Başörtülü Türk pilot Gülşah Sert, Güneydoğu Havacılık Uçuş Okulu'nda Uçuş Öğretmeniliği lisans eğitimini tamamladı. Son kontrol uçusunda uçuş eğitimi de verebilecek olan Gülşah Sert, pilotluğa giden yolda yaşadığı serüveni Yeni Akit'e anlattı.

İşte o röportaj:

Türkiye'de tesettürlü ilk pilot olmak hakkında bilgi verir misiniz?

Ben bu mesleğe başlarken, Türkiye'de tesettürlü pilot olmak kolay bir şey değildi. Okulların çoğu beni başörtülü olduğum için kabul etmedi.

Bu mesleğin elit bir meslek olduğu ve başörtülü okuyamayacağımı söylediler. Hatta bir okul sahibi öğretmenini benimle konuştuğu için, bir daha böyle birine bilgi vermek için bile zaman ayırmaması konusunda uyarmış. Hoca elinden bir şey gelemeyeceğini anlattı, elinden geldiğince nazik davranarak. Eğer başımı açarsam kabul edebileceğini, bunun okul sahibinin kuralı olduğu için yardımcı olamayacağını anlattı. O günü hiç unutmam. Çok zoruma gitmişti. Deniz kenarındaydım ve bir şeyler yiyordum. Yediklerim boğazıma dizildi. Yemeği bırakıp ağladığımı hatırlıyorum. Yaşamayana ajitazyon yapıyor gibi gelebilir. Bu duyguyu yaşayanlar benim ne demek istediğimi çok iyi bilir. Şairin sözü var ya ünlü: Öz yurdunda garipsin ,öz vatanında parya...

Bu duygularla baya ağlamıştım. Uzun zaman üniversitelerde yasak kalkana kadar okul bulamadım. Sonunda kabul eden bir okul buldum. Onlar için alışık olmadıkları bir öğrenci profiliydim. Uçuşlara giderken kimi okul çalışanı sanıyordu, veya öğrenci yakını. Öğrenci pilot olacağımı akıllarına bile getirmiyorlardı. Öğrendiklerinde ise şaka mı diye bir yüzümü analiz edip kimi inanıyor kimi inanmıyordu.

Bir anımı anlatayım daha iyi anlaşılır:

Çift motor yer dersi için pilot arkadaşımla otobüs ile Antalya'ya gidiyoruz. Otobüsün muavini çay servisi yaparken arkadaşa "Okuyorsunuz herhalde" diye sordu. Arkadaşım "Pilotum, çift motor eğitimine gidiyorum" şeklinde cevap verdi. Muavin ise, "Abla şaka yapma bana pilotun ne işi var otobüste." dedi.

Arkadaşım, "Kardan uçuşlar iptal olduğu için İstanbul'dan mecbur otobüsle gelmek zorundaydım" diye cevap verdi ve sonra bana dönüp "Hatta arkadaşım da" dedi. Ben hemen lafa girip dedim ki; "Sana inanmadı ben başörtülüyüm, benim pilot olduğuma hiç inanmaz bu yüzden boş yere açıklama yapma" dedim. İlerleyen saatlerde biz ders çalışırken bizi izlemiş muavin. Sonra yanımıza gelip dedi ki; "Kusura bakmayın size inanmadım ama hiç böyle pilot görmedim ki" dedi.

Başörtülü insanlara önyargıları nasıl yıktınız veya yıkabildiniz mi?

Uçuş okulunda ilk zamanlar birbirimizi tanımaya çalışmakla geçti. Zamanla alıştılar ve sevdiler. Hocam olsun, sınıf arkadaşlarım olsun hepsiyle görüşürüm. Hal hatır sorarız zaman zaman. Sınıf arkadaşlarımdan biri bir gün şöyle demişti, kafalarımızda oluşturulan bu sanal biz farklı dünyaların insanıyız önyargısı ile ilgili olarak; "Abla bizim seninle anlaşamamamız lazım normalde ama aksine seninle çok iyi anlaşıyor ve seviyoruz da. Anlayamadım gitti" demişti.

Ben de "Neden anlaşamamamız gerekiyor ki" dedim. Aynı ülkenin insanıyız sonuçta. O da, "Yaşam tarzlarımız farklı ya abla" dedi. Ben de "Senden farklı olarak başımı örtüyorum ve namaz kılıyorum. Ben başka farklılık görmüyorum" dedim. Arkadaş da, "Haklısın aslında bak gayet iyi geçinip gidiyoruz" dedi.

Pilotluk serüveninizde başınızdan geçen en ilginç olay neydi?

Uçuş okul hayatım boyunca birçok ilginç olay yaşadım. Yalnız uçuşlarımda Kahramanmaraş havalimanına iniş yaptım. Uçağın takozlarını koyup kapılarını kapatıyorum. Yer görevlisi uçağın etrafında dönüp duruyor. Sordum "ne arıyorsunuz" diye. "Pilotu arıyorum" dedi. "Benim buyurun" dedim.

Adamcağız şaşkın, "gerçekten mi" diye sordu. "Evet" dedim. "Başka kimse yok. Kusura bakmayın, ilk defa başörtülü bir pilot görüyorum." dedi. "Bana brifing odasını tarif eder misiniz?" dedim. "Tabii, güvenliğe haber vereyim, yardımcı olsunlar." dedi.

Güvenliğe önce kendimi tanıttım, o da şaşırmış gözlerle bakıp beni şefine götürdü. Güvenlik şefine pilot olduğumu ve uçuş planı için brifing odasına gitmem gerektiğini söyledim. Beni bir güvenlik görevlisi refakatinde götürüp geri getirdiler.

Başka bir anım da, Çorlu Havalimanı'nda uçuşa çıkacağım. Öğlen vakti. Hoca "planı yolla" dedi. Ben de üst katta brifing odasından planı yollamak üzere merdivenleri çıkıyorum. Havalimanı yöneticileri ve çalışanları da yemek salonundan çıkıyorlardı. Merdiven başında; müdürleriydi sanırım, bir bey "nereye gidiyorsunuz" dedi. "Brifing odasına" diye cevap verdim. "Ne yapacaksınız" dedi. "Uçuş planı yollayacağım" dedim. "Ne alaka?" dedi. "Ben öğrenci pilotum" dedim. "Gerçekten mi?" diye sordu. "Evet" dedim. "İlk defa sizin gibi birini gördüm" dedi. Ben de "Evet bunu genelde herkessöylüyor" dedim. Sonra planı yolladım. Hocayla aprona gireceğız. Apron kartıyla kapıyı açtık çıkıyoruz birden bir güvenlik görevlisi "Hanımefendi durun nereye gidiyorsunuz?" diye bağırıyordu. Hoca önce anlamadı. "Neden bağırıyor bu?" dedi. "Hocam beni benzetemedi bir şeye, o yüzden bağırıyordur" dedim. Hoca yine anlamadı.

"Hocama pilota benzetemedi de" dedim. Görevli, boynumdaki apron kartını eliyle tuttu. Bir resme bir bana birkaç kez baktı. "Yeterli mi?" dedim. Güvenlikçi, "tabii tabii geçebilirsiniz" dedi. Aprona çıkmayı başardık.

Hoca 'headset'ini okulun aprondaki konteynırda unutmuştu. Orası uçakların olduğu tarafın aksi istikametindeydi. Hoca, "Kızım sen git kontrolleri tamamla, ben geliyorum" dedi. "Tamam hocam" deyip uçakların park ettıği tarafa doğru yürümeye başladım. Birden güvenlik kulubesinden güvenlik görevlisinin çıkıp bana doğru koştuğunu gördüm. Tabi sebebini biraz önceki olaydan anlamıştım. Aynı diyaloglar onunla da yaşandı. Yine görevli, apron kartımdaki resme bakıp bana bakıp şaşkın bir ifadeyle baktı. "Devam edebilir miyim?" dedim. "Tabii tabii buyrun" dedi. "Daha önce görmedim de sizin gibi bir pilot, kusura bakmayın" dedi. "Bunu hep duyuyorum, ben de görmedim kendim gibi birini" diyerek uçağa doğru devam ettim. Muhtemel diğer okul öğrencileri de görmemişki kendi işlerini bırakıp bir süre benim uçuş öncesi kontrolleri yapmamı seyrettiler.

Pilot olmak isteyen başörtülü bayanlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Ben "pilot olacağım" dediğimde, çoğu kişi benimle alay etmişti. Ama o zamanlar başörtüsü kamuda ve üniversitede yasaktı. Bu beni durdurmadı. Etrafınızdakilerin ne dediği değil, sizin ne olmak istediginiz önemli. Kulağınızı olumsuz eleştirilere kapatıp amacınıza kilitlenin.

Neden başka bir meslek değil de pilot olmak istediniz?

"Neden pilotluk?" derseniz, çok klişe olacak ama uçma duygusu, benim için özgürlük duygusu ile eş anlamlı. Yıllarca başörtülü olduğu için cumhurbaşkanı ve başbakan eşlerinin bile mobbing gördüğü bir ülkede doğup, büyüyüp, okuyup, çalışmaya uğraştım. Gönül isterdi ki zamanında askeriyeye kabul etselerdi de savaş pilotu olabilseydim. Ben lisansımı aldıktan sonra bir gün haberlerde, orduya alınan başörtülü pilot adayını gördüm ve bu beni çok duygulandırdı.