Yüksek Jeoloji Mühendisi Ali Korkmaz, "Son 10 günde 6 şiddetine yakın 4 tane deprem meydana gelmesi sürecin pek normal olmadığını artık bu işin şakasının dahi olmayacağını bizlere göstermektedir" dedi.

Korkmaz, yaptığı açıklamada, önceki gün yaşanan 5,4 büyüklüğündeki Muğla depreminin yaşanmasının bölgenin ne kadar hareketli olduğunu gösterdiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Yay bir dalma batma zonu olup Helen Yayı (Girit Yayı), levhasının Ege denizi altına daldığı alanda oluşan aktif deprem ve volkan üreten bir tektonik alandır. Afrika levhasının kuzeye hareketi ile Akdeniz tabanı sıkıştırılmaktadır. Akdeniz tabanı Helen Yayı boyunca kuzeydeki Avrasya tabanı altına dalıp, yok olmaktadır. Bölgede dün yaşanan 5,4 büyüklüğündeki Marmaris (Muğla) depreminin yaşanması bölgenin ne kadar hareketli olduğunu göstermektedir.

Ülkemiz genelinde bir deprem fırtınası olacağını daha önceki çalışmalarımda belirtmiştim. Karlıova, Van, Manisa ve Marmaris depremleri beni doğrular nitelikte depremlerdi. Son 10 günde 6 şiddetine yakın 4 tane deprem meydana gelmesi sürecin pek normal olmadığını artık bu işin şakasının dahi olmayacağını bizlere göstermekte, bu yüzden ülke olarak tedbirlerimizi alalım diye düşünüyorum."

Korkmaz, ülkemizin doğusu incelediğinde Kızıldeniz boyunca devam eden deniz tabanı yayılması, Arap Levhasını, Afrika Levhasından ayırmış ve kuzeye ilerlemesini sağladığına işaret ederek, "Böylece Arap Levhası, Avrasya Levhasının altına girmeye ve Güneydoğu sınırımıza yaklaşık paralel geçen bir hat boyunca Anadolu’yu sıkıştırmaya başlamıştır. Kuzey Anadolu Fayı ya da Doğu Anadolu Fayı gibi coğrafyamızdaki belli başlı yer kabuğu kırıklarını oluşturan ya da var olan kırıkları harekete geçiren bu sıkışma, milyonlarca yıldır olduğu gibi bugün de devam ediyor. Bu durum Anadolu’nun, KAF’ın güneyinde kalan bölümünün giderek batıya kaydığını gösteriyor."ifadelerini kullandı.

Fatih Anadolu Lisesi Öğrencileri Başarıya Doymuyor Fatih Anadolu Lisesi Öğrencileri Başarıya Doymuyor

"Evlerimizde deprem senaryoları oluşturalım"

Tüm bu gerçekleşen olaylar çerçevesinde Türkiye'nin bir noktasında yıkıcı devasa bir deprem beklenmesi doğal olduğunun altını çizen Korkmaz, şöyle devam etti:

"Kaldı ki 1999 Gölcük depreminden ağır sonuçlar meydana getirecek yani 7,7 belki 8,0 büyüklüğüne yakın çok yıkıcı devasa bir depremi ülke olarak yaşayabiliriz. Nerde olacağını belirtmemiz mümkün görünmese de özellikle uyarmak istediğim bölgeleri şu şekilde sıralayabilirim.

Kıbrıs-Hatay-Kahramanmaraş-Malatya-Çelikhan-Sincik-Pütürge hattı (DAF zonu),Mersin-Adana(merkez)-Ceyhan-Kadirli-Andırın-Göksun-Elbistan-Darende-Arapgir-Kemaliye-İliç-Erzincan hattı (Malatya fay zonu ve güneyi),Kuzey Anadolu fayının Güney Marmara kolu, Muğla-Denizli-Afyon hattı ve Kaş-Elmalı-Korkuteli-Isparta hattı, Kuzey Anadolu fayının Tokat-Amasya-Çorum arasında kalan kısmında olası kırılmalar ve salınımlar karşısında bölgede yaşayanların son derece dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum.

Evlerimizde aile bireyleri olarak deprem senaryoları oluşturalım. Kullandığımız yapılarımızda deprem sigortası yaptıralım. Evlerimizde ve işyerlerimizde deprem çantası bulunduralım. Deprem konusunda aile bireylerini bilinçlendirelim. Konut alırken depreme uygunluğunu bizzat araştıralım."

Editör: TE Bilişim