İşte o açıklamalardan satır başları;

ÜST AKIL İLE YÖNETİLİYOR

Neyse ki Kılıçdaroğlu'nun söylemlerini dikkate almıyoruz toplum da dikkate almıyor. O nedenle ne adamlığımızla, ne milletimizle ne hükümetimiz ile ilgili bir sorun yok. Onun tehditlerine itibar eden bu ülkede kimse olmadığı için bunun bir kıymeti yok ama sorun şu bu dili her zaman kullanıyor. Sebebi de bu milletten oy alarak iktidara gelmeyi düşünmediği için bir üst akıl ile yönetildiği için o üst aklın talimatıyla harekat etmeye alışık olması.

KILIÇDAROĞLU'NA YENİ VAATLER Mİ?

2008 yılında CHP'de Deniz Baykal'ı tasfiye etme süreci nasıl başlamışsa o üst akıl o zaman Kemal Kılıçdaroğlu'nu AK Parti karşısında nasıl piyasaya sürdüyse şimdi de aynı üst akıl. Bunu şöyle değerlendirebiliriz güçlü özgür kendi ayakları üzerinde duran Türkiye'ye istemeyenler diye bu üst akılı tanımlayabiliriz. Galiba Kılıçdaroğlu'na yeni vaatlerde bulundular onlar. Kılıçdaroğlu da bu vaatleri fütursuzca milleti tehdit edebilecek kadar keskin bir dille kullanıyor.

OY ALARAK İKTİDARA GELEMEYECEĞİNİ BİLİYOR

Bu millete bu şekilde ayar vermeye kalkılmasını affetmemek lazım. Daha önce polise, imama, öğretmene, şimdi bürokrata devlet memuruna bu fütursuz ve üslupsuz dilin karşılıksız kalmadığını milletimiz buna bir karşılık vermeli ki bu dile devam edilmesin. Kılıçdaroğlu bunu alışkanlık haline getirdi. Zaten bir iktidar beklentisi yoktu şu anda belki Cumhurbaşkanlığı ile ilgili de bir beklentisi yok olmayacağını kendisi de çok iyi biliyor. Milletten oy alarak iktidara gelemeyeceğini biliyor.