Çinli konukları MADO tesisinde ağırlayan Kanbur, dondurmanın yapılışı, MADO’nun tarihi ve Çin’e yapılan yatırmalarla ilgili yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı.   

MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur'un daveti üzerine geçtiğimiz hafta kente gelen Çin Merkezi Televizyonu (CCTV) Türkiye muhabiri Yu Peng ve ekibi, keçi sütü ve salebin üretimiyle dondurmanın yapılışını filme almıştı.

Firmanın tesislerinde süt ve salebin dondurmaya dönüşümünü çeken ekip, daha sonra Mehmet Kanbur ile kardeşleri Atilla ve Erdal Kanbur'un çeşitli dondurma gösterilerini izleyerek ülkelerine dönmüştü.

Belgeselin Çin’de yayınlanmasıyla bir anda ilgi odağı olan MADO ve Kahramanmaraş, Çin’de yayın yapan yerle ve ulusal televizyon kanalarının gündemine oturdu.

Kahramanmaraş’a gelerek MADO’nun konuğu olan Çin merkezli GDTV World ve diğer TV kanalları, MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur ile mülakat yaptı.

İŞTE O MÜLAKATTAN SATIRBAŞLARI

Çinli gazeteci: Çin Guangzhou ne zaman açıldı?

Mehmet Kanbur: Çin Guangzhou 2 yıl önce açıldı. Şuanda da 6 mağaza daha açmak üzereyiz. Çinliler dondurmamızı çok beğendiler. Zaten Çinliler bize çok yabancı değiller. Aynı kültürün insanlarıyız. Çini tercihimiz bu sebeple. Gayemiz Türk damak tadını Çine götürmekti. Bu vesileyle birbirimiz daha iyi tanımak için Çine girmiş olduk.

Çinli gazeteci: Guangzhou eyaletine neden önem verdiniz?

Mehmet Kanbur: Guangzhou’da ticaretin hızlı olduğunu gördüm. Dünya insanları orada daha fazla. Bizim gayemiz dünyalı olmaktı. Bu nedenle oradan başlamış olduk. Biz Çinin her yerinde olmak istiyoruz. Yakında büyük bir projemiz var, bütün Çine külahta dondurma yedirmek istiyoruz. Amacımız Çinin parasını almak değil, dondurma yedirmek. Gayemiz budur.

Çinli gazeteci: MADO çok ünlü bir marka, Çini seçmenizin gayesi nedir?

Mehmet Kanbur: Dondurma denildiğinde Türkiye’de MADO ve Maraş akla geliyor. MADO’nun ismi de Maraş’ın kısaltılmış hali. Gayemiz Türkiye’yi, dondurmamızı, markamızı dünyaya tanıtmak. Bende 4. Kuşak dondurmacıyım. Çin bizim için çok önemli bir yer, aynı coğrafyanın insanlarıyız. Bu nedenle Çini seçtik. Pazar noktasında da çok tercih ediyoruz Çini. Şuanda 26 ülkede varız. Çin halkı beslenmesini çok iyi biliyor. Doğal ürünlere dikkat ediyorlar. Bizim dondurmamızın da doğal oluşu Çinin daha çok ilgisini çekiyor.

Çinli gazeteci: Çin için hedefiniz nedir?

Mehmet Kanbur: Çin için hedefimiz çok yüksek. 500’e yakın mağaza açmayı düşünüyoruz. Gayemiz Çinlilere gerçek dondurma yedirmek.

Çinli gazeteci: Dondurmanın tadına baktık, çok lezzetli. Bunun altında ne var?

Mehmet Kanbur: Bunun altında doğalık ve sanat var. Bunların ikisi de gözle görülmeyen şeyler. Lezzeti tarif etmek kolay değil. Ancak tadarak, yaşanarak fark edilir. Bunun tarifi yok, yaşamak gerekiyor. Her şey doğalıkta yatıyor. Tabi ki ustalıkta olmazsa olmaz.

Çinli Gazeteci: Bize tarihinizi anlatabilir misiniz?

Mehmet Kanbur: Ailem Osmanlıdan buyana dondurmacılık yapıyor. Bende 4. Kuşak dondurmacıyım. Kökü biziz. Burası dondurmanın doğduğu yerdir. Biz saraya gelin verdik. İlimizin yeme, içme kültürü saray kültüründen gelir. Saraya gelin gittiği için sürekli orayla ilişkiler olmuş, bu nedenle ilimizin yemekleri, geleneği, kültürü ona göre şekillenmiştir. Bu nedenle Kahramanmaraş’ın Türkiye’de ayrı bir yeri vardır. Dondurmanın doğuşu da oradan gelmektedir. Salep çok önemli. Keçileri kendi çiftliğimizde besliyoruz. Salebi organik olarak kendimiz yetiştiriyoruz. Bu hammaddeler olmadığı sürece bunu yapmak mümkün değil.

Çinli Gazeteci: Çok teşekkür ediyorum, bizi konuk ettiğiniz için

Mehmet Kanbur: Bende teşekkür ederim. Bizde en kısa zamanda sizi ülkenizde ziyaret ederek o güzel yeşil çayınızdan içmek isteriz.

Editör: TE Bilişim