KAHRAMANMARAŞ artık büyükşehir ve geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Dolayısıyla kentin büyükşehir başkanının da zamanı değerlidir ve dahi gerekliyse bir helikopter kiralama şirketi ile anlaşarak (Eşi dostu gezdirme amaçlı olmamak kaydıyla) bir günde üç beş ilçeyi gezebilmeli, problemleri yerinde görerek neşter atabilmelidir.

Şunun için bu örnekle girdim: Düzgün, doğru ve rantabl iş yapmanın tasarrufu olmaz, olmamalı…

  • Başkan Güngör, en rahat ve konforlu araca biner, biniyor da…
  • Başkan Güngör, başkanlık konutuna bir dünya para döküp klozetinden musluğuna tadilatını yapar, yaptı da…
  • Başkan Güngör, onlarca iş makinesi ve işçiyle Tömek’te yazlık başkanlık bağevi yaptırır, yaptırıyor da…
  • Başkan Güngör, ailesi ile kurulu düzeni Ankara’da olduğu için çok fazlaca Ankara’ya kendi uçakla, makam aracı karadan gider, gidiyor da…

Bunların hiç birine bir şey demiyoruz, benim vergilerimle hakkım varsa helâl-i hoş olsun, yeter ki bu memlekete bir çivi çaksın…

Ammavelakin…

Bakın hizmete aracı olan araçlarda tasarruf olabilmesi çok zordur. İlgili daire başkanı, müdürü, şefi, araç olmadan belediye binasında oturup kameralarla mı hizmeti denetleyecek?

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Hayrettin Güngör;

Göreve gelir gelmez, belli bir kesime davullar çaldırıp “tasarrufçu başkan propogandası” yaptırıp, ardından 100 aracı garaja bağlatıp, kimisinin de ihalesini iptal ettirip, ondan sonra da 221 yeni araç için ihale açıyorsan, ben bunu samimi bulmam kardeşim…

Nokta…

SOSYAL MEDYA VE ZENGİN NİKAHI MEMURLUĞU

BİR kısım okur, bizim muhalefet ettiğimizi zannediyor.

Vallahi de yanılıyor, billahi de yanılıyor…

Bu sütunların yazarı olarak bu kadar mı enayiyiz ki, “gelene ağam gidene paşam” demek dururken, belediyecilerin canını sıkacak yazılar yazalım.

Gazetecinin görevi, ilişkileri bozulacak diye yazılması gerekenleri yazmamak değildir.

Bizim öğrendiğimiz; yorum yapan, yazan gazetecinin görevi; “marifet iltifata tabiidir” misali kamu adına doğruları alkışlamak, yanlışları da belaltına inmeden eleştirel bakış açısıyla yazmaktır.

Hayrettin Bey büyükşehir koltuğuna oturalı dördüncü ayın içindeyiz ancak icraat anlamında çıt ses yok.

Dört ay öncesine kadar büyükşehirden günde üç dört tane basın bülteni gelirken, şimdi üç dört aydır, üç dört tane bülten geldi.

Bu süreçte Büyükşehir Belediyesi iki engelli vatandaşımıza törenle akülü araç vermiş, bir onun haberi geldi, birkaç tane de konferans, sergi vs haberi geldi.

Ha bir de yanılmıyorsam bir ilçedeki parka 4 çöp kovası ile 8 bank koymuşlar…

MÜLKİYE MÜFETTİŞİ TAVRI!

BAŞKAN Güngör’ün sosyal medya hesaplarına girip, son 20 paylaşımına bakın.

Bir tane ne bir proje görürsünüz ne de yapılan bir hizmeti yerinde denetleyen fotoğraf…

Son 20 paylaşımının yarısı “kentin zengin ailelerinin çocuklarının nikahını kıymış”, yarısında da dört aydır bitmeyen “falanca vatandaş ziyaretimize geldi, filanca şahıs bize şu hediyeyi getirdi” şeklinde paylaşımlarda bulunmuş.

İnanın ne o zengin ailenin çocuğunun nikahı ne de vatandaşların bitmek bilmeyen ziyaretleri bizim hiç mi hiç ilgimizi çekmiyor.

Hayrettin Bey, biz sizin, her şeye, herkese şüpheyle bakan “mülkiye müfettişi” görüntünüzden ziyade Türkiye’nin dört bir yanından topladığınız ekibinizle bir masa etrafında, kollarınız çemrenmiş, yumruklarınız masada ve kararlı, kıravatınız çözülmüş, projelere bakarken spontane çekilmiş fotoğrafınızı görmek istiyoruz!

İşte o zaman bu sütunlardan size sonsuz destekler verip alkışlayacağız.

DİPNOT: Sn. Güngör birde ilçe belediye başkanları, şu an sessizler ama kendilerinin bir üst amiri gibi davranışınızdan çok çok rahatsızlar. Bu tutumunuz devam ederse demedi demeyin, bir yıla kalmaz bütün ilçe başkanlarıyla arası açılmış bir başkan olarak tarihe geçersiniz…

YATACAK YERİ YOK:

SAHTEKÂR AMBULANSÇININ

ÖĞLE saatında hastaya yetişecek bir durum veya içinde hasta olmamasına rağmen sirenlerini çalarak, trafik ışıkları falan dinlemeden kendine yol açan ve sonrasında bir kebapçıda duran ambulansçıların…

YATACAK YERİ ÇOK:

ORGANLARI İLE HAYAT VEREN DAVUT

ELBİSTAN’DA kullandığı otomobili ile aydınlatma direğine çarpıp ağır yaralı olarak sevk edildiği hastanede yaşamını yitirdikten sonra bağışlanan organları ile 5 kişiyi hayata bağlayan  20 yaşındaki Davut Köse’nin…