1. Hafıza kaydının yoğun, öğrenme gücünün yüksek olduğu dönemi iyi değerlendirmek...

Bir yetişkin birey olarak sahip olduğumuz her şeyin %70’ini aslında 0-6 yaş aralığında öğrendiğimizi biliyor musunuz? Doğduğumuz günden 3 yaşına kadar geçirdiğimiz bilinç dışı dönemde etrafımızda gördüğümüz, duyduğumuz, dokunduğumuz ve hissettiğimiz her şeyi bir sünger gibi emer ve bilinçaltımıza yerleştiririz. Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Merak Eden Çocuk (BÜMED MEÇ) Okulları Arnavutköy Okul Müdürü ve TÖZOK Okul Öncesi Komisyonu Üyesi Gözde Olcay Koçak, konu hakkında şu bilgileri veriyor: "0-6 yaş arası dönemde çocukları ne kadar çok uyarana maruz bırakırsak ve farklı deneyimler yaşatırsak beyin gelişimlerini o kadar olumlu yönde etkileriz. Algıları güçlü, hafıza kaydı yoğun ve öğrenme gücü en yüksek seviyede olan çocuk, yetişkin bir birey olduğunda ilerlediği yolda karşısına çıkacak her tür zorlukla, edineceği her başarıyla başa çıkabilmesi için elindeki tüm becerileri ve araçları kullanmayı 0-6 yaş arasında öğrenir. Bireyin kendini doğru, anlaşılır ve net ifade edebilmesinin ilk gereği olan dil gelişimi, konuşma becerisi ve kelime hazinesi bu yıllarda şekillenir. Yetişkinlikte sahip olduğumuz her şey; seçtiğimiz iş, seçtiğimiz eş, ait olduğumuz sosyal grup ve en önemlisi kim olduğumuz erken yaşta ne öğrendiğimizle, nasıl bir ortama dahil olduğumuzla ve neye maruz kaldığımızla ilgilidir. Belki de bu yüzden 'Yedisinde neyse yetmişinde de odur' diye bir atasözümüz vardır. Çünkü aslında biliriz ki, o zaman atılan tohumlar hep büyüdüğümüzde yeşerir ve nerede, neyin yeşereceğini bilmek için doğru yere doğru tohumları ekmemiz gerekir."

2. Verimli ve doğru sosyalleşme ortamı

Çocuğun var olan becerilerinin bir okul rutinin içinde, yetişkinin doğru rehberliğinde ve akran etkileşiminin sosyalleşmeyle birleştiği bir öğrenme ortamında katlanarak ilerleyeceğini belirten BÜMED MEÇ Okulları Arnavutköy Okul Müdürü Gözde Olcay Koçak, "Evinde, güvenli alanında büyüyen çocuk her ne kadar ebeveynleri tarafından desteklenirse desteklensin; verimli, sistemli ve doğru sosyalleşmeyi gerçekleştiremezse sosyal becerileri sonradan edinmekte zorlanacaktır" diyor.  

3. Problem çözme becerisine katkı

"Çocuklar okulun günlük rutininin içerisinde arkadaşlarıyla beraber yemek yerken, ellerini yıkarken ya da bahçede oyun oynarken karakterini şekillendirmeye devam eder. Okul bahçesinde oyun oynadığı kum havuzu sadece bir kum havuzu değildir. Orada, işbirliği içinde bir oyun yaratmayı, ortaya çıkabilecek problemlerle yüzleşmeyi ve o problemleri çözme becerisini öğrenir, geliştirir" diyen Gözde Olcay Koçak, rutin bir okul gününün çocuğun sadece akademik değil, temel hayat becerileri kazanması için de önemli olduğunu söylüyor.

4. İlköğretime uyum sürecine olumlu etkiler

Gözde Olcay Koçak, okul öncesi eğitimin çocukların evden farklı bir ortamda düzenli yaşama alışmaları açısından önemli olduğunu söyleyerek, "Uyum sağlama, başa çıkma ve çözüm geliştirebilme becerisini okul öncesi döneminde edinmiş çocukların ilköğretime geçiş süreci her zaman daha kolay olacaktır" diyor.

5. Akademik becerilere katkı

Türkoğlu'ndaki 7 bin 327 depremzedenin  hak sahipliği başvurusu onaylandı Türkoğlu'ndaki 7 bin 327 depremzedenin hak sahipliği başvurusu onaylandı

"Akademik becerilerini edinme ve geliştirme sürecini düzenli ve sağlıklı sosyalleşmesi ile okul öncesi döneminde başlatmış bir birey hayatının geri kalanında okul algısını her zaman pozitif olarak kodlayacaktır.  Akademik kazanımın sadece başarılı sonuçlar aldığımız sınavlardan ibaret olmadığını kabul etmenin yanında bizi gelecekte profesyonel hayatın neresinde konumlandıracağını da yine aslında akademik başarılarımız belirlemektedir. PISA’da (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) başarılı ülkelerde okul öncesi okullaşma oranı %100’dür" diyen Gözde Olcay Koçak, sözlerine şu şekilde devam ediyor: "Çocuklarımızı 3 yaşından itibaren bir okul öncesi eğitim kurumuna kayıt ettiriyor olmak, sadece bizim yanlarında olmadığımızda veya olamadığımızda güvenli bir alanda bakımı yapılıyor anlamına gelmemelidir. Birey olma yolundaki çocuklara verebileceğimiz desteğin en büyüğü ve en anlamlısı onları kendilerini keşfetmeleri ve kim olduklarını bulma çalışmasında doğru rehberlik edebilecek eğitim kurumlarına emanet etmektir."

Editör: TE Bilişim