Dünyanın doğayı korumak için, alternatif enerji kaynakları üretmenin yolunu aradığı şu zamanda , gelişmiş ülkelerin Hidro Elektrik Santrallerini ( HES )çoktan terk etmiş olduğu bu çağda Türkiye’nin her bölgesinde,her akarsuyunda,deresinde maalesef bu santraller kurulmaya devam ediliyor diyen Demircioğlu şunları kaydetti;

''Bu bölgelerden bir tanesi de Kahramanmaraş Nurhak ilçesinde Umutlu mahallesi sınırları içerisinde olan Göksu Çayı ... Umutlu mahallesinde tüm itirazlar ve halkın istememesine rağmen daha önce kurulan bir HES var zaten.'' ''Bu Santralden sonra yine aynı bölgede Çamrak mevkiinde 2.HES için başvuru yapılıyor. Fakat başvuru bu derede yaşayan ENDEMİK TÜR (bölgesel olan ve az bulunan canĺı türü) Mercan Alası denilen benekli Alabalıkların yok olması ve çevreye verecek zararlar riski sebebi ile mahkeme kararı ile iptal ediliyor. Aynı firma 2.HES'i kurmak için içinde bulunduğumuz Pandemi sürecinde bile boş durmayıp bir kaç aydır tekrardan başvurularını yapmış olup ÇED raporu için süreci hızlandırmış durumda.''



''SÜRECİN BAŞINDAN BERİ MÜCADELE EDİYORUZ''

Milletvekilimiz Ali Öztunç, Nurhak Belediye Başkanımız İlhami Bozan, Umutlu köyü muhtarı, mahalle sakinleri ve bölgede yasayan halkın tamamı,il ve ilçelerde bir çok duyarlı doğa gönüllüleri bir mücadele vermektedir diyen Demircioğlu, şöyle konuştu;

''Sürecin başından bu yana bende elimden geldiğince destek vermeye çalışıyorum. Fakat bu süreçte henüz hicbir kurum veya kişiler bölgeye gelip bir inceleme dahi yapma gereği duymamış oradaki halkın görüşlerini almamıştır.Halkın sosyal medyadaki veryansinlari ise yetkililer tarafından görmezden, duymazdan gelinmektedir. Öncelikle bu bölgede var olan su 1.HES in de etkisiyle yaz aylarında neredeyse kurumakta suyun debisi yok denilecek kadar azalmaktadır. Şayet 2 HES yapılmasına onay verilirse; HES’lerdeki betonarme yapılar, suyu hapsederek kanal ve boru hatlarıyla ulaşım için gereken yol inşaatları ve kesilen ağaçlar doğanın, ormanlık alanın tahribine yol açacak.''

''MİNERALLER YOK OLACAK''

İbrahim Demircioğlu, Suyun kanal ve borularla hapsedilerek yatağından, canlılardan, havadan, topraktan koparılması minerallerin yok olmasına neden olduğunu söyledi.

Suyun su özelliği kaybolacağından dolayı istemediklerini kaydeden Demircioğlu, ''Onunla sulanan bitki de ,içinde yaşayan canlılar da yok olup gidecektir. HES kurulan dere veya akarsularda var olan suyun %90 olan kısmını alıp CAN SUYU diye bırakılacak olan %10 luk kısmı ile bölgenin en büyük geçim kaynağı olan TARIM ve HAYVANCILIK için bu su yetmeyecek.

Bölgede bulunan 400 dönümlük arazinin sulaması imkansızlaşacak.Tarımdaki verim azalacak. Hayvancılık yapan halk hayvanların su ihtiyacını gideremeyecek .Kaldıki bu bölge YAYLACILIK alanlarının olduğu bir bölge ve sadece Nurhaktan değil çevresindeki tüm ilçelerden hayvanlarını getirip yüzlerce ailenin geçimini sağladığı bir bölge'' ifadelerini kullandı. Bölgenin geçimini Tarım ve Hayvancılıktan sağladığını, halkın doğup büyüdükleri bölgeden istemeyerek göç etmek zorunda kalacaklarını söyleyen Demircioğlu şunları kaydetti; '

'Yetkililerin hiçbirşeye bakmasına gerek yok sadece mevcutta olan HES'in bulunduğu bölgeye gidip incelemelerde bulunsunlar,doğada yarattığı tahripleri göreceklerdir. Bölge halkına hiçbir getirisinin olmadığını,sadece bir kaç kişinin zenginliğini artırdığını göreceklerdir. Kuruyan dereler, kesilen ağaçlar, ekilemeyen tarlalar, değişen iklim, göçe zorlanan insanlar, yok edilen kültürel tarihsel yapı, bozulan doğa dengesi hangi parayla ölçülebilir. Umuyorum ki söz konusu şirket bu sevdasından ve bir kişinin bile rızasının olmadığı bu projeden vazgeçer'' ''5 ilçe daha bu projeden etkilenecektir''

Bu HES projesi gerçekleştiğinde bundan sadece Nurhak ilçemiz değil etrafındaki Ekinözü,Pazarcık, Elbistan ,Çağlayancerit,Gölbaşı ilçelerinin tümünü etkileneceğini belirten Demircioğlu,

''Bu sebeple bu sorun siyaset üstü bir konu olup, hangi ideolojiye sahip olursa olsun veya hangi siyasi partiye gönül verirse versin tüm hemşerilerimizin ortak sorunudur ve bu projenin iptali için birlik olmalıdır'' dedi.

Anayasanın 56. maddesi ; "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve Vatandaşların ödevidir."

Bırakın Göksu çayı özgür aksın… #NurhakHesleriİstemiyor