Toplam 4300 metrekarelik bir alanda konumlanmış Davolja Varos’ta, 2 metre ila 14 metre arasında değişen boylara sahip 200’ün üzerinde kaya formları yer alıyor. Günümüzden bir milyon yıl önce bir volkanik aktivite sonucu oluşan ve geçirdikleri erozyonlarla nihai şekillerini alan bu kayalar Kapadokya’daki Peri Bacaları’na o kadar benziyorlar ki, Davolja Varos için Balkanlar’ın Kapadokya’sı yakıştırması yapılıyor. İki Nadir Fenomen: Heybetli Taş Oluşumları ve Yüksek Mineralli Kaynaklar Kanyonları, nehirleri, ormanları ve gölleri ile göz kamaştırıcı bir doğaya sahip olan Sırbistan, sadece bu manzaraları görmek ve fotoğraflamak için bile gelen çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor. Mistik havası ve karakteristik oluşumlarıyla Davolja Varos, doğal güzelliklerin izini süren gezginlerin listelerinde her zaman ilk sıralarda yer alıyor. Bu bölgeyi bu kadar özel yapan bir diğer özelliği ise çok yüksek minerallere ve aside sahip kaynak suları. Davolja Voda (Şeytan Suyu) ve Crveno Vrelo (Kızıl Kuyu) olarak adlandırılan bu doğal kaynakların kimi yerlerinde toprak, içerdiği demir mineralinin fazlalığından dolayı kıpkırmızı, su ise turuncu akıyor. Deniz seviyesinden 700 metre yükseklikteki Djake Köyü’nün, “gjak” yani “kan” kelimesinden türetilen isminin sebebinin de işte bu kırmızı topraklar olduğu düşünülüyor. Doğanın Yedi Yeni Harikası Adayı Birçok mitosa ve söylenceye konu olmuş olan ve hala bölge halkınca mistik olduğuna inanılan Davolja Varos’un pınarlarından bir kez içenin, buraya mutlaka bir gün geri döneceği söylenir. 1995 senesinden bu yana Geçici UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde koruma altında olan ve aynı zamanda Doğanın Yedi Yeni Harikası’na da aday gösterilen Davolja Varos, gerçekten de her gidenin bir kez daha görmeyi umduğu etkileyici bir doğa harikası.