YÖK’ün sınavlarda en azından filtre görevi gören baraj uygulamasına son vermesine bir tepki de Batı Asya Araştırmaları Enstitüsü (BAAE) Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu’ndan geldi.
YÖK’ün baraj puanı kararını “Birinci sınıf saçmalık” olarak yorumlayan Yardımcıoğlu, “Sanayide işçiye de ihtiyaç vardır. Siz bunları yapmakla bu ülkeye hizmet etmiyorsunuz. Kendinize gelin. Bu yaptıklarınızı herhangi bir dış güç yapamaz bu ülkeye. Allah’tan korkun. Liseden gelen öğrencilerin seviyesinden haberiniz var mı sizin? Bu çocukların bir kısmı dilekçe yazmayı bile bilmiyorlar. Bir kısmında matematik 4 işlem sorunları kaynıyor. Baraj hiç değilse bir elekten geçiriyordu bu çocukları şimdi bu elekten de geçmezse bu üniversitelerin halini düşemiyorum dahi” dedi.


“YÖK SİSTEMİ 1980 ASKERİ DARBESİ İLE KURULMUŞ BİR YAPIDIR”


YÖK’ün adından başlanarak yapısal bir değişikliğe gidilmesini ve 1980 askeri darbesi ile kurulan bu yapıyı sivilleştirmek gerektiğini belirten Yardımcıoğlu, şöyle konuştu: “Mevcut YÖK sistemi 1980 askeri darbesi ile kurulmuş bir yapıdır. Yasayla var edilmiştir. YÖK yasası çıktığı günden bugüne YÖK denen yapıyı sivilleştirmek adına bir yığın söz söylenmiştir. Ama adından bir kelime dahi değiştirilememiştir. Adını değiştirmek bile bu ülke için en büyük sivilleşmedir. Ama yapabileni beri getir. ‘Bizimkilerin’ iktidarda olduğu 20 yıllık sürece baktığımızda doçentlik sınavlarını sulandırmaktan, dil puanlarını aşağı çekmekten, dil puanlarının işlevsellik ve zorluk dereceleri ile oynamaktan başka yapılan bir şey de maalesef ki olmamıştır. ‘Bizimkiler’ hadiseye yapısal bir yaklaşım belirleyerek çözmek yerine günü kurtarmayı tercih etmişlerdir. Yönetimi ‘bizde’ ise veya ‘bizimkilerde’ ise sorun ortadan kalkmıştır muhtevası ile yaklaşılmıştır hep.”


“MAKUL YENİ BARAJLAR KOYMAK GEREKİYORKEN TAMAMEN ZIDDI YAPILDI”


Mevcut baraj sisteminin en azından elek görevi gördüğünü ve kendini yetiştiren öğrenciyle yetiştirmeyenlerin ayrıştırıldığını vurgulayan Yardımcıoğlu, makul yeni baraj puanları koyulması gerekirken mevcut baraj puanlarının kaldırılmasının akla mantığa sığmadığını aktardı. Yardımcıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: “Sayın YÖK ve orada bulunan kelli felli hocalarımız! Bu devlet bizim. Bu millet bizim. Bu milletin çocukları bizim. Bu milletin çocukları bizim geleceğimiz. Bu milletin çocuklarının hepsi ön lisans ya da lisans düzeyinde eğitim almak zorunda değildir. Sanayide işçiye de ihtiyaç vardır. Siz bunları yapmakla bu ülkeye hizmet etmiyorsunuz. Kendinize gelin. Bu Ankara size bir şey mi yapıyor. Orada teneffüs ettiğiniz hava sanırım sizin kafalarınızın farklı çalışmasına sebep oluyor. Orada afyon mu çekiyorsunuz siz? Bu yaptıklarınızı herhangi bir dış güç yapamaz bu ülkeye. Allah’tan korkun. Liseden gelen öğrencilerin seviyesinden haberiniz var mı sizin? Bu çocukların bir kısmı dilekçe yazmayı bile bilmiyorlar. Bir kısmında matematik 4 işlem sorunları kaynıyor. Baraj hiç değilse bir elekten geçiriyordu bu çocukları şimdi bu elekten de geçmezse bu üniversitelerin halini düşemiyorum dahi. Siz barajı koymak yerine tüm akademik birimler için o birimlerde görev yapan akademisyenleri dinleyerek makul yeni barajlar koymanız gerekiyorken tamamen zıddını yapmakla ne yaptığınızı sanıyorsunuz güzel insanlar siz?”


“BARAJ PUANLARINI KALDIRMAK, BİRİNCİ SINIF BİR SAÇMALIKTIR”


YÖK sisteminde birçok yanlışın yapıldığını ancak baraj puanlarını kaldırmanın tüm yanlışların üstüne tüy diktiğini dile getiren Yardımcıoğlu, şunları kaydetti: “Çok yanlış yapıldı ama bu üstüne tüy dikti… Milli eğitim sisteminden gelen çocuklar da liseyi bitirmek zorunda değiller. Baraj puanlarını kaldırmak, sınıfta kalmayı kaldırmak gibi birinci sınıf bir saçmalıktır. Biz söylemiş olalım. Allah’ın nezdinde de akademinin nezdinde de söylemiş olalım. Biz söyledik siz de duydunuz. Bu vebalin altından kalkamayacaksınız. Bu hesabı ne bu aziz millete ne de Allah’a veremeyeceksiniz. Biz böyle düşünüyoruz ve siz yaptıklarınızı değiştirmedikçe biz de düşüncelerimizi değiştirmeyeceğiz. Allah Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beyefendinin yardımcısı olsun. Kimlerle iş tuttuğunu keşke bir bilse… Vayh ki vayh.”