Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, İİT'nin İstanbul'daki zirvesinde aldığı Doğu Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanıma kararını değerlendirdi.Başbakan Yardımcısı Akdağ, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma ve Tel Aviv'deki büyükelçiliği Kudüs'e taşıma kararı öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Donald Trump'ı, Kudüs konusunda "yanlış adım" atılmamasına ilişkin uyardığını hatırlattı.Trump'ın kararının hukuksuz olduğunu belirten Akdağ, aynı zamanda bu kararın Filistin halkının haklarını hiçe saydığını ifade etti.Türkiye'nin bunu kabul edemeyeceğini vurgulayan Akdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dönem başkanlığını yürüttüğü İİT'nin üye ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarını, Kudüs konusunda karar almak üzere İstanbul'daki zirveye davet ettiğini anımsattı.İİT İstanbul Zirvesi'nin açılışında verilen mesajlar ile zirve sonrasındaki deklarasyonun net olduğunu anlatan Akdağ, Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunun, İİT'nin üye ülkelerince ilan edildiğini belirtti.Deklarasyonla bütün ülkelere Doğu Kudüs'ün, Filistin’in başkenti olarak tanınması çağrısında bulunulduğunu kaydeden Akdağ, "Çok somut, yerli yerinde, açık, net bir karar. Gerçekten bu karar, örnek bir karar da teşkil ediyor. Umarım bunun peşinden net bir şekilde Avrupa Birliği başta olmak üzere bütün ülkeler toplu halde benzeri kararları alsın." diye konuştu."Türkiye olarak bu meselenin sürekli takipçisi olacağız"İsrail'in, ABD’yi arkasına alarak Filistin'de ortaya koyduğu zorbalığın, hakkın, adaletin tecellisini geciktireceğini ancak ortadan kaldıramayacağına vurgu yapan Akdağ, "Zulm ile abad olanın ahiri berbat olur, lafı burada inşallah tecelli edecektir." dedi.İİT çatısı altındaki Müslüman ülkelerin bir dayanışma içerisinde bu haksızlığa karşı gür bir ses yükselttiğine de işaret eden Akdağ, şunları söyledi:"Bunun için Cumhurbaşkanımıza şükran borçluyuz. Bütün İslam dünyasının bir kere daha sesi, nefesi oldu. İnşallah bu karar, akabinde diğer ülkelerin de tepkilerini daha güçlü olarak göstermelerini sağlayacaktır. Filistin meselesi, orada yaşayan halkların haklarının korunması, zalimliğe mani olunması meselesidir. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak bu meselenin sürekli takipçisi olacağız."