Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Hayrettin Güngör, 

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler" 

Türkiye’de uzun yıllar tartışma konusu olan, birçok siyasi parti ve liderlerin dile getirdiği başkanlık sistemi, Ak Parti ve Milliyetçi Hareket Partisinin üzerinde uzlaşması sonucu TBMM’nin gündemine getirilmiş ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 21 Ocak 2017 tarihinde TBMM kabul edilerek 11 Şubat 2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Anayasa değişliğine dair Kanun 16 Nisan 2017 günü yapılan referandum sonucu %51,4 oyla kabul edilmesiyle bazı maddeleri hemen, diğer maddeleri ise 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle yürürlüğe girmiş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmiştir. Girdiği genel ve mahalli idareler seçimleri ile referandumların tamamından başarı ile çıkan ve 17 yıldır aralıksız hükümet eden Ak Partinin kuruluşu ve başarısı, bu hareketin kurucusu ve lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın belediyecilikteki başarısı ile başlamıştır. Cumhurbaşkanımız bu başarıyı, 1994 yılının Türkiye’sindeki belediyeler üzerinde uygulanan ağır idari vesayetin yanında sistemin öteki olarak gördüğü muhalefet partisinin belediye başkanı olarak elde etmiştir. Öyle ki su, çöp ve çamur sorunu içinde boğulan İstanbul bugün sadece yurtiçi değil, yurtdışına da tecrübe transfer eden büyükşehirlerin başında ve dünyanın sayılı metropolleri arasında yer almıştır.

Belediyelerde başkanlık sistemine yakın bir yönetim sistemi uygulanmaktadır. 1984 yılında ilk adımı atılan büyükşehir belediye modeli, Ak Parti hükümetleri ile geliştirilmiş ve 2014 yılında sınırları il sınırına genişletilerek büyükşehir belediye sayısı 30’a çıkarılmıştır. Bu düzenlemelerle büyükşehir belediye sınırları içinde yaşayan nüfusun oranı %77’ye, belediye sınırları içinde yaşayan nüfusun oranı ise %94’a çıkarılmıştır. Yine bu süreçte belediyelerin görev ve yetkileri ile kaynakları da artırılmıştır. Belediyelerin üzerindeki orantısız ve gereksiz idari vesayet yetkileri kaldırılarak belediyelerin mahalli ihtiyaçlara uygun, hızlı karar alma ve etkin hizmet etme süreçleri güçlendirilmiştir. Su ve kanalizasyon, çöp toplama ve çamurla mücadele hizmeti olarak görülen ve merkezin idarenin ağır idari vesayeti kapsamında olan belediyeler, Ak Parti hükümetleri ve belediyecilik anlayışı ile alt yapı, hizmet, sosyal belediyecilik aşamalarını geçirerek gönül belediyeciliği (huzur veren şehirler) evresine gelmiştir. Bu makalede, Anayasaya göre “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” olarak ifade edeceğimiz ancak, özünde “başkanlık sistemi” olan yeni hükümet sisteminin belediyeler açısından getirdiği/getireceği düzenleme ile başkanlık sitemiyle belediye başkanlığı siteminin karşılaştırılması yapılacaktır.

Adaylık ve Seçim

2014 yılına kadar Cumhurbaşkanı TBMM, 1963 yılında kadar belediye başkanları belediye meclisi tarafından seçilmekteydi. Şimdi Cumhurbaşkanı ve belediye başkanları beş yıllık süre için doğrudan halk tarafından seçilmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçimi için ilk turda %50+1 oy gerekirken, belediye başkanı seçimi tek turlu olup en çok oy alan aday, belediye başkanı seçilmektedir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ve belediye başkanlığında koalisyon ihtimali yoktur ve seçimin sonuçlanması ile hükümet ve belediye yönetimi oluşmaktadır. Bir kişi ancak iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilirken, belediye başkanı seçilmesinde süre sınırlaması bulunmamaktadır. Ancak istisnalar hariç Ak Parti bunu üç dönem kuralı ile sınırlamaktadır. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüz bin seçmen aday gösterebilirken, belediye başkanları bir siyasi partiden veya bağımsız aday olabilmektedir. Doğrudan halk tarafından seçilen hükümet başkanlarının ve belediye başkanlarının güçlü ve etkin yönetim sergiledikleri ve hesap verme sorumluluklarının daha yüksek olduğu belediye başkanlığı uygulamalarından görülmektedir.

TBMM ve Belediye Meclisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve belediye meclis üyeleri beş yıllık süre için Cumhurbaşkanı ve belediye başkanından ayrı olarak doğrudan halk tarafından seçilmektedir. TBMM’de Cumhurbaşkanının, belediye meclisinde ise başkanın partisinin çoğunluğu alamama ihtimali vardır. Nitekim Eskişehir ve Hatay Büyükşehir Belediye Meclislerinde Ak Parti çoğunluğa sahip iken başkanlar farklı partiden seçilmiştir.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde milletvekilleri yürütmede görev alamamaktadır. Büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelerdeki başkan yardımcılığı istisnai uygulaması hariç belediye meclis üyeleri de icra-i görevlerde bulunamamaktadır. Bu durum meclislerin idareyi denetleme fonksiyonunu güçlendirmektedir. TBMM’nin asli fonksiyonu yasama, denetim ve bilgi edinme olup bilgi edinme ve denetim yetkisini meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla kullanır. Belediye meclislerinin yetkisi ise karar organı olma yanında denetim ve bilgi edinmedir. Belediye meclisleri denetim ve bilgi edinme yetkisini faaliyet raporunu değerlendirme, denetim komisyonu, soru, genel görüşme ve gensoru yoluyla kullanır. Cumhurbaşkanının suç iddiası ile yargılanmasına karar verme yetkisi TBMM’ne aittir. TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önerge ile soruşturma açılması istenebilir ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. TBMM, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Belediye başkanlarına isnat edilen suçlarla ilgili yargılanması konusunda belediye meclislerinin bir yetkisi bulunmamaktadır. Belediye başkanlarının görevleri ile ilgili suç isnadı konusunda memurların tabi olduğu usullere göre soruşturma yapılmaktadır. TBMM ve Cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesi kararı verebilir. Seçimlerin yenilenmesi kararını kim verirse versin TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri birlikte yapılır. Buna mukabil belediye başkanı ve belediye meclisinin seçimlerin yenilenmesine karar verme yetkisi yoktur. Ancak belediye başkanının hazırladığı faaliyet raporu ve gensoruya ret kararı vermesi, Danıştay’ın da bu karara katılması halinde belediye başkanı görevi düşmüş olur. 

Yönetimi Oluşturma ve Atama Yetkisi Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde bakanlar ve üst yöneticiler Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. Parlamenter sistemde milletvekillerinin bakan olarak atanması mümkünken, başkanlık sisteminde görevden ayrılma zorunluluğu vardır. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve teşkilatlanması Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılmaktadır. Belediyelerde norm kadro ilke ve standartları çerçevesinde belediye teşkilatının kurulması ve kaldırılması belediye meclisinin kararına bağlıdır. Birimlerin görev ve yetkileri ile genel sekreter ve genel müdür dışında kalan personelin atama yetkisi belediye başkanına aittir. Büyükşehir belediyelerinde belediye meclis üyeleri görevlerinden ayrılmadıkça idari görevde bulunamazlar. Bunun istisnası ise büyükşehir dışında kalan belediyelerde başkan isterse meclis üyeleri arasından kendi görev süresi ile sınırlı başkan yardımcısı görevlendirebilmesidir. Genel kurallar çerçevesinde personel alma yetkisi de belediye başkanlarına aittir. İhtiyaçların ve önceliklerin sürekli değiştiği günümüzde organizasyon şemalarının buna uygun şekilde güncellenmesi ve buna uygun personel istihdam etme yetkisinin seçilmiş yöneticilere verilmesi kurumların başarısını artırmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve Yerel Yönetimler

Anayasanın 127’nci maddesine göre mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, idari vesayet yetkisi, maliye ve kolluk işleri ile merkezi idare ile ilişkileri yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir. Anayasanın 104’üncü maddesine göre de Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Anayasa’daki düzenleye bakıldığında belediyelerin görev ve yetki, merkezi idare ile ilişkileri ile idare vesayetle ilgili düzenlemelerin kanunla yapılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Sonuç

Başkanlık sisteminin özellikle yasama ve yürütmenin birbiri içine geçen alanlarını ayrıştıran ve koalisyonları ortadan kaldıran, seçim sonucu ile hükümetin oluşmasını sağlayan, yönetime hızlı ve etkin karar alma imkânı sağlayan bir sistem olduğu görülmektedir. Belediyelerde uzun süredir uygulanan başkanlık sisteminin başarılı büyükşehir belediye yönetimlerinin oluşturulmasını sağladığı gibi sayıları ve sınırlarını da genişletmiştir. Bu sayede şehirlerimiz ve yerleşim yerlerimiz belediye hizmetlerinde önemli mesafeler katetmiştir. Birçok belediyemiz kardeş şehir ilişkisi kapsamında bu tecrübelerini ve imkânlarını yurtiçi ve yurtdışı belediyelere de aktarmıştır. Yerel yönetimlerdeki bu başarı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı deneyiminden gelen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi reformunun öncüsü yapmıştır. Yukarıdaki açıklamalardan da görüleceği üzere merkezi idare ile yerel yönetimler benzer yönetim sistemini uygulamaktadır. Merkezi idare ve yerel yönetimlerin yönetimsel anlamda uyumu da genel yönetimin toplam başarısını artıracağı gibi Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan Yerel Yönetim Politikaları Kurulu da yönetimler arası ilişkiyi ve koordinasyonu daha etkin hale getirecektir.