Kahramanmaraş, bir anda bir tekstil kenti haline geldi ve öyle ki, gün geldi Türkiye’de iplik üretiminin üçte birini karşılayan şehir oluverdi. Bu sanayimiz adına, şehrimizin ve ülkemizin kalkınması adına olumlu bir gelişmeydi. Bu sayede şehirde işsizlik olayları azalırken, kentte ekonomi canlandı, insanların yaşam standardı yükseldi.

Buraya kadar her şey güzel gitti. Gitti çünkü sanayicilerimiz, teşvikten yararlanan işadamlarımız, bankalardan aldıkları kredileri de olumlu kullandılar Allah için.

Onlara teşekkür ediyoruz.

*

Tabi o zamanlar havaalanımız şimdiki gibi değildi. Bir zamanların valisi Aslan Yıldırım’ın gayretleri ile mevcut yerine yapılan havaalanı, işlevsizdi, bereketsizdi. Uçuşlar sağlıklı değildi, seferler ve doluluk oranı sıkıntılıydı.

En çok Adana ve Gaziantep havaalanları kullanılıyordu.

Bu nedenle sanayicilerimizden merhum Ali Kurtul Adana’dan gelirken, yine sanayicimiz Nevres Ongun Adana’ya giderken yolda kaza geçirdiler ve ekonomi şehidi oldular.

Allah rahmet eylesin her ikisine de… Dedik ama havaalanımızın acilen çok kullanışlı, sefer saatlerinin yararlanılabilinir olması ötesinde, artık komşu illere gitmekten ve gelmekten yoruldu insanlar.

*

Tabi teşvikle şehrin özellikle yazı yüzü dediğimiz alanları, verimli tarlalar fabrikalara dönüştü. Fabrikalarda çalışanların yaşam standardı yükselirken, şehir özellikle iplikte ve takiben kumaşta, konfeksiyonda, ilerleyen senelerde, enerjide, krom-çelikte, çimento ve kağıtta ihracat başlatınca, bankalar da sanayicilere kredi vermek için yarışa girdiler. Çünkü ödenen krediler yatırıma dönüşüyordu. Hiçbir yatırımcı da Allah için hoyratça kullanmadı bu kredileri.

Ama yazının yüzü dediğimiz verimli ve bereketli topraklara fabrikalar kurulunca, Toprak Koruma Kurulu nasıl için verdi bilinmez, bir Organize Sanayi Bölgesi kurmak kimsenin aklına gelmedi o zamanlar.

Gaziantep ve Adana yolu, zamanla Kayseri yolu da fabrikalarla dolunca, nihayetinde Kavlaklı da OSB statüsüne geçince, yatırımcının iştahı daha da arttı. Öyle ki yatırımcılarımız, sanayici ve işadamlarımız kabına sığmaz oldular, şehirde fabrika kuracak arsa bulmak güçleşti.

Bir ara, yatırım yapacak arsa kalmayınca, bazı sanayicilerimiz komşu illere yöneldiler. Kavlaklı OSB’den sonra Kayseri, Adana ve Gaziantep yolu üzerindeki fabrika alanlarını da OSB statüsüne alma girişimleri oldu lakin bu meselede bir arpa boyu yol alınamadı.

Özetle… Bugün bu OSB’ye ciddi manada ihtiyaç var.

Bu uzun detaylı bilgilerden sonra asıl meseleye geliyorum.

Kavlaklı OSB Yönetim Kurulu Başkanı sayın Abdullah Çinkay’ı uzun seneler tanırım. Gaziantep yolunda ARAL Tekstil, 2 fabrika da yine aynı isimle Kavlaklı OSB’deki fabrikası üretim yapıyor, istihdam sağlıyor, ihracat ile ülkemize döviz kazandırdığı gibi, katma değer sağlıyor.

Nezaket timsali…

Yüreği, sofrası ve gönlü kadar da karakter zengini…

Nesli tükenmiş beyefendi yüzü…

Kalenderliği kadar medyatik olmayan yaşam biçimi…

Eğitime ciddi manada önem ve destek veren hayırsever bir işletmeci…

Ve 10 senedir Kavlaklı OSB’nin patronu. Tecrübesiyle, bilgisi ile, donanımı ile gönüllerde taht kurarken, bölgede faaliyet sürdüren sanayici ve işadamlarının da desteği, katkıları kadar, sayın Abdullah Çinkay’ın öncülüğü ve gayreti ile Kavlaklı OSB’de kazandırdığı, ibadete açılan kentin ikinci büyük Camisi, ayrı bir takdir hareketi.

Allah tüm üreten, istihdam sağlayan sanayicilerimiz gibi, sayın Çinkay’ın da işini gücünü rast getirsin, Rabbim ona sağlıklı uzun ömürler versin!