BU sütunların yazarı olarak orta yaşı da geçince şunu öğrendim: “Şehrin hafızasını, o şehirdeki mekânlar yaşatıyor. Mekânlar kaybolunca hafızalar da hatıralar da siliniyor, adeta Alzheimerlı bir şehir haline geliyor…”

Sahipleri duyarsız kalan şehirler, kimliksizleşiyor, renksizleşiyor dolayısıyla hafızasını yitiriyor.

İnsan olarak bizim hatıralarla birikmiş acı ve tatlı birikimlerimiz, aslında şehrin hafızasıdır.

Bir düşünün; şehrinizden ayrılıp yıllar sonra geri döndüğünüzde, herşeyi yerli yerinde bulup mutlu olacağınız, kendinizi ait hissedeceğiniz anılar, anıtlar, binalar, kokular ve tatlar…

İşte bunların bütünü, bir şehre hafıza veren şeylerdir…

Kümbet’te, Divanlı’da, Ekmekçi Mahallesinde, Fevzipaşa Mahallesinde, Kuyucak’ta nice tarihi eserler, hem de devlet eliyle yokedilirken hiçbir Allahın kulu büyüklerimiz çıkıp “Siz ne yapıyorsunuz?” dememişler, sadece seyretmişler…

Örneğin Atatürk Meydanındaki bir eski belediye binası…

Nasıl acımasızca yıkıp yokedip, tarihi silmişler…

KAHRAMANMARAŞ’IN HAFIZASI YOKEDİLİYOR!

AHMET Ümit’in İstanbul Hatırası kitabında, şehrin hafızalarının silinmesiyle ilgili isyanını romana dökmüş ve demiş ki; “Semtlerin eski isimleri unutuluyor, şehir hızla geçmişinden koparılıyor. Oysa şehirler de insanlar gibidir, geçmişlerini unuturlarsa, tarihlerinden koparılırlarsa kişiliklerinden de koparılırlar. Hiçbir özellikleri kalmaz. Birbirine benzeyen, sıradan insanlar gibi olurlar.”

Muhteşem bir yapı, Kıbrıs Meydanındaki Ziraat Bankası binasını yok ettiniz…

İyi mi ettiniz, yıkıma sessiz kalmakla ey Maraşlı?

Beyler bakın isim değiştirmeyi geçin, Kahramanmaraş’ta şu anda da yine bir toplumsal hafızamız silinmek isteniyor.

Kahramanmaraş’ta Cumhuriyet döneminin ilk binalarından biri olan Adliye binasını bir gece de yok ettiler, şimdi de sessiz kalınırsa Valilik Binasını yıkacaklar.

Büyükşehir Belediyesi bu taş binayı 100 yıllık olması nedeniyle “tarihi değil” diyerek yıkacak.

SUÇ ORTAĞI OLMAYIN!

TARİH sizi “Katil” diye yazar, yapmayın beyler…

Yıkmayın bu güzelim hafızayı, depreme karşı güçlendirin, tadilat yapın, “yıkan belediye başkanı” olarak değil, “yapan belediye başkanı” hafızalarımıza kazının…

Burası muhteşem bir kent tarihi müzesi olabilir.

Bu şehrin Valisi…

Bu şehrin milletvekilleri…

Bu şehrin ilçe belediye başkanları…

Bu şehrin başta Mimarlar Odası olmak üzere STK’ları…

Bu şehrin Üniversite yönetimleri…

Bu şehrin tüm belediye meclis üyeleri…

Bu şehrin tüm muhalefet partileri…

Unutmayın!

Engel olmazsanız, bu yıkıma sessiz kalanlar olarak sizinde adınız tarihe, “suç ortağı” olarak geçecek!

YATACAK YERİ YOK

VALİLİK BİNASINI YIKANLARIN

YATACAK YERİ ÇOK

YIKIMA KARŞI OLANLARIN