Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun " İstanbul'da yenileme olursa adayınızı geri çeker misiniz? Yoksa devam mı edersiniz?" sorusuna "O gün bir gelsin hele" yanıtını verdiğini söyledi. Sarıkaya, "Sondaki 'hele' kelimesinin üzerine nefesinin tüm ağırlığıyla bastırdığını da belirtmeliyim" dedi.

Muharrem Sarıkaya, Habertürk'te "İki aşamalı iptal taktiği" başlığıyla yayımlanan yazısında şunları kaydetti:

AK PARTİ'NİN SP'YE YÖNELTTİĞİ ELEŞTİRİLERİN NEDENİ

Aynı kökten gelmiş olmasına karşın iki seçimdir ayrı düştüğü Saadet Partisi, bir süredir AK Parti'nin radarında. Buna neden de İstanbul'da SP adayının aldığı 103 bin 300 oy… Eğer aday çıkarmasaydı, SP'nin tabanının Binali Yıldırım'ı tercih edeceği ve Ekrem İmamoğlu arasındaki oy farkının da tersine döneceğine inanıyor. Eğer İstanbul'da seçimin yenilenmesi konusunda başarılı olursa SP'nin aday çıkarmaması yönündeki beklentisini de kayda geçiriyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu

AK PARTİ'NİN İSTANBUL İTİRAZI

Sözü, AK Parti'nin İstanbul'da seçimin yenilenmesine dönük talebine getirdim.

'Ümit ediyoruz ki hukuk içinde çözülür, YSK son sözü söyler, umut ve beklentimiz bu yönde' deyip ekledi:

'Kimsenin zihninde şüphe uyandırmamalı. O nedenle kararı YSK verecek. Kimse başka müdahale etmemeli; eğer bu yönde bir intiba doğarsa o zaman sıkıntı büyür.'

AK Parti'nin itirazlarına ilişkin de sandık kurullarının yapılanmasını gösterip devam etti:

'Bu tür meselelerde sandık kurullarının yapısına da bakmak gerekir. Sandık kurulunun 2 hâkimi var, 2 üyesini devlet belirliyor; 2 üyesi zaten AK Parti'den. Yani sandık kurullarının ağırlıklı bölümü AK Parti zıddına iş yapacak değil herhalde!.. Eğer olursa da AK Parti'nin oradaki görevlisinin müdahalesi gerekirdi; o da olmamışsa o zaman farklı bir organize durum var demektir.'

"O GÜN BİR GELSİN HELE"

'Eğer İstanbul'da yenileme olursa SP olarak siz adayınızı geri çeker misiniz? Yoksa devam mı edersiniz…'

Yanıt vermedi, 'Eğer diye başlarsa bunun sonu gelmez' deyip kesti...

Cumhurbaşkanı'nın sözlerini de anımsatıp üsteledim, bu kez yanıtı aynen şöyle oldu:

'O gün bir gelsin hele…'

Cümleyi söylerken, sondaki 'hele…' kelimesinin üzerine nefesinin tüm ağırlığıyla bastırdığını da belirtmeliyim."