BBP’li Yardımcıoğlu: “Mesele, 10 büyükelçiyi de o büyükelçilerin temsil ettiği 10 ülkeyi de aşıyor. Türkiye’ye parmak sallayan 10 büyükelçi ile onların temsil ettiği 10 ülke ama tehdidin asıl sahibi onlar değil. George Soros... Eğer bu 10 ülkenin derdi insan hakları olsaydı, darbeyle hapse atılan Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için de bir bildiri yayınlarlardı. Mursi 6 yıl tutulduğu zindanda hayatını kaybetti…

10 Ülkenin derdi insan hakları olsaydı, Cemal Kaşıkçı cinayetinin üzerine giderlerdi

Eğer bu 10 ülkenin derdi insan hakları olsaydı, Cemal Kaşıkçı cinayetinin üzerine giderlerdi. Üstelik o beğenmedikleri Türkiye, Cemal Kaşıkçı cinayetini tüm detaylarıyla aydınlatıp, hepsinin önüne belgeleri koymuştu… Eğer bu 10 ülkenin derdi insan hakları olsaydı, Bu Batılı ülkeler, 4 yıl cezaevinde tutulan 9 Katalan yönetici için de ortalığı yıkarlardı, onların milletvekillikleri düşürülmesin yeniden Parlamentoya alınsınlar diye kampanyalar düzenlerlerdi. Eğer bu 10 ülkenin derdi AİHM kararları olsaydı, önce AİHM konusunda dünyanın bir numaralı sabıkalı ülkesi olan İtalya'ya saldırırlardı. AİHM kararlarını hiçe sayan Yunanistan’a laf ederlerdi.

Türkiye’de Soros’un adamı Osman Kavala değil de örneğin bir Hamas üyesi tutuklanmış olsa, bu 10 ülke ne derdi acaba? Ya da bu 10 ülkenin tutukladığı herhangi biri için Türkiye’nin o ülkelerin başkentlerindeki büyükelçileri “serbest bırakın” çağrısı yapsaydı, ne olurdu acaba? Mesele insan hakları, demokrasi, özgürlük, hukuk, adalet asla değil. Öyle olsaydı Türkiye’nin Rotterdam’daki başkonsolosluğuna Türkiye Cumhuriyetinin bakanını almayan Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi, Türkiye’nin İçişlerine karışmaya cesaret edemezdi.

Kavala, ömrünün sonuna kadar cezaevinde kalsın

Buradaki temel mesele ise bu 10 ülkeyi aşan bir durum. Çünkü bu 10 ülkenin yönetimleri George Soros etkisinde kalan iktidarlar. Örneğin ABD’de Joe Biden değil de Donald Trump devam etseydi, Trump ne derdi biliyor musunuz? “Kavala ömrünün sonuna kadar cezaevinde kalsın hatta onu yalnız bırakmayın içerde” derdi muhtemelen.

25 Ekim 2018’de ABD’de eski demokrat başkanlar Obama ve Clinton’ların evleriyle, Soros’un evine bombalı paketler gönderilmişti. Trump basın toplantısındayken biri çıkıp,“Soros’u içeri tıkın” diye bağırmış, Trump da gevrek gevrek gülmüştü. Soros, Macar asıllı Amerikalı bir Yahudi. ABD’de Cumhuriyetçiler tarafından sevilmiyor. Yahudi olmasına rağmen İsrail’de sağcılar tarafından sevilmiyor…

Macar olmasına rağmen Macaristan’da onun ismiyle “Soros’u durdur” adı verilen bir yasa çıkarıldı. Soros’un Macaristan’daki üniversitesi de vakıfları da kapatıldı. Türkiye’ye parmak sallayan ülkeler arasında İngiltere yok mesela…

Neden? Kavala eşittir Soros!

1992’deki Kara Çarşamba adlı İngiliz Merkez bankasına yönelik müdahalenin arkasında Soros vardır. Ve İngilizler Soros’tan nefret eder. Özetle; Kavala meselesinin Türkiye için ne denli hayati bir konu olduğu bir kez daha teyit edilmiştir, Kavala eşittir Soros ve Soros’la mücadele sonuna kadar devam edecektir.

Ülkemi yönetenlerin geçmiş zamanda bu insanlarla birlikte resim kareleri olabilir, kamera kayıtlarına yansıyan devlet erkânını ziyaretleri de olabilir. Hatta birinci derece akrabaları bu Soros’un Çocuğunun Vakfında staj bile yapmış olabilir. Bunlar önemli değildir. Esas olan hakikatin görülmüş olmasıdır ve gereğinin yapılıyor olmasıdır.” ifadelerine yer verdi.