Önce ‘Siyasal İslâm-Ilımlı İslâm’ kavramaları altına sokulan ve düne kadar da her türlü vesayete karşı birlikte bir süre direnç gösteren mütedeyyin kesimler; şimdilerde  güçlerini birbirlerine karşı kullanıyorlar. Elbette, olan da; sadece halisane inanmış ve mensubiyet duygusu içerisinde bağlılık ihdas etmiş insanlara değil topyekûn milletimize oluyor.

Her iki kesimde de tam bir rol çatışması ile açığa çıkmış gibi görünen bu gerilim; her türlü dış manipülasyona açık bir boyut kazanmış, milleti çok daha tehlikeli bir sosyal kavga kurgusunun malzemesi haline getirmiştir.

Bu yaşananları; sadece ‘MİT krizine, Dershane işlerine ya da 17/25 Aralık kasetlerine’ bağlamak ve hatta dönemsel siyasi savrulmalara hasretmek, düpedüz saflık olur.

Ne acıdır ki!! Türkiye'deki Hükümet-Cemaat arasında giderek derinleşen bu kurgunun bilinçaltında; çok ta yabancısı olmadığımız, hemen yanı başımızdaki diğer Müslüman ülkelerde yaşanan ve "esefle seyre daldığımız, itikat eksenli" kardeş kavgası planları var.

Millet olarak, içimizde ki bu gerilimin, "dışarıdan kurgulu bir emperyalist oyuna" dönüştürülmesi ile akıl almaz bir anaforun girdabına itilmiş olmakla kalmayıp; kim bilir, asıl hangi kavganın bedelini ödemeye sürükleniyoruz.

Ülkede terör kontrol edilemez boyutlara ulaşmış, mali piyasalar alt üst olmuş, ahlaki zafiyetler, uyuşturucu, kumar, alkol alışkanlıkları hiç olmadığı kadar tırmanmış ve küresel şeytan başımıza karabulut gibi çökmüşken, umut ederim ki her iki tarafta kendi kavgalarından alacakları dersi almış olsunlar ve artık “bu eksende” yaşananlara bir son versinler.

Hiç bir tarafı tekfir etmeksizin tamda bir kardeşlik asabiyetiyle şunu söylemek isterim ki;

Hem Siyasi İktidar hem de cemiyet yada cemaatlerin arasında husule gelen bu anlaşmazlıklarının faturasını o partiden yada bu cemaat tandır diye sokaktaki masum Müslüman’a ödetmeye kimsenin hakkı yoktur!! Eğer “kandırılmış olmak” karinesi sadece siyasi Erk’in uhdesinde değilse, pek tabi herkesin de kandırmış yada  kandırılmış olma ihtimali vardır!.  

Yeter artık!

Bilerek ya da bilmeyerek iyi niyetle de olsa ülkesi adına bu kavgayı yaptıkları iddiasıyla birbirlerini yiyenler! Israrınız da devam ederseniz tarih sizi bu ayrışmanın, bu kardeş kavgasının bilinçli figüranları arasına katacak ve "öldürülen bir dönemin müsebbipleri" diye anacaktır

Ve elbette! Bir kurguyla heyecan, gurur  ve nefislerine yenik düşenlere inat!

Ayrışmış ve uyuşmuş gibi görünen bu aziz ve kadim Milletim; bilinen asaletiyle yeniden uyanacak ve derin hissiyatında var olan Allah’a ram olmuş haliyle, bu oyunu bozmakla da kalmayacak ve kurgulayanların başlarına yıkacaktır!

 

Maraş Pusula Haber - maraspusula.com / Haşim Yanar