Eksildildikçe eksiliyor her şey ve dahi ben. 

Günün doğmayı reddettiği bir geceden ve şehirden yazıyorum hasretimi.
Yakınım ama hiç sen yok buralarda.
Ki kim sen olabilir yeryüzünde.
Bir kelime yasamazsam sanki tarih beni reddedecek.
Titriyorum, ne yazmışsam her harfin birer öpücüğü var buz gibi.
En son düşüşümde, saldırılmayan tek mevziim de bombalandı.

Ben kolay incinirim bilirsin.
Yavaşça sar yaralarımı, yavaşça.

Kolay hasta olurum,  kolayca vazgeçerim zor olan ne varsa.

Basit adamım kimseye fark ettirmem yokluğumu.
Hatırlarsa bir annem, bir de sen.

Aldığım nefesin yarısı zehir.
Bak bu şiirde; dördüncü Murat'a inat, dördüncü sigara

Nasıl kolay incinirsem kolayca da ölürüm.
Zamansız ölürüm.
Seni de zamansız gördüm mesela.
Zamansız kör oldu gözlerim.
Zamansız beyazladı saçlarım.

Yine zamanı değil belki; ama gitmek istemezsen bir şiir miktarı otursak... 


İstemezsen sadece elimi tut.
O da değilse sadece yüzüme bak.
Yüzüme bak!
Gözlerime bak!

Gidelim buralardan
Sakallarıma ve saçlarıma düşen beyazlıkların özlemişliğime şahitliğinden bahsederim sana.

Senin masumiyetini ve sadakatini, benimse sana nasıl imrendiğimi anlatacağım dört köşeli bir dünyaya gidelim.
Haritaya lüzum yok.

Gidelim!

Bir şiir buluruz yerleşebileceğimiz.
Evrensel inatlarımı anneannemin her sabah ben uyanmadan yaktığı, bilmem kaç yıllık sobaya atar, nasıl yandığını kaydeder izletirim sana bir ara.

Bak bunlar sadece bir kaçı ;

Elimi tut!

Elimi tutmazsan ben altı yaşına düşerim.
Duraklı mahallesine.
Siyah bir duvarın beni karşıladığı o şimdi olmayan mahalle bakkalına düşerim.
Geleceğin karanlık tarafını o gün anladığım, kaybolmaya ramak kala ağladığım o siyah duvarın kucağına düşerim.
Dik yokuşlarda ağlamalara düşerim.

Elimi tut!

Elimi tutmazsan beş yaşına düşerim.

Nizam-ı cedid sokağına.
 

Rampada kimseye aldırmadan futbol oynayan çocukların ayaklarının dibine düşerim.
Murat'ın beni çağırmak için çıktığı beş metrelik asma dallarının yorgun üzümlerine.
Elimi tutmazsan, yirmi dakikalık yolu kaçırılma korkusuyla üç dakika on beş saniye rekorum kırılır, halsiz düşerim.

Başım çok ağrıyor bu aralar biliyor musun?

Kalbimi, beynime soykırım yapmakta hiç bu kadar aceleci ve kararlı görmemiştim.

 

karakale 'm