Bir sabah namazı, düşündüm cemaati,
Muradım; vahdet içinde görmek ümmeti.
Fırkalar! gömsem sizi, mazinin kabrine,
Mü'min kardeşim, ağır gelir mi nefsine?

Nehirler okyanus olur, aksa yolunda,
Ümmetin kolları, bir olsun Hak yolunda.
Evs ve Hazrec, kabilelerdi iki düşman,
Birlik geldi Resul'le ve kaybetti şeytan.
M.Ali

Tamir Dönemi Nasıl Olmalı?
Ne olduğunu anlama süreci, savunma süreci, beyaz toros süreci, çözüm süreci, operasyon süreci şeklinde devam eden terör sorunu; Amerika'ya, Avrupa’ya, İsrail'e, Rusya'ya, İran'a, Suriye'ye ve paralele rağmen PKK’nın yenilgisiyle, gruplar halinde teslim olmasıyla yeni bir döneme girdi. Yeni dönemin adı; tamir süreci. Saydığım süreçlerin en zor olanı yeni başladı. Binalar, yollar, okullar kısa sürede tamir olunur. Ancak gönüllerin tamirinde çok dikkatli ve hassas davranmak gerekir. Şehitler, şehit yakınları, ölenler, yaralananlar, suçu olmadığı halde damga yiyenler, suçu olduğu halde yakalanamayanlar, yetimler, öksüzler, evladını, eşini, nişanlısını, kuzenini kaybedenler, tehdit altında suça karışanlar, haberlerden etkilenenler vs. olmak üzere toplumun tamamına yakını terör olayından doğrudan etkilendi. Ayrıca, olayı kaşımak isteyenler, fırsatçılar, ajanlar, ülkeyi bölmek isteyenler, paraleller, HDP’liler, teröre yandaş belediyeler vs. hesaba katıldığında işin vahameti daha iyi anlaşılır.

Tamir döneminde; yenilenin PKK terör olduğu ve PKK’nın hiç bir halk grubunu temsil etmediği sürekli işlenmelidir. Dağdan inenlerin itirafları yayınlanarak, PKK’nın gerçek yüzünü toplumun bütün kesimlerinin duyması sağlanmalıdır. PKK’nın içerisindeki Ermeniler, ajanlar, yabancı askerler deşifre edilmelidir. Yeni dönemde; devletin ve halkın şefkatini, kucaklayıcılığını engellemek isteyen provokatörlere çok dikkat edilmeli ve bunlarla ilgili özel çalışmalar yapılmalıdır. 

Aksi takdirde, belki terör yeniden hortlamaz ama tahriklerden etkilenen, gönlü yaralı, küskün bir grup ortaya çıkar. Bu grup; olaylardan en çok etkilenen, yüreklerinin soğutulması neredeyse imkânsız olan ve hassasiyetlerinden ötürü art niyetli insanların dolduruşlarından çabuk etkilenecek olan gruptur. Vesselam, savaştan daha zor bir dönem başlamıştır ve bu dönemde herkese çok büyük görevler düşmektedir. 
Bu dönemi Peygamber efendimiz; büyük cihat olarak tarif eder. Artık sahabenin yaşadığı kardeşliğin benzerini tekrar yaşama ve düşmanları çatlatma zamanıdır. Yoksa meydanda kazanılan galibiyet, şeytanların ve provokatörlerin devreye girmesiyle, sessiz bir yenilgiye dönüşür. 

Şunu hiç bir zaman unutmamalı ve sürekli işlemeliyiz; İçerisinde Ermenilerin, ajanların, Amerika ve Avrupa çakallarının yer aldığı PKK’yı dize getiren güç; içerisinde Kürt’ün, Laz’ın, Çerkez’in, Türk’ün ve daha akla gelmeyecek etnik unsurların yer aldığı devletimizin gücüdür. Aslında savaş, Çanakkale savaşıdır ve bütün Dünya, Çanakkale'nin geçilemeyeceğini, halkın tek vücut olduğunu ve kesinlikle bölünmeyeceğini bir kez daha anladı.

Ancak düşmanların hiç bir zaman pes etmeyeceğini, Ortadoğu’da planlanan oyunlarda Türkiye engelinden kurtulmak için her türlü çareye başvuracaklarını unutmamak gerekir. Türkiye, istese de, istemese de; tarihinden, kültüründen, stratejik konumundan ve gücünden dolayı her zaman başaktör olmak zorundadır. 
Bütün ülkelerde oynanan en büyük oyun; etnik, mezhepsel, siyasi ya da başka bir yolla bölmektir. Bu tuzağa düşen ülkelerin hali ortada. Kurulan tuzağı gören halkımız son seçimde partisi ne olursa olsun, güçlü bir iktidar istediğini ve bu iktidardan beklentisinin ülkeyi bu sıkıntılardan kurtarması olduğunu belli etti. Çok şükür bizim ülkemiz şu anda bu badireyi atlattı. 
 

Rabbim yeni dönemde yar ve yardımcımız olsun.

 

Yazarın www.maraspusula.com daki diğer yazıları.