Ekonomist Alaattin Aktaş, "KKM’de ipin ucu yakalanmaya çalışılıyor" başlıklı bir yazı kaleme alarak Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki son gelişmeleri aktardı.

Aktaş, yazısında KKM hesaplarında gerçekleştirilen prim ödemeleri ve faizlerin nasıl işlediğine ilişkin açıklamalarda bulundu. Ayrıca, döviz hesaplarında yaşanan çözülme durumuna da değindi.

PRİM ÖDEMELERİ TÜRK LİRASI OLARAK GERÇEKLEŞTİRELECEK

3

26 Mayıs itibarıyla bir haftada 101 milyar lira daha artarak 2.5 trilyon lirayı aşan KKM hesaplarıyla ilgili olarak, Merkez Bankası'nın bankalara önden prim ödemesi yapılmaması yönünde bir yazı gönderdiğini belirtti. Buna göre, prim ödemeleri vade bitiminde ve Türk lirası olarak gerçekleştirilecek.

Bazı bankalar, DTH dönüşümlü KKM hesaplarını artırmak amacıyla tutarla ilintili olarak yüksek oranlarda ön prim ödemeleri gerçekleştiriyordu. Örneğin, 1 milyon dolarlık dövizini KKM'ye döndüren bir tasarruf sahibine yüzde 20 veya daha yüksek oranda ön prim ödemesi yapılmaktaydı. Bankalar arasında bir yarış söz konusu olmuş ve durum kontrolden çıkmıştı.

Bu durumdan rahatsızlık duyan bankaların talepleri doğrultusunda Merkez Bankası'nın önden prim ödemesi yapılmaması kararı aldığı bilgisini paylaştı. Prim ödemesi devam edecek, ancak bu kez vade sonunda gerçekleştirilecek ve ödeme Türk lirası olarak yapılacak.

Yazının devamında, vade sonunda uygulanacak prim oranının henüz belirlenmediği ve bankaların bu konuda farklı uygulamaları olduğu ifade edildi. Şu anda, oranın yıllık yüzde 5 civarında olduğu belirtilirken, bazı bankaların müşterinin faizi daha düşük kabul etmesi durumunda yüzde 5'ten daha yüksek bir prim uyguladığına dikkat çekildi.

Aktaş, rekabetin zamanla artmasıyla bu oranın daha da yükselebileceğini ancak vurgulamakta fayda olduğunu belirttiği nokta ise, bu prim ödemesinin DTH dönüşümlü hesaplarda döviz değil Türk lirası olarak yapılacağıdır.

Daha fazla faiz değil de neden prim?

Döviz hesabını KKM hesabına dönüştüren kişilerin, bu uygulamadan kazanç sağlamalarının sebebi, kur artışının vade süresince elde edecekleri faizden daha düşük kalmasından kaynaklanıyor.

Örneğin, bir tasarruf sahibinin 10 bin doları var ve bu tutar 20 lira kur üzerinden Türk lirasına çevrilerek 200 bin liraya KKM hesabına dönüştürülüyor. Banka da bu hesaba üç aylık vade için yıllık yüzde 40 üzerinden yüzde 10 faiz uyguluyor olsun... 200 bin lira, üç ay sonra yüzde 10 faizle 220 bin liraya ulaşacak.

Dolar yeniden 32 TL'nin üstünde Dolar yeniden 32 TL'nin üstünde

■ Birinci olasılık: Vade sonunda dolar kuru 21 lira ise, tasarruf sahibinin kazancı 10 bin lira olacak. (10 bin dolar anaparanın karşılığı olan 210 bin lira artı 10 bin lira faiz.)

■ İkinci olasılık: Vade sonunda dolar kuru 22 lira ise, tasarruf sahibinin faiz kazancı sıfır olacak. (10 bin dolar anaparanın karşılığı zaten 220 bin lira, faiz faktörü devreye girmiyor.)

■ Üçüncü olasılık: Vade sonunda dolar kuru 23 lira ise, yine faiz kazancı sıfır olacak. (10 bin dolar anaparanın karşılığı olan 230 bin lira, faiz faktörü devreye girmiyor.)

İşte ikinci ve üçüncü olasılıkların gerçekleştiği durumlarda, tasarruf sahibini KKM'ye çekmenin yolunu prim ödemek oluşturuyor. Tasarruf sahibi, dövizin faiz oranında veya daha fazla artması durumunda, örneğimizde belirtildiği gibi 10 bin dolarlık anaparayı geri alıyor. Başka bir getiri söz konusu değil.

Bu durumda, dövizi bankada vadesiz hesapta tutmuş olmakla, yastık altında saklamak arasında fark yoktur.

Peki, getiri nasıl sağlanacak? İşte burada devreye giren ve bahsettiğimiz "prim" kavramı.

Editör: Haber Editörü