Bir araştırma ekibi, 3 farklı grup insanı seçip bu grupları bir basketbol sahasına getirdiler ve onlara 3 serbest atış yaptırdılar ve ne kadar sayı attıklarına bakıp not aldılar. Sonunda bir karar alıp bu üç gruba farklı talimatlar verdiler:

İlk gruba A grubu ismini verdiler ve onlara; ‘’önümüzdeki 30 gün boyunca günde 1 saat pratik yapmanızı istiyoruz, o 1 saati basketbolla çok verimli geçirecek ve bol antrenman yapacaksınız, SAHAYA ÇIKIN ve serbest atışları çalışın dediler.

İkinci grup olan B grubuna ise; ‘’SAHAYA ÇIKMANIZI İSTEMİYORUZ ama yine de her gün topa dokunmadan antrenman yapmanızı istiyoruz, sadece zihninizde pratik yapacaksınız, kendinizi görün, KENDİNİZİ BAŞARILI BİR ŞEKİLDE ATIŞLARI ATARKEN HAYAL EDİN, gözünüzün önünde hep bu canlansın’’ dediler.

Son olarak C grubuna gittiler ve dediler ki: sizin pratik yapmanızı istemiyoruz. ÖNÜMÜZDEKİ 30 GÜN BOYUNCA BASKETBOLU HİÇ DÜŞÜNMEYİN, topa dahi dokunmayın, hiç bir şey yapmayın, basketbolla ilgili hiç bir şey hayal etmeyin.’’

Peki, 30 gün sonunda ne olmuş olabilir? Bu deneyi ilk duyduğumda çok etkilenmiştim ilk yazıma böyle bir gerçeklikle başlamak istedim. Hoşgeldiniz gençler artık bu köşede de sizlerle birlikte olacağım. Ve dilerim burada da güzellikleri birlikte paylaşıp yine birlikte yol alacağız. Gelelim sonuca, merak ettiniz biliyorum: J

Açıkcası sonuçlar şaşırtıcıydı. A grubu %24 gelişti çünkü planlanmış sürede verimli çalışmak gelişmeyi ve başarıyı sağlar.

C grubunda hiçbir gelişme olmadı. Çalışmak yoksa, başarı da gerçekleşemezdi çünkü.

Çarpıcı olansa B grubuydu. %23 başarı elde ettiler. Oysaki ne sahaya çıkmışlardı, ne spor ayakkabısı giymişlerdi. Sadece akıllarındaki idmanı başarılı bir şekilde gerçekleştirdiler. A grubundan sadece %1 azdı başarıları.

Peki size bu deneyi niye anlattım?

Sebebi zihninizin gücüne inanmanızı istiyor oluşum. Bu deney bir kanıttır.

Başarılı insanların asıl sırrı; ulaşmak istedikleri hedefle ilgili istedikleri sonucu görmek için zihinsel ve duygusal olarak da kendilerini eğitiyor olduklarıdır. Yani inanmak, hayal etmek ve zihni hep bu yönde motive etmek. Buna bir nevi görselleştirme sanatı da diyebiliriz.Mükemmel bir günü görselleştirmenizi istiyorum desem ne güzel şeyler gelir akıllarınıza.. İşte bu binevi canlı bir şekilde hayal ettiğiniz şeylerin zihninizde provasını yapmaktır.

Ama yaptığımız bir hata var. Özellikle sınavlara girecek olan birçok dersle, birçok sınavla, ergenliğin de getirdiği bir çok karmaşık duyguyla mücadele eden siz gençler; hayatınızda istemediğiniz sonuçları zihninizde görselleştiriyorsunuz. İçinize dönüp baktığınızda anlayacaksınız demek istediğimi.

‘’ Ya başarılı olamazsam…, ya ailemin bu kadar emeği-inancı, benim bu kadar çabam boşa giderse… ya sınav günü bir aksilik olur da sınava geç kalırsam… ya hoşlandığım kız/erkek kazanır da ben kazanamazsam…’’ bu liste uzar gider. Tüm bunları neredeyse her gün birkaç kez zihninizde görselleştirirsiniz. Yanlışı, korkuyu, endişeyi görselleştirdiğinizde dikkatiniz otomatikman oraya kayar ve dolayısıyla zihniniz başarısızlığın provasını yapmış olur.

Bir yerde okumuştum: ‘’Duygularınızın bedeninizin dili olduğunu ve düşüncelerinizin zihninizin dili olduğunu unutmayın.’’

Gününüzün, haftanızın, ayınızın, yılınızın, geleceğinizin nasıl olacağını hayal edin ve onun için çalışın ama verimli çalışın.

Yorulduğunuzda dinlenmeyi öğrenin, bırakmayı değil..

Zirve olarak gördüğün o hedefe ilerlemeden önce içinde bulunduğun anı zirven yap.

Ve lütfen asla unutma: Vazgeçmeyenler asla yenilmez..