Kahramanmaraş depreminden yürek burkan detaylar ortaya çıkıyor. Bölgede taş yığınına dönen bir binanın enkazında vefat eden kızının elini tutan baba, milyonları ağlatmıştı. Kızının babaannesinde kaldığı gün depreme yakalandığı öğrenilirken, çaresiz baba haberi alır almaz enkaz bölgesine gitti. Burada kızının öldüğünü öğrenen acılı baba Mesut Hançer, enkazın arasından ulaştığı evladının elini hiç bırakmadı. Bu kare Türkiye'de acının fotoğrafı olarak anıldı. Acılı baba Hançer, Tv100'den Ece Üner'e yaşadığı acı dolu anları anlattı. Her bir cümlesi boğazında düğümlenen baba, bu depremde ailesinden 7 kişiyi kaybetti. "Melek gibi uyuyordu" Mesut Hançer, şöyle devam etti; Annemin evi arka tarafta olduğu için kaldırma imkanı sordu. Ben gittim AFAD, polis ve jandarmayla konuştum, biz oraya giremeyiz dediler. Geldiler baktılar biz buraya hiçbir şekilde kepçe veremeyiz. Verdiğimiz zaman bina komple düşer dediler. AFAD’dan biriyle görüştüm bana kepçeyi ver dedim veremem bu binaya kepçe girerse daha çok yıkılır dedi. Ben sana ekip verecem kendi çabalarımızla kurtaracağız dediler. Sağolsunlar verdiler kürekle ellerimizle çalıştık ve enkazdan çıkardık kızımı. Bir eli içerdeydi bir eli dışardaydı kızımın. Çektim çabaladım ama bir melek gibi yatağında uyuyordu. Acı çekmeden gitti kızım. Allahtan geldi, gönderdiği şekilde aldı. "Hepsini ellerimle koydum toprağa" Benim 7 tane cenazem var. Her gün gidiyorum. Annemi çıkartıyorum gidiyorum yeğenimi kurtarmaya. Hepsini kendi elimle koydum toprağa. Çıkmak istemiyorum ama yapacak bişi yok. Allah’a bıraktım geldim "Anneyi kaybetmek kolu kırılmışa benziyor, evladı kaybetmek canlı canlı götürüyor öteki tarafa" Depremin olduğu gün kuzenleriyle kalmak istedi. İzin verdik annemde kaldı. Annem 2 oğlunu gelinlerini aldı bana dedi sen gelme ben gidiyorum dedi gitti. Ablasıyla dertleşirlerdi. Çok sevdiği ablasını bıraktı gitti. Anneyi kaybetmek kolu kırılmışa benziyor, ama evladını kaybetmek canını kalbini tüm vücudunu kaybediyor tüm vücudunu alıp canlı canlı götürüyor öteki tarafa.