Türkiye’de toplumun %40’ında, kadınların ise %60’ında görüldüğü tahmin edilen tiroid nodülleri, en sık rastlanan tiroid bezi rahatsızlıkları arasında yer alıyor. Uzmanlar, boyunda şişkinlik, ağrı, ses kısıklığı, nefes almada veya yutmada zorlanma gibi belirtilerle ortaya çıkan nodüllerin %5 ila %10 arasında kanserleşme riski taşıdığına dikkat çekerek tedavi için geç kalınmaması gerektiği konusunda uyarıyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Arif Ender Yılmaz “Hem tiroid nodülü hem de tiroid bezi büyümesi olarak adlandırdığımız guatr tanısı alan hastalarda bıçak altına yatma korkusu olduğunu görüyoruz. Ancak bu, tedaviyi geciktirdiği gibi zorlaştırıyor da. Oysa günümüzde tiroid nodülleri ve guatr tedavisi, tümörleri yakarak yok etmemizi sağlayan ameliyatsız bir yöntem olan mikrodalga ablasyonla mümkün” dedi. Yalnızca 15 dakika sürüyor Mikrodalga ablasyon tekniğinin çalışma prensibini aktaran Uzm. Dr. Arif Ender Yılmaz, “Tiroid bezinde bir yumru bulunması tiroid nodülünün; tiroid bezinin irileşmiş ve nodüllü olması ise nodüler guatrın habercisidir. Nodüllerin ve guatrın boyutu ne olursa olsun, bugün hepsi ameliyatsız tedavi edilebiliyor. Mikrodalga ablasyonu ise adından da anlaşılabileceği gibi mutfaklarımızda kullandığımız mikrodalga cihazlarıyla aynı çalışma prensibine sahip. Tümör dokusu içinde yer alan su moleküllerini hareket ettirerek aralarında bir sürtünme gelişmesini ve ısı açığa çıkmasını sağlıyor. Bu ısı, hedeflenen dokudaki hücreleri öldürüyor. Lokal anesteziyle uygulanan ve yaklaşık 15 dakika süren mikrodalga ablasyonu için ultrason veya tomografi gibi görüntüleme cihazlarının yardımıyla nodüllere erişiyor ve küçük bir iğneyle dokuya yanması için gereken ısı enerjisini veriyoruz” diye konuştu. Erken evre tiroid kanserlerinin tedavisinde de kullanılmaya başlandı Mikrodalga ablasyon yöntemiyle 5 cm ve üzerindeki büyük boyutlu tümörlerde dahi başarılı sonuçlar aldıklarını belirten Uzm. Dr. Arif Ender Yılmaz, “Mikrodalga ablasyon yöntemi henüz 2012 gibi yakın bir geçmişte kullanılmaya başlansa da hızla yaygınlaşmış ve yüksek başarı oranlarıyla da yaygınlaşmaya devam edecek bir yöntem. Öyle ki sadece iyi huylu tiroid nodüllerinde değil nükseden tiroid kanserlerinde de lokal kontrol amacıyla kullanılıyor. Aynı zamanda tiroid kanserinde erken evrede ilk tedavi olarak kullanılmaya başlandığını biliyoruz. İşlem sırasında ve sonrasında herhangi bir ağrı ve kesi izine neden olmamasının yanı sıra, hastaları korkutan ameliyat risklerini barındırmaması açısından da tedaviye gecikmeden başlanmasında etkili olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.