Kahramanmaraş ve çevre illerden (Gaziantep, Hatay, Osmaniye, Adana) çok sayıda hastanın sülük uygulaması için merkezlerine geldiğini ifade eden Dr. Cuma Sabun sözlerine şöyle devam etti:
“Tamamlayıcı tıp yöntemlerinin uzun bir geçmişi vardır, ancak modern tıp yakın zamanda olası etki biçimlerine odaklanmıştır. Tıbbi sülük tedavisi (TST) veya eski bir teknik olan hirudoterapi, iltihaplı hastalıklar, osteoartrit gibi çeşitli hastalıklar ve farklı ameliyatlar sonrası olası etkileri birçok araştırmacı tarafından incelenmiştir.
Hirudo şifalı bitkiler sülükler arasında en geniş terapötik kullanıma sahiptir, ancak dünya çapında birçok farklı tür test edilmiş ve incelenmiştir. Sülükler, antistasin, eglins, guamerin, hirudin, saratin, bdellins, kompleman ve karboksipeptidaz inhibitörleri gibi 20'den fazla tanımlanmış biyoaktif madde salgılar. Analjezik, antiinflamatuar, trombosit inhibitörü, antikoagülan ve trombin düzenleyici fonksiyonlarının yanı sıra hücre dışı matris parçalayıcı ve antimikrobiyal etkileri vardır, ancak daha ileri çalışmalarla etki spektrumu genişleyebilir. Teknik ucuzdur, etkilidir, uygulaması kolaydır ve belirli hastalıklar için etki biçimleri açıklanmıştır. Sülük tedavisi hem etkili hem ucuz bir tamamlayıcı yöntemdir.
Sonuç olarak, TST bazı hastalıkların tedavisi için bir alternatif değil, tamamlayıcı ve/veya bütünleştirici bir seçimdir. TST, multidisipliner tedavilerin bir parçasıdır ve çeşitli biyoaktif maddeler salgılar. Bu maddeler türler arasında farklılık gösterir ve farklı türler hem tedavi kabiliyeti hem de salgıladıkları özel moleküller açısından değerlendirilmelidir. Yeni maddeler için büyük bir potansiyel var ve bunlar gelecekteki terapötikler olabilir.”
Sülükler salgılanan proteinlerle çalışır
Bugüne kadar birçok bilimsel çalışma sülüklerin etki mekanizmalarına ışık tutmuştur. Sülük salgılarında farklı moleküler kütlelere sahip 100'den fazla belirli protein gözlemlenmesine rağmen, önemli bir aktif role sahip olan sadece birkaç tanesi tanımlanmıştır. Etki mekanizmaları daha anlaşılır olması için altı türe ayrılmıştır, ancak bu mekanizmalar birbiriyle yakından ilişkilidir ve bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Bir sülük ısırığının ardından, bir emme yolu (hücre dışı matris bozulması) oluşturması gerekir; yapışmayı, agregasyonu ve pıhtılaşmayı inhibe eder (trombosit fonksiyonlarının inhibisyonu ve antikoagülan etki).
Sonuç olarak, TST, güçlü biyokimyasal etkilere sahip değerli bir geleneksel tekniktir. Her ne kadar etki biçimleri ve biyoaktif maddeler daha fazla araştırmayı beklese de, bunların belirli tıbbi koşullarda kullanımları açıktır. Endikasyonlar ve olası komplikasyonlar, antibiyotik profilaksisi ve uygulama sıklığı da dahil olmak üzere değerlendirilmelidir ve dozaj ve uygulama zamanı, hasta ve hekimin görüşüne bağlıdır. Tıbbi Sülük Tedavisi tek başına bir tedavi yöntemi olmadığı ancak;multidisipliner bir yaklaşımın önemli bir parçası olabileceği unutulmamalıdır.
Kahramanmaraş Hacamat ve Sülük Uygulama Merkezi olarak faaliyetlerine devam Dr. Cuma Sabun Muayenehanesi ekibine katkılarından dolayı teşekkür ederiz.
