İşte Mahmut Yardımcıoğlu’nu yazmak… başlığını taşıyan o yazı

Yarım asrı geçen meslek ve bu yaşıma kadar çok siyasetçi tanıdım. Merhum Süleyman Demirel başta olmak üzere, çok bakanlar, çok milletvekilleri, çok belediye başkanları tanıdım.

Röportajlar yaptım, haberleştirdim. Kimisi ile samimi oldum, kimisiyle bir anlık dostluk-arkadaşlık süreci yaşadım, kimisi ile de hâlâ görüşüyorum.

Son senelerde de siyasetçi, belediye başkanı ile tanıştık. İtiraf edeyim, bende en çok iz bırakanların başında gelenlerden biridir sayın Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu.

Daha önce de özü, bu sözü bir siyasetçi hakkında köşe yazısı da yazdım. Anlaşılan o ki daha da çok yazacağım, Rab’bim ömür verdiği, canıma bir zeval gelmediği sürece…

Duruşu ile seviyorum, farklı çıkışları ile takdir ediyorum, dobra yorumları ile beğeniyorum O’nu.

Zaman zaman imalı da olsa, Cumhur İttifakını destekleyen partinin, Büyük Birlik Partisinin Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla iktidarı eleştirmesine şaşırdığımı söylesem de, içimden de ‘Helal olsun!’ demekten kendimi alamadığım saatlere çok oldu.

Objektif düşünüyor!

Sözünü dudaktan sakınmıyor!

Eyvallahsız konuşuyor! Kimseye diyet borcu olmayan siyasetçi profil çizmeye devam ediyor.

Kimseye diyet borcu olmadığını ima eden cümleler sarf ediyor!

Yeri geldiğinde kral çıplak deyip, yüksek sesle tepki koyabiliyor.

Kime mi, bana değil herhalde.

Ortaklığa…

*

Şimdi… Bir erken seçimin kapıda olduğunu defalarca yazdım, bunun için de çok kişi ile iddiaya bile girdim. Erken seçim kesinlikle var.

Bırakın başka sebepleri, başka emareleri, başka iç siyasette yaşananları, durup dururken seçim barajı yüzde 10’dan, yüzde 7’ye düşürülmedi.

O dürüst, o yiğit adam, yani Yardımcıoğlu, bakın bu konuda ne söylüyor, ki kendinden çok emin tavırlarla; “Büyük Birlik Partisi’nin son yapılan anketlere göre oy oranın hızla arttığı gözlemleniyor. Barajın yüzde 7 olmasına biz karşı çıkıyoruz.’’ diyerek tepkisini ortaya koymuştu.

Stratejik bir hamle olarak yorumlamasının sebebi bu.

Kendisi ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı. Ve o kadar da iddialı, partisinin gün geçtikçe oy oranının arttığını, seçimlerde BBP olarak yer alacaklarını söylüyor.

Televizyon ekranlarında yerel ve ulusal basında daha çok yer almaya başlaması, onun boş, sıradan biri olmadığının açık delili iken, şahsiyeti, nezaketi, tatlı dili, donanımı, onu yerel basının gündeminden düşürmediği gibi, güleç yüzüyle de hem basın camiasının, hem de partili partisiz herkesin takdirini kazanmayı bilmiş bir kardeşimiz.

*

Gelecek O’ndan çok söz edecek. Hem yerelde, hem ulusalda sayın Yardımcıoğlu’nu çok farklı yerlerde, zamanlarda zirvede göreceğime eminim!

Rabbim yolunu ve bahtını açık eylesin!

Daha ne deyim ki?