Sevgili dostlar, Yahudilerin çok önem verdiği, Tevrat'ın bir anlamda benzeri olduğunu söyledikleri, Talmud safsatası biliniz ki Yahudilerce önemli bir dinsel ve siyasi metindir. Konunun siz değerli okuyucularımda merak uyandıracağını düşünüyorum. Dahası İsrail'in neden insanlığa düşman olduğunu anlamak için de Talmud hakkında bilgilenmemiz gerekmektedir. Yahudilere göre Sina dağında Tevrat'ın yanısıra Hazret-i Musa'ya verilmiş olan bir vahiy daha vardır ki o da Talmud'dur. Tevrat'ta Talmud'dan tek kelime söz etmese de modern Yahudiler bunun böyle olduğunda ısrarcılar. Yahudi din adamları, yani hahamlar Tevrat'ın bahsetmediği bu sözde vahiyleri kitap halinde toplamışlar ve Tevrat'ın yanında 14 ciltlik Talmud adında yeni ve kanlı bir öğretiye de sahip olmuşlardır. Yahudilere göre Tevrat ve Talmud asla birbirinden ayrılamaz. Hatta bazı görüşlerde Tevrat'tan önce gelir. Bu konuda söylenenlere göre Tevrat (Yazılı Torah), Talmud (Sözlü Torah) yani kanunların nasıl uygulanacağının sözlü ifadesidir. Torah (Tora) günümüzde Yahudilerin Tevrat yerine kullandıkları isimdir çünkü bir adı da Yeni Ahit olan Eski Ahit kelimesini kullanmak istemezler. Tora'nın Türkçe karşılığı töre olduğu söylense de anlamı farklıdır. Torah olarak yazılan bu sözcüğün sonundaki 'h' harfi Arapçada olduğu gibi 'illetli' harflerden olup okunurken düşer ve Tora olur. Tora yani tur, semitik dillerde boğa anlamına gelir. Örneğin Sina Yarımadası'nın en büyük liman şehri El Tur, hem boğa hem de Boğa El'in şehri anlamındadır. Zaten dünya dillerine de buradan yayılmıştır. Latin dilinde Toro, boğa demektir. Boğa yani Tora'da Kenânlıların en büyük tanrısı "El'in" sembolüdür. Bu ismi kullanma konusunda oldukça ısrarlıdırlar.(Kıymetli dostlar yazının tam da burasında önemli olduğu için Hazret-i Musa Efendimizin Tûr dağına vahiy almaya gittiğinde Samiri'nin bir buzağı yaptığını ve İsrailoğulları'nın da bu buzağıya tapmaya başladığını söylemek istiyorum.) Tevrat'ta hiç söz edilmemesine karşın Yahudilerin sözlü Tora dedikleri Talmud için  Yazılı Tora tefsiri demektedirler. Buna göre Eski Ahit'teki hükümler geneldir, mesela Cumartesi çalışmayacaksın hükmü genel bir hükümdür. Uygulamada bunun nasıl olacağını ise Talmud açıklar. Bu konuda sözlü olduğu söylenen Talmud süreç içerisinde Tevrat gibi yazıya geçirilmiştir ve buna da Mişna denilmiştir. Daha sonra Yahudi ilahiyatçılar Mişna üzerinde çalışmalar yaparak Talmud'u ortaya çıkarmışlardır. Bugün M.S 4 ve 5. yy ait olan Kudüs ve Babil Talmud'u olarak bilinen iki farklı Talmud vardır. Hazret-i Musa'ya verildiği söylenen kitaptan 2 bin yıl sonra yazıya geçirilmesi demektir. Kelime olarak Mişna, Tekrar, Talmud ise Talim demektir. Sevgili dostlar, Talmud'un ana fikrinin ne olduğunu söylemenin yazının tam da burasında vakti gelmiştir. "Yahudilerin üstün ırk olduğu" tezi Talmud'da defalarca yazılmıştır. Hazret-i  Musa'ya verilen 10 Emir dahi sadece Yahudilere verilmiştir, onlar böyle inanmaktadırlar. Talmud'da Yahudilere akıllara zarar emirler verilmiştir. İsrailoğulları'nın insanlığa düşman olmalarının sebepleri de zaten bu emirlerdir. Talmud emirleri Yahudi Protokollerinin yani küresel baronların insanlara dayattığı protokollerin de temelidir.  Talmud'ta yazdığına göre Yahudilerin yapmak zorunda olduklarına inandığı zulümler şunlardır: Gayri Yahudi'nin sahip olduğu mal, çölde ayağınızın altındaki sahipsiz araziye benzer, kim evvel alırsa onun olur.", "Yahudi olmayanların kanını akıtmak Yahova'ya kurban takdim etmektir.", "Yahudilik maksat ve gayesi için işlenen bütün günâhlar, gizli olmak şartı ile mübâhtır.", "Yalnız Yahudi olanlara insan gözüyle bakılır. Yahudi olmayanlar birer hayvandır.", "Hırsızlık etmeyiniz emri sadece Yahudiler içindir. Diğer milletlerin canları ve malları helaldir.", "Yahudi olmayanların ırzı, namusu helaldir. Zina etmeyeceksin emri Yahudiler içindir." Sevgili dostlar, Eski Ahit'te yer almayan, ahiretle ilgili oldukları sanılan inançlar da Tevrat'ta değil Talmud'da bulunur. Buna göre Yahudiler öldükleri zaman doğrudan cennete gideceklerdir ve orada sonsuza dek yaşayacaklardır. Çok günahkar olanları ise 12 ay cehennemde kalacaktır, bunun temel şartı ise sadece Yahudilere karşı suç işlemiş olmaktır. Yani anlayacağınız insanlığa karşı yapmış oldukları zulümler umurlarında bile değildir. Yahudi olmayan herkes ise putperesttir ve doğrudan cehenneme gidecektir. Yahudiler genelde insanlığa düşman özelde ise İslam'a düşman olurken işte bu inançları onları motive etmektedir. Yahudi inancına göre Armagedon'dan yani çıkacak büyük savaş ve nüfus 500 milyon'a indikten sonra da hayat yine Dünya'da olacaktır. Yapay zeka, insan beyinlerinin süper bilgisayarlara aktarılması, galaksiler arası seyahat etme hazırlıkları, zamanda yolculuk çalışmaları ve en önemlisi kurdukları simülasyon evren sonsuza kadar yaşayabilmek içindir. İmanlarına göre bütün Yahudiler dirilecek ve diriliş Kudüs mezarlığından başlayacaktır. Kudüs'ü Müslümanlara vermek istememelerinin sebebi de budur. Yahudiler öldükten sonra buraya gömülmek isterler ve bu istekleri neticesinde de ciddi bir sektör olmuştur. Babil sürgününe kadar Tevrat'ta ahiretle ilgili bir bilgi bulunmaz, Tevrat'ta sadece, ölüp atalarına kavuştukları yazmaktadır. Talmud'da Amerikan fantastik filmlerini aratmayacak hikayelere de rastlanır (Amerikan ve Avrupa film şirketleri bu hikâyeler ile dizi ve film yapmaktadırlar). Hahamların bazıları kadınları eşek yapar bununla pazara gider, ormanda yaşayan vahşi bir hayvan Roma'ya 400 mil yaklaşınca kükreyip kent duvarlarını yıkar, Şimson yeni ölmüş bir eşeğin çene kemiği ile bin kişiyi öldürür, bu gibi saçmalıklarla doludur. İbranilerin sözde dini kanunlarını tefsir eden aslında acımasız katliamların senaryoları olan ve bu kanunlara göre ortaya çıkabilecek yeni problemlerine çözüm getiren Yahudilerin en önemli sırlarla, şifrelerle dolu kitabı Talmud insanlık için bir urdur. Akademisyenlerin, yazarların, din tarihçilerinin, antropologların ilmi ve bilimsel olarak Talmud'un tezlerini çürütmeleri gerekmektedir. Dostlar 

Talmud (İbranice: תלמוד), Yahudiler için medeni kanun, tören kuralları kitabı ve efsanelerini kapsayan dini metinlerdir. Ibranca "Lilmod" (Öğrenmek, öğretmek) kökünden alınmış bir kelimedir ve kaideler, esaslar toplamı anlamınada gelmektedir.  Kelimenin İbranca-Aramca karışımı olduğunu söyleyen dil uzmanları da bulunmaktadır. Talmud'un 5. yüzyıla ait olduğu kabul edilen; ancak daha eski dokümanları da içeren Babil ve Filistin Yeruşalim (Jerusalim, Kudüs) Talmud'u ismiyle iki farklı versiyonu bulunmaktadır. Musevilik'te önceleri sözlü Tevrat olan Tora, "Şebealpe" daha sonraları "Mişna" ismiyle yazılı hale getirilmiştir. Mişna, temel olarak Musevi medeni ve ceza hukuku olarak tanımlanabilir. Daha sonraları hahamlarca Mişna'nın daha derinlemesine açıklamaları yapılmış ve buna Gemara adı verilmiştir. Yahudiler nazarında Kitab-ı Mukaddes'ten sonra en önemli yeri işgal eden Talmud iki kısımdır: 1. Mişna (Daha çok şifahî dînî gelenekleri ihtiva eder), 2. Gemara (bir çeşit Mişna'nın tefsiridir). Genellikle dinler tarihçileri her iki yorumun M.S. II. yy da yaşamış olan Yuda Hanasi adındaki bir haham tarafından yazıldığı görüşündedirler ki Yuda Hanasi İbranilerin kutsal kişilerinden sayılmaktadır. Talmud'a inanmayan, gerçek anlamda bir Yahudi sayılmaz. Nitekim Karaim ve Habeşistan Yahudileri yalnız Tevrat'a inandıkları için hakiki Yahudilikten İsrailoğulları tarafından aforoz edilmişler ve uzak tutulmuşlardır. Bir başka açıdan Talmud, 1. Filistin (Kudüs) Talmud'u, 2. Bâbil Talmud'u olmak üzere yine iki noktadan ele alınabilir. Kudüs Talmud'u, Bâbil Talmudu'ndan daha önemli ve önceliklidir. 

Mişna: Sözlü kanunlar ilk defa olarak Rabi Yehuda Hanasi tarafından derlenmiş ve Mişna (משנה) adı verilmiştir. Mişna İbranice Şana kökünden gelir bu tekrarlayarak belleme anlamındadır. İbranice olarak kaleme alınmıştır. Sevgili dostlar Mişna, 6 bölümden oluşmaktadır. Bunlara İbranice (sedarim, tekili seder סדר) denir. Bu altı bölümden her biri kendi aralarında 7 ila 12 alt bölüme ayrılır, bu her alt bölüme de İbranice masehtot (tekili masehet מסכת) denmektedir. Mişna'da toplam 63 alt bölüm bulunmaktadır. Bunlar sadece Talmud Yeşiva adı verilen haham yetiştiren okullarda, okutulur. Bu okullarda öğrencilere gereken İbranice ve Aramice dilleri öğretildikten sonra sınıfça grup halinde bir haham eşliğinde her bir alt bölüm üzerinde uzun ve hararetli tartışmalar yapılır. Talmud'u okumak çok sayıda argümanı okumak anlamına gelir. Her sayfada hahamlar sürekli tartışır. Bu tür bir tartışmaya (amacı gerçeğin özüne ulaşmak olan) pilput denir. Bu sözcük yeşiva dünyasının dışında ise olumsuz bir çağrışıma sahiptir çünkü bu tartışmaları okuyan eğitimsiz kişinin gözünde hahamlar sadece kılı kırk yarmaktadır. Lakin onlar her tartışma ve müzakerelerinde yeni zulüm senaryoları yazmaktadırlar. Hahamların gündelik yaşamda hiçbir uygulaması olmayacak konular üzerinde bile tartışmasının nedeni kendilerince gerçeğe soyut bir şekilde ulaşmak, prensibi ortaya çıkarmaya çalışmaktır. Bu hahamlar gerçeğin ne olduğunu anlamak ve doğru olanı yapmakla ilgileniyordu. Önemli bir başka nokta ise hahamların hiçbir zaman büyük konular hakkında tartışmadıklarıdır. Domuz yemek ya da yememek, Şabat günü ateş yakılabilir mi yakılamaz mı gibi konularda bir tartışma bulmak mümkün değildir. Bu konularda tam bir anlaşma söz konusudur. Sevgili dostlar, Yahudiler Tevrat kadar Talmud'a da hürmet ederler. Talmud'un ilkeleri değiştirilemez ve tartışılamaz. Ancak bazı uygulamalarda bölgesel farklar gözetilse de, Talmud'un ihtiva ettiği esas hükümler bütün Yahudileri şâmildir. Yahudi cemaati kuvvetini, millî ve dînî bayramlara saygı kadar, Talmud'a da aşırı bir şekilde bağlılığından almaktadır. Demem o ki Talmud bilinmeden ne İsrail'in politikaları ne de İbranilerin insanlığa olan düşmanlıklarının sebepleri tam olarak anlaşılamaz vesselam.