İsmail Küçükkaya, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu arasındaki tarihi açık oturumun öncesi ve sonrası dair yaşanan tüm gelişmeleri anlattı. "FORMATI ONLAR BELİRLEDİ" Formatı sıkıcı bulanlar oldu... Bu format nasıl ortaya çıktı? Tartışmanın ortaya çıkışı önemli. Engin Altay ve Mahir Ünal görüşme gerçekleştirdi. Başka isimlerde ortaya atıldı. Her iki partinin yetkilileri mutakabat metinlerine ulaştılar. Karar sonucunda bana görev verildi. İki isimle toplantı gerçekleştirdik. Formatı onlar belirledi. "KARŞILIKLI SORUYU BEN ORTAYA ÇIKARDIM" Adayların birbirleriyle tartışması onların isteğiydi değil mi? Engin Altay ve Mahir Ünal ile yapılan konuşmalarda soru sayısı ve sorulara verilen süre onlar tarafından belirlendi. Karşılıklı soruyu sadece ben ortaya çıkardım. Biz reyting için orada değildik. İmamoğlu tam zamanında geldi, Binali bey geç kaldı. Nedenini biliyor musunuz? Sayın Yıldırım alana geç geldi. Yayına bir kaç dakika kala telefonlar geldi. Küçük bir kriz çıktı. İmamoğlu canlı yayına internet bağlantısı olan bir bilgisayarla çıkacak. Ben de İmamoğlu ile görüşerek böyle bir şey olmayacağını dile getirdim. İlk temas nasıl oldu? İmamoğlu geldi, mikrofonları takıldı. Binali Bey geç gelince sempatikliği ile yaklaştı herkese. İmamoğlu 'Sayın Başkan hoş geldiniz ama ayağa kalkamıyorum, beni bağladılar' dedi. İlk kez göz göze geldikleri an yayının başlamasına az kala oldu. Herkes kendi makyöz ve suyunu yanında getirdi diyenler var? İlk defa duyuyorum. Bütün detayları Engin Altay ve Mahir Ünal gerçekleştirdi. "BENCE SÜRENİN 4 DAKİKA OLMASI GEREKİRDİ" İki adayda gergindi. Sizin zorlandığınız nokta neresi oldu? İmamoğlu gergindi. İkinci bölümden itibaren ikisi de rahatladı. Yıldırım daha fazla müdahale etmek durumunda kaldı. Ben süreye riayet edip ek süre vermek durumunda kaldım. Bence sürenin 4 dakika olması gerekirdi. Kendimde formata yenilik kattım. 'Sizler birbirinize soru sorun' dedim. Ekrem Bey biraz çıkış yaptı ve şaşırdı. Birbirlerine soru sormaları gayet iyi oldu. Tam manasıyla eşitlikçi bir program ortaya çıktı. Bana gelen telefonlar da bunu belli etti. "YILDIRIM PROGRAMI UZATMAMI İSTEDİ, İMAMOĞLU İSTEMEDİ" Reklam aralarında neler yaşandı? İki aday da kalktı ve kümeleştiler. Danışmanlar taktikler verdi. Son molada süre tartışması oldu. Yıldırım programı uzatmamı istedi. İmamoğlu istemedi ama uzlaşırsak hay hay dedi. Binali ve Ekrem Bey'e fikirlerini sordum. 3'er soru sormam konusunda uzlaştık. 12'yi geçe programı bitirdim. Soramadığınız soru kaldı mı? 20 soru hazırladım. Onun dışında 5 yedek sorum daha vardı. Sorularımı akış sırasında değiştirdim. 2 ve ya 3 soruyu değiştirmek durumunda kaldım. "PROGRAMA 10 ÜZERİNDEN 7 VERİYORUM" İki adayı siz nasıl gördünüz? Program seçmenin kararını değiştirir mi? Programa 10 üzerinden 7 veriyorum. Daha iyileri için gayret edeceğiz. Türkiye dün kazandı. Bu program yapılamasaydı ülkem, siyaset ve mesleğim adına üzülürdüm. Fotoğrafın öyküsü? Her iki aday da farklı kesimler tarafından sevilen isimler. Ben bu oturumda 'Olduğunuz gibi davranın ve olanı konuşalım' dedim. İmamoğlu son aşamada güzel bir öneride bulundu. Hanımefendileri canlı yayına çağırmak istedim ancak istemedikleri kulağıma geldi. Canlı yayından sonra fotoğraf için söz aldım. Ve program biter bitmez fotoğraf çekildik. "BU SEÇİMDEN SONRA NORMALLEŞMELER BEKLİYORUM" Türkiye bu tecrübenin ardından siyasi parti liderlerinin açık oturumunu izleyebilecek mi? Bence öyle olacak. Aldığımduyumlara göre değişiklikler meydana gelecek. Bu seçimden sonra normalleşmeler bekliyorum. Cumhurbaşkanı adaylarının bundan sonraki seçimde açık oturuma evet diyeceklerini umuyorum. Biz yeniden demokratik geleneği yaşatalım, canlandıralım. Her seçim öncesi halkımız görsün ve değerlendirmesini yapsın.