"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'ta, spor kulübünün binasında hayatını kaybeden güreşçi Aslan Ekiz'in kardeşi Yakup Arda Ekiz, ağabeyinin yarım kalan hayallerini hayata geçirmek istiyor.

Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde Kahramanmaraş Spor Kulübü sporcularının kaldığı binanın yıkılması üzerine aralarından Aslan Ekiz'in de bulunduğu toplam 9 sporcu hayata veda etti.

Spor hayatı boyunca çok sayıda madalyayı boynuna geçiren merhum sporcudan etkilenen 8 yaşındaki Yakup Arda Ekiz de güreşe merak saldı.

Babasının desteğiyle Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesine ait Kahramanmaraş İstiklal Spor Kulübü güreşçileri ile Batıpark Spor Salonu'nda güreş antrenmanlarına başlayan Yakup Arda, ağabeyi gibi takdir toplayan bir sporcu olmak istiyor.

Baba Ekiz: "Abisi gibi güreşçi olacak"

Aslan Ekiz'in babası Ramazan Ekiz, AA muhabirine, oğlunun depremden bir gün önce Kahramanmaraş'ta düzenlenen uluslararası turnuvada gümüş madalya kazandığını ama depremlerde oğluyla beraber 8 sporcunun hayata veda etmesiyle üzüntülerinin derinleştiğini söyledi.

Güreş sporuna gönül verdiğini ve oğlunun da büyük bir güreşçi olmasını arzuladığını anlatan Ekiz, "Benim oğlum da pehlivandı. Hatta en son 4-5 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta yapılan uluslararası turnuvada ikinci olmuştu. Rabbim depremden önce son madalyasını bize armağan etti. Bir gün sonra da malum işte, deprem olmuştu. Daha kutlayamadan rabbim deprem verdi. Deprem günü kendisi zaten kulüpte kalıyordu. Deprem olduktan sonra kaldıkları binanın çöktüğünü öğrendik ve kulübe gittik. Maalesef aralarında oğlumun da bulunduğu 9 güreşçimiz gitmişti." dedi.

Allah'tan gelen bir afete karşı yapacakları bir şey olmadığını ifade eden Ekiz, dört çocuğundan en büyükleri olan Aslan’ı depremde kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını, en küçük çocuğu olan 8 yaşındaki Yakup Arda’nın ise ağabeyi gibi güreşçi olmak istediğini anlattı.

Başkan Görgel: “Asfalt Çalışmalarımız Yoğun Bir Şekilde Devam Edecek” Başkan Görgel: “Asfalt Çalışmalarımız Yoğun Bir Şekilde Devam Edecek”

Yakup Arda'nın ağabeyini çok örnek aldığını, evde ona özenerek güreşler yaptığını belirten Ekiz, "Abisi rahmetli olunca evde günlük güreş yapmaya başladı. Bana da 'Baba bende güreşe gideyim, abim gibi güreşçi olmak istiyorum. Abimin kaldığı yerden ben devam ederim dedi.' diye tutturdu. Ben de kulüp açıldıktan sonra aldım getirdim, güreşe yazdırdım. Allah ömür verirse abisi gibi güreşçi olacak, onun mirasını devam ettirecek." diye konuştu.

Yakup Arda Ekiz de ağabeyinin başarılı bir güreşçi olduğunu, onun hedeflerine ulaşmak istediğini anlatarak, "Abim uluslararası bir güreşçi olmuştu. Depremden önceki son turnuvada ikinci olmuş, gümüş madalya kazanmıştı. Sonrasında bizim eve geldi birlikte yemek yedik, akşamında deprem oldu. Onu kaybettiğimiz için çok üzülüyorum. Bende güreşçi olmak istiyordum. Abimi kaybettikten sonra babama söyledim, o da beni güreşe yazdırdı. İnşallah onun kaldığı yerden başarılarını ben devam ettirmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

Antrenörü de umutlu

Güreş antrenörü Halil Hopur ise büyük bir deprem felaketi yaşadıklarını ve yetiştirdiği 9 sporcuyu kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi.

Normalleşme süreciyle birlikte yeniden güreş antrenmanlarına başladıklarını vurgulayan Hopur, şunları kaydetti:

"Kaybettiğimiz güreşçilerimizin tamamıyla birbirimize terimiz karıştı. Usta çıraktık, hoca öğrenciydik. Ama Aslan ile daha farklı anılarımız var. Arslan’ın antrenman saatleri okulundan dolayı uyuşmuyordu. Sadece sabah saatlerinde müsaitliği vardı. Aslan ve 5 arkadaşı için gönüllü olarak sabahları antrenman yaptırmaya başladım. Aslan o zamanlar 11 yaşındaydı. Altyapı hocası olarak daha sonra 2,5 yıl kendisini çalıştırdım ve başarılı bir güreşçi oldu. Depremden bir gün önce uluslararası turnuvada gümüş madalya kazandı. Bizlere, şehrine, ailesine çok anlamlı bir ikincilik madalyası hediye etti. Ama ne biz bilebilirdik ne kendi bilebilirdi son kazandığı madalya olduğunu. Bundan sonra gümüş madalyayı altın madalyaya çevirmek küçük kardeşi Yakup Arda Ekiz'e düşüyor. İnşallah emeğimizi bundan sonra ona vereceğiz. O da altın madalyalarla bizi ve abisini ihya edecek diye düşünüyorum."