Bu semptomlar, hasta iyileştikten sonra da kişinin yaşamını olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle akciğer tutulumu, hastaların çabuk yorulması ve solunum kapasitesinde azalmaya yol açıyor. Hastaların mümkün olan en erken dönemde fizik tedavi görmesi gerekiyor. Bu durum göz önüne alındığında üniversitelerin fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümü mezunlarının iş sıkıntısı çekmeyeceği öngörülüyor.


Çağın getirdiği yeni hastalıklar ve tıbbi olanakların artmasıyla insan ömrünün uzaması sonucu, fizyoterapistlerin büyük rol oynadığı yaşam kalitesine verilen önem her geçen gün artıyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan İstanbul Rumeli Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Dr.Öğr.Üyesi Özden Baskan,“Hizmet sunumu ve istihdam açısından Türkiye’de çok sayıda fizyoterapi ve rehabilitasyon mezununa ihtiyaç var.” dedi. Bu eğitimi veren az sayıdaki vakıf üniversitesinden biri olduklarını belirten Baskan, sadece 52 öğrenci kabul ettiklerini, ek kontenjan için ise sınırlı sayıda öğrenci alabileceklerini söyledi.