Pek yakın gözükmese de güzel günler göreceğiz çocuklar. O güzel günlerde, insanlar insan gibi yaşayacaklar.  İnsan ve madde ikileminde insanın amaç,  maddenin araç olduğunu bileceğiz çocuklar. Makamını ve mansıbını kaybedenler, “ Çok şükür memleket adına çalıştık, inşallah Hz. Ömer hassasiyetiyle davranmışızdır” diyecekler ve yarım kalan projelerini kendilerinden sonrakilere bırakıp uzaktan seyredecekler.  Yeni gelenler kibir ve gösterişten uzak duracaklar. “ Bursa kadısıydım ben…!” Düşüncesinde kurtulmak için sakalıyla hela temizleyen mübareğin hassasiyetini taşıyacaklar. Güzel günler göreceğiz çocuklar…

          Kasap kasaplığını yapacak, herkes ne doktor olacak ne de hakem! Mesela önüne gelen şair yahut yazar hele de tarihçi olmayacak! Uyduruk nutuklarla milleti zehirlemeyecek, hakkı hak olduğu için savunacak, batıla batıl olduğu için karşı çıkacak. Hz. Ali’nin savaş meydanındaki nefis mücadelesini verenlerimiz çok olacak. 

          Bizden olmayanlar bizler hakkında şöyle diyecekler…

          Bunlar  “Müslüman”;  Peygamberleri Hz. Muhammed gibi “El Emin”, Hz. Ömer gibi  “Adil”, Hz. Ali gibi  “Cesur”,  Hz. Osman gibi “İlim ve İrfan” sahibi, Hz. Ebubekir gibi “Sadık” adamlardır.   İlim ve irfana önem verirler. Tefekkür ederler.  İstişare bunlarda sünnettir.  Devlet kurarken de ev yaparken de aynı hassasiyeti gösterirler, mimari eser yaparken sadece beton dikmezler. Komşusunun güneş ışığını hesaplar ve gölge etmezler diyecekler. Güzel günler göreceğiz çocuklar…

          Bizden olmayanlar bizler hakkında şöyle diyecekler…

          Bunlar “Türkler”; Allah uğruna canlarından mallarından vazgeçen ataları gibi cesurdular. Temiz ahlaklıdırlar. Merttirler, yüreklidirler.  Hep mazlumdan yana olmuşlardır. Bunlarda öyle sınıf ayrımı falan olmaz, kadında çocukta adamda birdir. İyilikte birbirleriyle yarışırlar. Bunlardan hain çıkmaz, korkak çıkmaz, yalancı çıkmaz diyeceklerdir. Güzel günler göreceğiz çocuklar…

          Hakikate düşmanlarımız bize bunları söyledikleri gün, güzel günler gelecek çocuklar…

          Bu günlerin gelmesi için bu dünyadan vazgeçip, adaletin mutlak olduğu ahireti yaşamak gerek.

          Mezarlıkları şehirlerimizin ortasına kurmamız gerek.

          Gıybeti ayaklarımızın altına almak gerek.

          Kul hakkını görmemiz, gözetmemiz gerek.

          Riyakarı görünce uzak durmak gerek.

          Utanmazı olduğu yerde bırakmak gerek.

          Ahlaksızı, edep ile yıkamak gerek.

          Arsıza ar gerek, haddini bilmeze had bildirmek gerek.

          Âlimin ilim gerek, bey er gerek,  yiğide yolu gerek.

          Vicdan gerek,

          Merhamet gerek,

          Adalet gerek,

          Hoş görmek gerek,

          Aşk ile nefsi aşmak gerek,

          Her şeyden, her şeyden önce ALLAH KORKUSU gerek.

 

Yazarın www.maraspusula.com daki diğer yazıları.