Köklü bir tarihe ve deneyimli bir geçmişe sahip olan Türkiye, asla sömürge bir Ülke olmayacak ve olamazda. ABD’nin ikinci adamı Joe Bide’nin Türkiye’yi ziyaretinin akabinde AB yetkilileri Türkiye’yi ziyarete başladılar. Bu durum asla tesadüf olamaz.

         Joe Biden, Siyonistlerin simgesi olan kipasıyla Türkiye’ye gelir gelmez AKP, CHP, HDP’nin temsilcileri ile bir araya gelerek, ilk önce doğu meselesini masaya yatırdı. Dolaysıyla buTürkiye’nin iç işlerine müdahale değilde nedir. Kendisi bir Müstemleke valisimi değilmi, bunu takdirlerinize arz ediyorum. Türkiye’nin Müstemleke bir devlet olmasına halkımız ve bu uğurda bedel ödemiş Milli Görüş  hiçbir zaman müsaade etmeyecektir..

         Joe Biden bununla da yetinmeyip, Yönlendirme çalışmalarına hız vererek, ilk önce Başkanlık Sisteminin faziletlerini anlata anlata bitiremedi. 1. 128 Akademisyenin PKK lehine açıklamalarını fikir hürriyeti olarak olarak değerlendirdi. DAEŞ ile mücadelenin yapılmasının barış açısından çok önemli olduğunu ve PYD’ ye toz kondurmadı. İsrail aleyhine söz etmeyip, Kıbrıs’ta taviz verilmesinin gereğini önerdi.

       Sayın Biden katılımcıları o kadar övdü ki, stratejik ortaklığın çok sağlam zeminler üzerine oturtulduğunu ve Model Ortaklıktan söz ederek katılımcıların gazını aldı. DAEŞ’e baskılarının daha da artırılması ifadesi ile böyle bir talimatı verme cesaretini nerden aldığını anlamak mümkün değil. Bu durumda Devlet olarak kendi işimizi ve kendi coğrafyamızda olan bu durumlarla ilgili talimatı Türkiye olarak ABD’ye biz vermeliyiz. Çünkü ABD ve Diğerleri bağımsız bir Ülke olduğumuzu bilmelidirler.

         Akil Adamların öncülüğünde başlatılan çözüm süreci  denen anlamsız çalışma ile PKK yeniden yapılanmaya ve hatta gençlik yapılanmasına girişti. Dağ kadrosunu güçlendirdi. Suruç’ta,Ankara’da  Silopi’de ve Cizre’de yaşananlar bu yanlış sürecin sonuçlarıdır. Teröristlerle masaya oturulmaz, sonunda PKK sözünde durmadı dersin. Terörist sözünde dururumu, Onlarla mücadele edilir. Türkiye aleyhinde karşı sözleri ile tanınmış Şıvan Perver, kürdistandan söz eden Mesut Barzani, bir milyon insanın katılımları ile  açılış programı yapacaksın ve terörün azmasına yardımcı olacaksın.

         ABD  dost ve stratejik ortak olarak birlikte istihbarat paylaşımı yapılıyor. Nasıl güveniliyor, Suriye ve Mısırda yaşananlardan ders ne zaman alınacak. PKK, PYD, DAEŞ gibi Terör Örgütlerini besleyip büyütenler ve Orta Doğuya süren onlar değimli, PYD’nin bölgesinde uçak pistinin genişletilmesini yapan onlar değimli, dolaysıyla Türkiye sırtından hançerleniyor.

         Doğu ve Güneydoğu Politikası ile ilgili yapılan hataların giderilmesi yönünde Saadet Partisi tarafından defalarca uyarılmış idi.”Emperyalist batı yerine, Türkiye, İran, Irak ve Suriye, birlikte Orta Doğunun bütün meselelerini rahatça halledilebilir ve İslam Coğrafyası ve diğerlerinin bu duruma düşmeleri önlenilebilir idi.

         ABD, AKP üzerinden BOP’u hayata geçirmeye, Barzani ile Irakı,PYD ile Suriye’yiPKK ile Türkiye’yi bölmeye çalışıyor. DAEŞ ile Suriye’yi zayıflatıyor. Dolaysıyla Müslümanların birbirlerini kırdırma çalışmalarını hızla devam ettiriyorlar.

         Bu coğrafyada kırılması mümkün olmayan ortak değerler vardır. Bu değerler yönünde çalışma yapılmış olsa idi bu durumlara düşürülmezdi. Hani kırmızıçizgilerimiz vardı, zannediyorum bunlar Bürükselde kaldı.

         Şimdide ABD  Dış İşleri Başkanı John Kary, Ateş kes sağlanmazsa B Planını uygulayacağız demektedir. Zaten Milli Görüşçüler olarak biz bunların başından beri farkındayız. ABD, Rusya ve Avrupa’nın emelleri bu idi parçala böl ve yönet, sona gelinildiğinin farkında olarak B Planı Suriye’yi bölme Planı olduğu aşikâr.

         Bidene ve Kary’ye gösterdiğiniz yakınlığı birazcıkta eski arkadaşlarınıza gösterseniz, azıcıkta onları dinleseniz, umarım bu durumlar yaşanmaz idi. “Siz Musevi ve İsevileri dost edinmeyin onlar birbirlerinin dostudurlar. Siz onlardan olmazsanız  Onlar sizden olmazlar.”

Ahır ve akıbetimiz hayrola…

                                                                                         Ahmet EMİROĞLU