"İstanbul Biz Birlikte Türkiye'yiz" buluşması programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ortak yayınla ilgili sert açıklamalarda bulundu. Erdoğan, İsmail Küçükkaya'yı işaret ederek, "Moderatör denen zat bütün soruları bilgileri vermiş. Bunu da inkar ediyor." ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:

Son günlerde gönüllü kuruluşlarımızı hedef alan son derece haksız, çirkin bir kampanya yürütülüyor. İnsan yetiştiren, gençlerimize sahip çıkan. Burslarla, yurtlarla, fikri, akademik çalışmalarla evlatlarımızın eğitimine destek veren vakıflarımız, derneklerimiz yıpratılmaya çalışılıyor. Bir siyasetçiye düşen görev iyi işlere engel olmak değil zararlı, faydalı olanı bertaraf etmektir. Bir belediye başkanın sorumluluğu kimseyi dışlamadan, faydalı kuruluşlara yardım etmektir. Vakıf ve derneklere savaş açmak ancak FETÖ gibi mankurt yuvalarının, uyuşturucu baronlarının işine gelir. Bizim geleneğimizin taşıyıcı sütunları millet, memleket sevdalısı vakıflardır, derneklerdir.

"MEMLEKET SEVDALISI DERNEKLERİMİZİ DESTEKLEMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ"

Milletin bize verdiği imkanları yine milletimizin faydasına olan işlerde, şehrimize ve insanımıza katkı sunacak projelerde kullanmaya gayret ettik. İnşallah bu şekilde de yolumuza devam edeceğiz. Bugün burada şu güzel birlikteliğimizi, bu güzelliğe vesile olan Fikr-i Asım derneği gibi millet ve memleket sevdalısı derneklerimizi desteklemeyi sürdüreceğiz. Bugün burada Türk demokrasinin gücüne güç katmış milli irade neferleri var. Farklı siyasi görüşlerden, farklı kökenlerden, farklı meşreplerden kardeşlerimiz var. 82 milyonluk büyük Türkiye ailesinin nüvesi diyebileceğimiz dostlarımız, kardeşlerimiz var. Bu salon sadece İstanbul'un değil tüm Türkiye'nin özüdür, özetidir. Bizim muhabbetimizin, bin yıldır vatanımız olan Anadolu coğrafyasında maziden atiye kurduğumuz kardeşlik köprüsünün en güzel timsalidir. Biz birlikte Türkiyeyiz.

"PKK İLE İŞİM YOK' DİYEMİYORLARSA DÜŞÜNMEMİZ LAZIM"

Erzurum'u, Kahramanmaraş, Edirne, Kahramanmaraş, Rize, Samsun, Diyarbakır'ıyla hepimiz aynı iklimin evlatlarıyız. Tarihi ve medeniyeti birlikte inşa etmiş ortak bir inancın, akidenin, tarihin çocuklarıyız. Her gün aynı istikamete yöneliyor,birlikte saf tutuyoruz. Hepimiz imanla, aşkla büyük bir tutkuyla bağlıyız. Bayrağımız, ezanımız, milletimiz bellidir, inancımız bellidir. Hiç kimse kardeşliğimizi bölemez. Çünkü biz Kandil'den, teröristlerden talimat almıyoruz. Bizi bölemeyecekler. Ama birileri Kandil'le beraber yürüyebilir. Onlarla beraber adım atabilirler. Kalkıp da 'Benim PKK ile işim yok' diyorlarsa düşünmemiz lazım. Kalkıp da 'Benim DHKP ile ilgim yok' diyemiyorsa buraya soru işareti koyalım.

"BİZ GÜCÜMÜZÜ MAZLUM VE MAĞDURLARIN SAMİMİYETİNDEN ALIYORUZ"

Her türlü saldırıya, operasyona karşı direnme gücü veren de işte bu ortak değerlerimize olan bağlılığımızdır. Biz gücümüzü vesayet odaklarından değil işte bugün burada olduğu gibi milletimizin birliği, beraberliğinden alıyoruz. Gücümüzü Kürtle Türkün, Arapla Boşnağın, Tatarla Zazanın, Romanla Arnavutun kardeşliğinden alıyoruz. Rabbimiz 'Biz sizi kavimler halinde yarattık, birbirinizle daha iyi tanışasınız, anlaşasınız diye'. Ayrılık yok, biz böyle konuşurken ne yazık ki ülkemizde ayrılığı sürekli olarak tahrik edenler var. İşte onlara biz fırsat vermeyeceğiz. Gücümüzü 40 yıldır duasıyla, desteğiyle yanımızda dağ gibi duran Türk Milletinden alıyoruz. Biz gücümüzü gecenin zifiri karanlığında uykusunu bölerek ellerini semaya açan mazlum ve mağdurların samimiyetinden alıyoruz.

"ORDU VALİSİNE SABIRLI OL DEDİM"

Türkiye Cumhurbaşkanı olarak milletin emanetini sırtında taşıyan bir kardeşiniz olarak her fırsatta şu uyarıyı yapıyorum. Siyaset asla sıfır toplamlı bir oyun değildir. İnsanları ortak değerler, idealler etrafında biraraya getirmek sanatıdır. Ayrıştırmak için değil birleştirmek, kutuplaştırmak için değil gönülleri buluşturmak için yapılır. Ekonomik ve sosyal kalkınmanın anahtarı birlik siyasetidir. Her kim siyaseti insanımızı birbirine kırdırmanın aracı haline getiriyorsa açık söylüyorum o bu millete ihanet içindedir. Çıkarı ve menfaati için Türkiye gemisinin altını oyuyorsa bu millet onları asla affetmeyecektir. Her kim Meclis kürsüsünü, iftira kürsüsüne çeviriyorsa sadece kendi itibarını değil siyasetin itibarını da yok ediyor demektir. Bu milletin valisine 'it' diyen bir insandan siyasetçi olmaz, bunu böle bilin. Ardından da 'Ben it demedim, basitleşme dedim'. Sen kime anlatıyorsun. Görsel medya bunu tespit etmiş. Valimiz feraset sahibi, bana şunu söyledi; 'Başkanım bu seçim arefesinde davayı açarsam, doğru olur mu düşünüyorum' dedi. Ben de kendisine 'Sabırlı ol seçimlerden sonra açarsın' dedim.

"MODERATÖR DENEN ZAT SORULARI VERDİ"

Devletin valisi Cumhurbaşkanının o ildeki temsilcisi demektir. Onu da geç bir tarafa. Geçen akşam bir televizyon kanalında değil tüm televizyonlarda yayına giren olaylarda o moderatör denilen zat, ona bütün neler sorulacağının bilgilerini veriyor. Böylece bir televizyon programa çıkılıyor. Sayın Yıldırım'a böyle bir bilgi verilmiyor. Bu şahsa veriliyor ve inkar ediyor. Ama ne oldu? Yerin kulağı var, unutma. Ve Marmara Otel'de nasıl bir araya geldiler, kaç dakika görüştüler hepsinin bilgileri şu anda elimizde. Bu ahlâki değildir, gayriahlâkidir. Ahlaksızlıktır bu, böyle bir şey olamaz. İnşallah Pazar günü milletimizin ferasetiyle kaybedeceklerdir. Siyasi yarışı kavgaya dönüştürmenin hele hele Türk siyasetine nefret söylemi bulaştırmanın hiç kimseye faydası yoktur.

Editör: TE Bilişim