüne üstlük siyaseti dizayn edip, ülkenin gündemini değiştirebiliyorlardı. Fakat sosyal medya kadar interaktif değillerdi. İstenilen proje hazırlanır, yayımlanır ve geri dönüşü çeşitli yollarla tespit edilirdi. Sosyal medyada durum anlık, anında hemen her yerden bağlantı yapılır, geri dönüşü de kısa sürede öğrenilir. Dolayısıyla telefonunuz akıllı telefon ise Facebook, İnstagram ve  twitter da var ise en büyük medya patronu sizsiniz.  Artık ulusal ve uluslararası yayın yapan tv kanalları bile bu kanallar üzerinden yayın yapıyor. Siyasiler mesajlarını buradan duyuruyor. Üniversiteler bilimsel faaliyetleri için gruplar meydana getiriyor. Gruplar organize olup ülkenin gündemini değiştirmeye muktedir olabiliyorlar. Velhasıl hayatımızın her yerinde ve her alanında sosyal medya gerçeği ile karşı karşıyayız.

Benden bunlara karşı olun, kullanmayın gibi cümleler bekliyorsanız yanılırsınız. Bu değişen dünyaya karşı gelmek gibi, yel değirmeniyle savaşmak gibi bir şey olur. Elbette sosyal medya hesaplarım var, fenomen olmasak da aktif olarak kullanmaya çalışıyoruz. Buradaki paylaşımlar konusunda eleştirilecek tonlarca mevzu olduğu gibi övülecek de tonlarca mevzu var. Fakat yazının başlığına gelirsek, bu durum biraz farklı. Sosyal medya madem ki bu kadar hayatımızın içinde. Madem ki hastalığımızı, düğünümüzü, yemeğimizi, duamızı, okuduğumuzu, gördüğümüzü, duyduğumuzu, uyuduğumuzu, hısmımızı, hasmımızı buradan ilan ediyoruz, yazıyoruz, fotoğraflarını paylaşıyoruz.  Hayatımızın tam içinde yer ediyor, o vakit daha dikkatli olmamız gerekmez mi? Sosyal medyaya anlam yüklememiz gerekmez mi?

Nasıl mı?

-Paylaştığın duaya amin diyen yorumlar, beğenenler sizi mutlu etmiyor mu? Hatta bazı paylaşımların altında yönlendirmeler yok mu? Paylaşın, nokta da olsa yorum yapın…

-Bindiğin arabayı, giydiğin kıyafeti, yediğin yemeği  göstermek için boy boy selfiler vermiyor musun?

-Dedeniz vefaat ettiğinde buradan paylaşıp, taziyeye gelmedi herif! Bari insan şurandan bir baş sağlı diler demiyor musunuz? Tersten düşünün adam taziyeye gelmiyor lakin sosyal medyadan yapılan paylaşıma yorum yapınca gördük, duyduk, duamızı ettik moduna girmiyor mu?

-Emlakçı dairesini, köfteci köftesi, paçacı paçasını, yazar kitabını, alt komşu üst komşundan hırsını burada reklam ederek, afişe ederek karşılığını almıyor mu?

-İş de, eş de, aş da netice de sosyal medyada…

Şimdi soruyorum;

Yemek paylaşanı, paylaştığı yazıyı  kendi okumayanı, saçma sapan oyun isteklerinde bulunanı, kendinden başkasının aklına saygı göstermeyeni, fanatik taraftarları, her nereden olursa siyasi trolleri, kadın, çocuk düşünmeden önüne geldiği gibi saçma sapan resimleri paylaşanları, küfür etmekte ar etmeyenleri SİLERİM arkadaş.  Bunları hemen hemen herkes siler!

Yazı yazarsın beğenmez, kanaatin bildirmez, ilk karşılaştığında “Hoca yine yazmışsın, dokundurmuşsun” diyenleri silerim arkadaş. Çünkü bu adamlar korkaktır, korkaklar çabuk ihanet ederler.

Dalgın bir anında seni takip etmeye başlar. Bu takip o kadar sürer ki bilemezsin. Yazdıklarını ya da paylaştıklarını görür, tasdik eder. Fakat beğenmez, yorum yapmaz çünkü kendine yakıştıramaz. Bu adamları silerim arkadaş. Bunlar sosyal medyanın KİBİR abideleridir.  Görürler, dudak bükerler, kendinin ise  söyleyecek sözü, ortaya koyacak fikri yok fakat kibri firavun kibri gibi.

Din tüccarını, palavracıyı, uzmanlık alanı olmamakla birlikte (here heçe konuşanı !) her konun uzmanı olanı silerim arkadaş. Bu adam CAHİL’dir. Bu adamın topluma vereceği zararı top ile tüfenk ile veremezsiniz.

Paylaştıklarımızı rapor eden, yılda bir iki paylaşımda bulunan aslında her dakika orda olmakla birlikte sinsi sinsi izleyen adamı silerim arkadaş. Bu adamlardan bol bol MÜNAFIK çıkar. Kime neden yalakalık yaptığını bilemezsiniz. İşi gücü, özellikle çalıştığınız kurumlarda sık rastlarsınız,  sizin  paylaştığınız yazılarınızı ve görsellerinizi üstünüze rapor etmektir. Ya samimi olduğunuz insanlarla ilişkilerinizi bozar ya da bulunduğunuz iş yerindeki üstleriniz ile.  Tabi bunlardan toplum içinde de vardır. Bazılarını çabuk fark edersiniz, gelin kaynana arasını bozma adetini burada da sürdürür.

Neyse kimse kırılmasın gücenmesin, sosyal medya hesaplarımda yer alan, rengini bilmediğim, fikrini beyan etmemiş, tanımadığım, oyun isteği gönderen ve yukarıda belirtiğim durumlarda olanları siliyorum, arkadaşlıktan çıkarıyorum. Burada küsmece darılmaca yok. Madem sosyal medya bu kadar hayatımıza girdi SAMİMİYET isterim, DÜRÜSTLÜK isterim arkadaş.  Sosyal medyayı sosyal tatmin amaçlı kullanan ve çevresine zarar veren GÖZÜMÜN IŞIĞI OLSA (derler ya Kahramanmaraş’ta) SİLERIM arkadaş.

Not: 1700 küsür Facebook arkadaşından 700’ünü arkadaşlıktan çıkardım. Diğer sosyal medya hesaplarımızı da en yakın zamanda temizleyeceğiz. Tavsiye ederim…

 

Yazarın www.maraspusula.com daki diğer yazıları.