Tropikal bir aracınız olsun ister misiniz?

Cevap vermeden önce biraz durun hele…

Muş’lu bir hemşerimin ağzından dinleyelim…

“3-4 ay önce Adana N…N bayiinden bir araba satın aldım.

Havanın soğuk olduğu bir günün sabahında engelli raporu bulunan çocuğumu okula götürmek için aracıma bindim. Marşa bastım, baktım araba çalışmıyor. bir iki kez daha, bir kez daha, hayır, çalışmıyor.

Garantisi bozulmasın diye daha fazla zorlamadım. Yetkililerle hemen temasa geçtim, çekici gönderdiler, aracımı Van’daki yetkili servise götürdüler. Bir iki gün sonra da beni arayıp aracı almamı söylediler.

Merak ettim, aracın neyi varmış diye, telefon açıp sordum, aldığım cevap şu oldu ‘Aracınız normal şartlarda -15 derecenin altında çalışmaz, çünkü … ve …  motorinleri 15 derecenin altındaki sıcaklıklarda donma yapıyor ve aracınız bu yüzden çalışmaz’ dedi. ‘Muş’ta binlerce dizel araç var, onlar çalışıyor da benimki niye çalışmasın?’ şeklindeki soruma mantıklı bir cevap vermediler. Bunun üzerine ben hem satıcıyı hem de genel merkezi arayarak mağduriyetimi anlatmaya çalıştım fakat bir sonuca ulaşamadım.

Şimdi benim merak ettiğim konu şu:

Bu arabalar sadece Adana, Mersin ve Antalya’da mı hizmet verecek? Bu tüketiciler bir kış günü mesela Sivas’a, Kayseri’ye gitmek isterlerse başka araç mı kiralayacaklar? Kendi araçlarıyla giderlerse  yolda mı  kalacaklar? Böyle saçma şey mi olur? Bu araç kışın çalışmayacaksa Türkiye’de neden satılıyor? Gitsinler Arabistan’a Güney Afrika’ya satsınlar…”

Hemşerim derdini bu şekilde dile getirmiş. Siteminde haksız değil, madem -15 derecenin altında çalışmıyor, Bu aracın Türkiye’de ne işi var?

Tropikal Buzdolaplarımız da var!

Şu tropikal meselesi ile daha önce de karşılaşmıştım. Orada şikayet konusu mal bir buzdolabı idi.  Isparta’da köylü bir tüketicimize bir buzdolabı satılmış, kışın çalışmayınca servise başvurduğunda buzdolabının yanına bir ısıtıcı konması gerektiği söylenmiş, güler misin ağlar mısın?  Çok güldüğümü hatırlıyorum.

Isparta’da Hakem heyeti kararıyla bu rezaleti sonlandırmıştık.

Bu olayda eğer satıcı ya da İthalatçı problemi çözmezse tüketici mahkemeye giderek sorununu çözecek. Ancak araç eğer gerçekten belli bir sıcaklığın altında çalışmıyor ve ülkemizin büyük çoğunluğunda bu mevsim şartları hüküm sürüyorsa bakanlığın konuya el atıp bu rezalete son vermesi gerekir.

Konunun Değerlendirilmesi

Ortada duran uyuşmazlıkta iki ihtimal var: Birinci ihtimal arabanın gerçekten soğuk havalarda çalışmadığı/çalışmayacağı, ikinci ihtimal ise arabada başka bir sorunun var olduğu ancak servisin bunu örtbas etmeye çalıştığı…

Eğer aracımız soğuk havalarda çalışmıyorsa; burada çok ciddi bir problemin varlığı sözkonusu. Bu tür araçların Türkiye’de satışa çıkmaması gerekiyor. Burada görev Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi genel Müdürlüğüne düşüyor. Bu tür araçların satışa sunulması engellenmeli ve konu tüketicilere yansımadan temelden çözülmelidir. Bu araçlar ayıplı maldır (muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan mal), satışı engellenmeli, satılmış ise toplatılmalıdır.

Diğer taraftan, tropikal araba diye adlandırdığım bir araç satılmış ise bunu satın alan tüketiciler ne yapmalı, bir de ona bakmamız lazım. Olayımızda tüketicimiz Muş gibi kışları soğuk geçen bir ilde yaşıyor. Tüketicimiz şifai görüşmemizde ikamet yeri olarak Muş’ta ikamet ettiğini ve bunu da satıcıya söylediğini, fatura adresi olarak da Muş’taki adresi verdiğini ifade ediyor. Dolayısıyla eğer aracımız tropikal bir araç ise zaten Muş gibi kışı soğuk geçen bir ilde yaşayan bir tüketiciye satılmamalıdır. Tüketicimiz yılın yarısında bu aracı kullanamayacağı açık olduğuna bile bile bu aracı satın alması düşünülemez.

Mal ayıplıdır ve yasaya göre tüketici seçimlik haklara sahiptir.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun un 8nci maddesi Ayıplı malları düzenlemektedir:

‘(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) …muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.’

Yasanın 11 maddesinde ise ayıplı malı satın alan Tüketicinin seçimlik haklarına yer verilmiştir:

(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;

A) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,

B) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,

C) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,

Ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,

Seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.

Yasaya baktığımızda maldaki birçok eksiklik malın ayıplı sayılması için yeterli görülmüştür.

Örneğin, teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmamak ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımamak malın ayıplı mal olarak kabul edilmesi için yeterli görülmüştür.

Diğer taraftan. Tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilmiştir. Buna göre, örneğin hiçbir eksikliği bulunmayan muadili olan mallarla aynı özelliği taşımakla birlikte Garanti belgesi verilmemiş mallar da ayıplı olarak kabul edilmekte ve bu mallara sahip tüketiciler seçimlik hakları kullanabilmektedir.

Hâlbuki bahse konu arac yılın yarısında temel gereksinimlerinden hiçbirini karşılamamaktadır. Dolayısıyla tüketici Tüketici Mahkemesine eğer Tüketici Mahkemesi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak yasanın kendisine tanıdığı dört seçimlik haktan birini talep edebilir. Mahkeme, şikayetin gerçekliğini bilirkişi vasıtasıyla tespit ettirecek ve tüketicinin talebi doğrultusunda karar verecektir.

 

Maraş Pusula Haber - www.maraspusula.com / Yazar, Nesih Tanrıverdi