Maraş Tarhanasına Nace Kodu Şart!

Kahramanmaraş'ta her geçen gün gelişen ve yurtdışına ihracatta önemli bir yer edinen Maraş Tarhanasının katma değerinin artırılması ve sektörün gelişmesi için sanayileşmenin önemli olduğunu ifade eden Yeninar, Ticaret Borsası tarafından tarihi üretim tekniği ile tescili yaptırılan Maraş Tarhanasının günümüz gıda üretim teknikleri gereği toplam kalite ve kodeks kurallarına göre tescilinin yenilenmesi gerektiğini dile getirdi. Yeninar, “Hepimizin bildiği üzere ülkemizde tüm ürünlere nace kodu getirilmiştir. Ama ne yazık ki, Kahramanmaraş tarhanamızın bir nace kodu bulunmamaktadır. Bu sıkıntı bütün kamu kuruluşlarında karşımıza çıkmaktadır. Amacımız ilgili bakanlıktan bir nace kodu alabilmektir. Kahramanmaraş'taki tarhana üreticilerinin vergi levhalarında şu an faaliyet alanı olarak; hazır çorba ile hazır et suyu, balık suyu, tavuk suyu ve konsantrelerinin imalatı yazıyor. Yani tarhananın ne olduğu bilgisini içeren bir nace kodumuz olması gerekiyor” dedi.

Tarhananın Reklama İhtiyacı Var!

Sağlıksız cipslerin sadece reklamı iyi yapıldığı için dünyanın her yerinde sattığını kaydeden Başkan Yeninar, patates cipslerine oranla kat kat sağlıklı tarhananın tüketimini artırmak ve ihracattaki payını artırmak için tanıtım çalışmalarının yapılması gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Maraş Tarhanasının sanayileşmesinin ardından olabildiğince fazla çeşitle yurtdışı piyasasına girmemiz lazım. Tarhanamızın; Ulusal ve uluslararası geçerliliği olan laboratuvarlardan, besin değerlerini çıkartmak belirli standartlarda üretimini sağlamak için çalışmalara başlamalıyız. Tarhanamızın ulusal ve uluslararası pazarlarda tanıtımını yaparak,  ordumuzda, hastanelerimizde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında tüketimi yaygınlaştırmalıyız. Bizim acil ihtiyaçlarımızdan bir tanesi tarhana imalat sanayisinin geliştirilmesi için Gıda Organize Sanayi Bölgesini kurmalıyız. Bizim yurtiçi ve yurtdışındaki pazara girmemiz alinde ulusal ve küresel marketlerle anlaşıp tarhanamızı buralarda müşterilerin hizmetine sunmalıyız.”

Maraş Tarhanasının sanayileşmesinin önünü açmak için sektörün sorunlarına hızlı ve etkin çözümler sunmak gerektiğini belirten Kahramanmaraş Tarhana Üreticileri ve Sanayicileri Derneği Başkanı Halit Yeninar, bu sorunların en başında merdivenaltı üretimin yer aldığını söyledi.

Şu anda Kahramanmaraş’ta kayıtlı işletme 39 tane kayıtlı işletme bulunduğunu aktaran Yeninar, “Belki 539, belki de bin 039 kayıtsız, merdivenaltı üretim yapan var. Kayıtsızlar günden güne çoğalıyor. Adamlar haksız rekabet hırsızlığı yapıyor. Bizim karşımıza o şekilde çıkıyor. Biz bu merdivenaltı üretimi engelleyelim derken bu kayıtsız çalışanlar halka bizi kötü gösteriyor. Bizi karalamak için tarhananın içine ekmek kırığı, pirinç kırığı kattığımızı ya da tarhanayı kokmuş yoğurttan yaptığımızı söylüyorlar. Biz onlarla mücadele edelim derken onlar bizimle mücadele etmeye kalktı. Tarım İl Müdürlüğü ekipleri bize geliyor 18 bin liraya kadar ceza yazabiliyor. Ancak bu kayıtsız ve hijyenik ortamlardan uzak satıcılara zabıtalar en fazla 700 lira ceza yazabiliyorlar. Ya bizi de zabıtalar denetlesin ya da kayıtsızları da Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekipleri denetlesin. Yazılan cezalar orantısız. Üstelik bizim sigortalı çalışan, kira, vergi gibi giderlerimiz var. Bizim öncelikle kayıtdışı çalışan merdivenaltı tarhana üretimi yapanları bitirmemiz lazım. Aksi takdirde biz kan kaybetmeye başladık. Bir de bu marketlerde markasız malın satılması yasak. Maraş’taki marketlerde de markalı mallar satıldığı için biz 39 kayıtlı üretici bu marketlerle pazarlığa oturuyoruz. Pazarımız daraldığından ve üreticilerimiz arttığından marketler fiyat düşürmenin peşine düşüyor” dedi.

Tarhana Yemeklikten Çıktı Çerezliğe Döndü

Tarhananın standardının 1 çeşit olduğunu ancak insanların damak zevkleri değiştiği için Pazar payını genişletmek için üreticilerin çeşit artırımına gittiklerini kaydeden Başkan Halit Yeninar, tarhana çeşitlerine ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Tarhananın normal standardı 1’e 2 yoğurtlu. Yani bizim eskilerimiz grata 40 kilo yoğurt koyardı. Grat dediğimiz 22 kiloluk dövme olur. 22 kilo dövmeye de 40 kilo yoğurt koyarlardı. Eskiden garibanlık vardı bu işi yemek için yaparlardı. Şimdi keyif için tüketilmeye başladı. Bu zenginliğin sonucu insanlar; daha iyisi yok mu, daha incesi yok mu, daha bol yoğurtlusu yok mu diye taleplerde bulunmaya başladı. Bu taleplerden dolayı biz grata 40 kilo yerine 60 kilogram yoğurt koyduk. 60 yerine 80 kilogram yoğurt koyduk. Ve insanların diş yapısı zayıfladı geçmişe göre; o yüzden daha ince tarhana istemeye başladılar ve biz incelttik. Tarhana yemeklikten ziyade çerezlik malzemeye dönüştü. Biz tarhananın 40 çeşit baharatlısını yaptık, biberlisini yaptık, çörek otlusunu yaptık. Ayriyeten bu yoğurtlusunun çeşitlerini yaptık. Sıkma çorbalık yaptık, eskiden mesela sıkma çorbalık yoktu. Başka illerde vardı. Onu biz de Maraş halkına sunuyoruz.”

Maraş Tarhanasına sahip çıkılmadığını dile getiren Yeninar, şöyle konuştu: “Yani çok değerli bir ürünümüz var. Fakat bizim tarhanamızın reklamı yok. Yani bunun cipsini yapsak çocuklarımıza sağlıksız ürün yedireceğimize sağlıklı ürün yediririz. Sağlıklı oluruz hem de milli ekonomiye faydamız olur. Kahramanmaraşlılar tarhanayı biliyor. Beyaz arıyorlar. Şimdi bu tarhananın aslı yoğurtla buğday. Buğdayların genetiğiyle oynandığı için renk değişimine uğradı. Eski beyaz buğdaylarımız yok. Buğday esmerleşti yoğurdun içerisinde laktoz var, şeker var. Yani sütün aslında şeker var. Şeker de sıcağı gördüğünde renk değiştiren bir ürün. Vatandaşlar da beyaz istediği için bu sefer insanlar hile yapmaya başladı. Beyaz tarhanaya talep olunca nişasta katmaya başladılar. Talep beyaz olunca ağartıcılar kullanmaya başladılar. Biz kullanmıyoruz ama kullanan insanlar var tabi. Yani insanlar aslında kendi kendini zehirliyorlar. Bu sadece tarhana sektöründe böyle değil.”

Maraş Yoğurt Çöplüğüne Döndü

Eskiden Kahramanmaraş’ta üretilen yoğurdun Kahramanmaraş’a yettiğini ancak günümüzde üretimin yetersiz olmasından dolayı şehre diğer illerden kontrolsüz yoğurt girişlerinin arttığını vurgulayan Yeninar, Maraş’ın yoğurt çöplüğüne döndüğünü ifade ederek şöyle devam etti: “Eskiden Maraş’ta bu yoğurdu yapan az olduğu için hayvancılıkta güçlü olduğundan dolayı Maraş’ın yoğurdu kendine yetiyordu. Şimdi fabrikalar çoğaldı fabrikalar çoğaldığı için işçi talebi var. Hayvancılık da zor olduğundan dolayı köylülerin yüzde 80’i fabrikalara giriyor; sigortalı işim olsun mesaili olsun temiz iş olsun diye. Bu sefer köyde hayvancılık azaldı. Kahramanmaraş’ta da tarhana sektörü arttı. Pazarlamacılar çıktı tarhananın da yoğurdu ekşi olursa tarhana ekşi olur hesabıyla onun için ekşi yoğurt bizim için zararı yok denildi. İşte Adana’dan, Kadirli’den, Osmaniye’den, Malatya’dan, Samsun’dan beri o marketlere giden raf ömrü biten yoğurtlar şehrimize geldi. Mesela bir yoğurda adam 10 gün vermiş. 10 gün olmuş satılmamış iadeye düşmüş ve iade edilmiş. Bu iade edilen yoğurtları biriktiriyorlar bidonlarla kovalarla kamyona yüklüyorlar Maraş’a gönderiyorlar. Bu yoğurtlar köy garajında indiriliyor. Ondan sonra bidonlara boşaltılıyor ve köylere geri satılıyor.”  Kaynak: Bugün Gazetesi (HABER-FOTO: KENAN ONARAN)