Yaşamış olduğumuz şu anlarda, Türkiye’mizin son derece sıkıntılı günler yaşadığı görülmektedir. Bunun başında problem olarak DOLAR başı çekmektedir. Çünkü Ekonomi dolara bağlı olarak sürdürülmektedir. Türkiye’miz her şey bir tarafa güçlü bir devlettir. Ekonomi sorunu çözüldüğü zaman dünyaya hükmedemez ama hiç bir devlette Türkiye’ye hükmedemez. Bu nedenle Türkiye olarak temel politikamızı tepeden tabana kadar aynı yönde gözden geçirmeliyiz. Her kes aynı lisanı konuşmalı birbirlerine güvenerek birbirlerini anlamalıdırlar. Farklı zamanlarda taban tabana zıt ifadelere yer verilmemelidir. Bizi ne ŞANGHAY ve nede AB’ye girmek için yapılan çalışmalarda varacağımız sonucun olumlu olacağı düşünülemez.

AB’ye girmek için, yarım asırdır yapılan çalışmalarda, toplumsal yapımızda sosyolojik, kültürel kırılmalar oluşturulmuş, ahlak ve maneviyat ve inancımızda tamiri mümkün olmayan yaralar açılmıştır. Hatta İstanbul Sözleşmesiyle ve uyum yasalarıyla getirilen domuz eti ve zina serbestîsi maalesef bu sürecin ürünüdür. Bütün amaçları İslam Devletlerinin öncüsü olan Türkiye’nin, uyum yasaları ile Milli ve Manevi değerlerimizi yok etmeye çalışmaktadırlar.

Bu güne değin AB’ne verilen çaba yerine D-8’e aynı emeği verilmiş olunsa idi, gücü hâkim kılan bu düzen yerine, Adil Bir Düzen aktif hale getirilir ve hiçbir İslam Ülkesinde İşgal, sömürü, kan ve gözyaşı olmazdı. Hatta bütün İnsanlık bu düzene uymanın bir zaruret olduğu inancına varırlar idi. D-8 sadece İslam Ülkeleri için değil bütün insanlığın huzuru için kurulmuştu; YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE, YENİDE BÜYÜK TÜRKİYE VE YENİ BİR DÜNYA Bu gayenin açık bir ifadesi olduğu görülmektedir.

İslam’ın varlığına tahammül edemeyen emperyalist batı, yapmış oldukları hareketlerle İnsanlığın ıslahı ve İhyasını istemeyenler sürekli İSLAMIFOBİ’Yİ gündeme getirmektedirler. İslam’a ve Müslüman’lara karşı tepki ve saldırıların artması için bu yolu kullanmaktadırlar. Bu yöntemle insanların İslam’dan uzaklaşacağını ve aralarına bir mesafe konulacağını düşünmektedirler. Çünkü, İslam’ın bütün beşeriyete hayat veren prensipleri, insanları etkilemektedir.

Peygamberimiz (s.a) Efendimize, yapılan şeref yoksunu, insanlık dışı, densiz, edepsiz, hadsiz provakatif saldırılar, Yüce Kitabımıza hakaret ettikleri bir süreci yaşamakta iken Türkiye’mizin AB’ne girmek için can atması düşünülemez. Bu nedenle emperyalist, faşist düşüncede olan ve yıllardır İslam Ülkelerinin kaynaklarını sömüren inancından ödün vermeyen batıya karşı Yeni Bir Dünya ve Adil Bir Düzenin kurulması hususunda Rahmetli Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN öncülüğünde 8 İslam Devleti bir araya gelerek, aşağıda belirlenen 6 ilkeler doğrultusunda İslam İş Birliği Teşkilatı olan D-8’i kurdu. ( 22 Ekim 1996 Kalkınma ve İş Birliği Konferansından sonra,15 Haziran 1997 kuruldu).

  1. Savaş Değil, Barış.
  2. Çatışma Değil Diyalog.
  3. Çifte Standart Değil, Adalet.
  4. Üstünlük Değil, Eşitlik.
  5. Sömürü Değil, İş Birliği.
  6. Baskı ve tahakküm değil, İnsan Hakları Hürriyet ve Demokrasi.

KURUCU DEVLETLER

  1. Endenozya 232 milyon. - Yoksullukla mücadele ve insan kaynakları.
  2. Pakistan 180 milyon. –Tarım ve balıkçılık.
  3. Nijerya 150 milyon. – Enerji.
  4. Bangladeş 135 milyon. – Kırsal kalkın ma.
  5. Türkiye 83 milyon. – Sanayi, sağlık ve Çevre
  6. Mısır 83 milyon. – Ticaret.
  7. İran 67 milyon. – Bilim ve teknoloji.
  8. Malezya 26 milyon. – Finans, bankacılık ve özelleştirme.

Toplam 956 milyon

Yaptıkları bu çabanın nekadar gerekli olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. (Bu birliktelik Nüfus, zenginlik bilim bakımından muarızlarımızı ürkütüyordu). Mevcut ve gelecek hükümetlerin bu düzeni hayata geçirmelerini tavsiye etmiş ve bunlarıda maddeler halinde açıklamış, uygulamaya hazır hale getirdiği görülmektedir.

  1.  (Avrupa Birliği (AB) yerine), Müslüman Ülkeleri Ortak Pazar Teşkilatı.
  2.  (DOLAR VE EURO yerine), Müslüman Ülkeleri Ortak Para Birimi.
  3.  (Birleşmiş Milletler yerine), Müslüman Ülkeleri Birleşmiş Milletler Teşkilatı.
  4.  (NATO Yerine), Müslüman Ülkeleri Savunma İş Birliği Teşkilatı.
  5.  (ÜNESCO yerine), Müslüman Ülkeleri Kültür İş Birliği Teşkilatı.

Bu güne değin AB’ne verilen çaba D-8’e verilse idi, gücü hâkim kılan bir zihniyet yerine,

Adil Bir Düzen aktif hale getirilir ve İslam coğrafyasında İşgal, sömürü, kan ve gözyaşı olmazdı. Hatta bütün Dünya’ya örnek olur, Adil Bir Düzen sayesinde insanlık İnsanca yaşamalarına öncülük edilmiş olunurdu.

Kardeş Azerbaycan’ın Karabağı büyük bir başarıyla tekrar topraklarına katmasını yürekten kutluyor, Şehitlerimize Allah’tan rahmet, Gazilerimize de uzun ömürler diliyorum. Diğer İslam Devletlerine de örnek olur İnşallah. Vesselam.