Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı 7. Yargı Paketi’nin detayları belli oldu. Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili kritik kurallar geliyor. Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar (ilamsız icra yoluyla tahliye hariç), ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu hakkıyla ilgili uyuşmazlıklar, zorunlu arabuluculuk kapsamına alınıyor. Gazetevatan'ın haberine göre arabuluculuğa ilişkin taraf olunan Singapur Sözleşmesi’nin iç hukuka uyumuna yönelik düzenlemeler yapıldı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise 7. Yargı Paketi'yle arabuluculuğun kapsamının genişletileceğini söyleyerek, “Kira alacakları, kat mülkiyeti ihtilafları, komşuluk hukukundan kaynaklı ihtilaflar gibi konuları arabuluculuk kapsamına alıyoruz” dedi. Peki yeni model ev sahibi ve kiracılar arasındaki ilişkiyi nasıl düzenleyecek, bu düzenleme fahiş kira artışlarının önüne geçebilir mi? Düzenlemenin yıllardır birikmiş iş yükü nedeniyle tıkanmış adalet mekanizmasına bir nefes aldıracağını dile getiren Güllü, “Zorunlu Arabuluculuk konularının arasına kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıkların dahil ediliyor olması olumlu bir gelişme” dedi. Davalar son yıllarda inanılmaz arttı Uyuşmazlıkların yargı sürecine taşınmadan çözülmesi bakımından arabuluculuk düzenlemesinin yerinde olacağı kanaatinde olduklarını belirten Güllü, “Kira ilişkilerinden kaynaklanan davalar son yıllarda inanılmaz artışlar kaydetti. Neredeyse tüm davalar içindeki oranları yüzde 30’ları geçtiğini tahmin ediyoruz. Arabuluculuk uygulaması bu açıdan faydalı olacaktır. Ancak kira tespiti, kira alacağı ve özelikle tahliyeye yönelik davaların arabuluculuk yöntemi ile çözümünün kısa vadede çözüm olmayacağı kanaatindeyiz. Çünkü toplumsal sorun haline gelen bu konuda acil müdahale edilmesi gerekir ki bu sorun daha fazla büyümesin” ifadelerini kullandı. Kira tespit davası ile ilgili kritik öneri TÜKONFED’in önerilerinin kira sorununa büyük oranda çözüm getireceğini aktaran Güllü, her binanın ve dairenin belediyede bir rayiç değeri olduğuna dikkat çekerek, “Bu rayiç değerinin yüzde 6’sı bir yıllık kira bedelinin üst sınırı olarak belirlenmesi. Örnek vermek gerekirse; Belediyedeki rayiç değeri 1 milyon lira olan dairenin yıllık kirası en fazla yüzde 6 yani 60.000 TL olarak belirlenmeli. Bunu 12 aya böldüğünüzde en fazla alınabilecek aylık kira 5.000 TL olarak bulunur. Bu rakam kira bedelinin üst sınırı yani bunu aşamazsınız. Taraflar bunun altında yaptıkları kira sözleşmeleri geçerli kabul edilir. Bunun üstündekiler bu rakama indirgenir. Ayrıca kira tespit davası açma süresi olan 5 yıllık süreye 3 yıl yani 8 yıla, 10 yıllık tahliye süresine 3 yıl ilave ile 13 yıla geçici bir süre ile çıkartılmış olsa idi bugün yaşadığımız binlerce dava ile karşılaşmamış olacaktır. Kiralara getirilen sınırlandırmalar ile de konut fiyatları düşecek ve piyasada fırsatçılara gün doğmayacaktı. Halen iş işten geçmiş değil. Bu uygulanabilir ve uygulanmalıdır” dedi.