Tarih, çeşitli adlarla ortaya konulan olumsuzluklar, ihanetler ve zulümlerle doludur. Geçmişten günümüze kadar her ne kadarda isimler değişse de, bu olumsuzluklarla mücadele devam edecektir ve etmektedir. Hâlbuki insanoğlunun yaratılışı gelişi güzel olmayıp, hafızalara almayacak bir biçimde dört haslet üzerine yaratılmıştır.

  1. Güzeli çirkinden,
  2. Doğruyu yanlıştan,
  3. Faydalıyı zararlıdan,
  4. Adaleti zulümden,

Alt alta topladığımızda Yaratılmışların en şereflisi “Eşrefi Mahlûkat” olarak

Adlandırılmıştır. Dolaysıyla bu hasletlerden bir tanesi yok farz edilir ise, insan olma özelliği de ortadan kalkar. Ne yazık ki, insanın değerinin olmadığı bir devirde yaşıyoruz. İnsanlar arasında olması lazım gelen güven meselesi bir sorun halini almış, hiçbir kimse birbirlerine güvenemez hale gelmiştir.

Emperyalizm yanlıları, İnsanları birbirlerine güvenemez duruma getirmeleri için yoğun çaba içerisindeler. “Eşrefi Mahlûkat” olan insanlığı insan gibi beşeriyete uygulayacak bir Devlet ve Liderin var olmasına müsaade etmemişlerdir. Asırlardır insanlar arasında Adalet ve huzuru sağlayan, Yüce Peygamberimiz Efendimizin uyguladığı Devlet sistemi ile İnsanlığı bir arada tutmuş, Ceddimizi rahmetle, minnetle saygı ile anıyorum. Mezhep ve Irkçı kavgaları ile birbirlerine giren batı, bu Adil Yönetimi çeşitli desiselerle yıkmaya çalışmış ve koskoca Cihan İmparatorluğunu ortadan kaldırmaya Muaffak olmuştur. Onlar madde olarak düşündükleri için yok olacaklarını zannettiler. Bilmiyorlardı ki o Koca çınarın köklerinden aynı inançla insanlığa huzur verecek bir Devlet karşılarında dim dik durmaktadır.

Ne yazık ki, İnsanlık bilhassa İslam Devletleri Siyonizm’in manevi atmosferinden kurtulamamış, bir akıntıya kapılıp gitmektedir. Batı Emperyalizmi kendi güdümünde ve istediklerini yapacak yöneticileri o Devletin başına getirmiştir. Bunu farkına varan ve kaygılarını her platformda dile getiren rahmetli Erbakan İslam Birliğini, D-8’İ  “İktisadi, Ticari ve Sosyal ve Askeri Alanda İş Birliği Teşkilatını” kurmuş idi. AB’ye gösterilen azim ve kararlılık D-8’e gösterilse idi şu anda durumun ne olacağını takdirlerinize bırakıyorum. Bu olumsuzluklar karşısında kayıtsız şartsız birlik ve beraberlik içerisinde olup güçlenme yerine,           bedenimize, inancımıza, kültürümüze ve törelerimize uymayan medeniyet denen köhnemiş düzenin peşinde daha ne kadar koçacağız.

Hâlbuki,nimetler sadece bu dünya için değil, insanlığın korunması, değer bulması için büyük ve yüce değerlerle olabileceği izan sahibi hepimizce malumdur. Şu anda Müslümanlar kendi değerlerini kaybettikleri için yoğun bir arayış içerisindeler. Örnek olarak kendilerine yanlış ve hatalı yolu seçmektedirler ve izlemeye devam etmektedirler.

Bu olumsuzlukları yaşamamak için, Müslüman Devletler bir araya gelip bir birlik oluşturması zaruridir. Rahmetli Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN bu günlerin olabileceğini görerek acilen İslam Birliğini yani D-8’leri kurdu ve tüzüğünde de “İktisadi, Ticari, Sosyal ve Askeri Alanda İş Birliği Teşkilatın” kurdu. Ne yazık ki bu birliktelik yerine, AB’liği Teşkilatının peşinde giderek bir sürü tavizler verdik ama halen bir adım mesafe almış değiliz. Tarih tekerrürdür. Onlar bizi yok etmek için bütün imkânları deneyeceklerdir.

Ne yazık ki dünya hırsı insanlara güzel gelmekte. Biz Müslüman’ız Elhamdülillah. Bu yol çok çileli ve sorumluluk ister. Bu yolu inancımız sayesinde, gerekirse bedel ödeyerek aşacağımıza inancımız tamdır.10 Şubat 1069’da sosyalistler 6 Filonun gelmesini engellemek için yaptıkları eylemlerde niyet başka olsa da,“Defol Amerika, Katil Amerika, İnsanlığın Baş Belası Amerika” demeleri ne kadar yerindeymiş.

İkiz kulelerin yıkılma olayı hepimizin zihninde canlılığını koruyor. Amaçları Müslümanlara Terörist damgasını vurmak için olduğu gün gibi aşikârdır. Eskiden Türklere, Müslümanlara barbar diyorlardı, şimdide terörist demektedirler. Maksatları bütün Müslümanları ortadan kaldırmak ve İsrail’e tutsak etmek, Büyük İsrail Devletinin kurulması olduğu malumumuzdur. O halde zararın neresinden dönersek kardır. ABD Başkanları seçildikten sonra mutlak İsrail’e giderler, kafalarına kippa giyerek ağlama duvarında dua ederler. George Washington hariç bütün ABD başkanları Siyonst’ti. George Washington ise masondu. Dolaysıyla gelen bütün başkanlar Büyük İsrail Devletini kurmak için çalışmaktadırlar. Onlar görevlerini yapıyorlar. Biz ise peşlerinden nal topluyoruz. Bir an önce yaşanılabilir bir Türkiye’nin kurulması için zaman kaybetmeden Sanayide, Tarımda, Hayvancılıkta ve Eğitimde söz sahibi olmamız gerekmektedir.

Şu anda PKK ve yandaş terörist örgütler, maşa olarak kullanılıyorlar. Onların inancına göre “Büyük İsrail Devletinin kurulması için Tanrının elini çabuklaştırılması gereğine inanıyorlar”. Güya inandıkları Allaha kalırsa, asırlardır emellerine erişemeyeceklerine zannediyorlarlar. Dolaysıyla, Onlar görevlerini yapıyorlar. İnşallah, Zeytin Dalı Operasyonu bu belanın bertaraf edilmesi ve bütün İslam’ın rahat bir nefes almasına vesile olur. Kahraman Ordumuza Yüce Allahtan başarılar diliyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun. İslam Devletlerinin önderi olmak zorunda olan Devletimiz bundan sonra atacağı adımlara daha fazla dikkat eder ve yolumuzu olumlu hedefler olarak belirleriz.

Bu arada Kudüs meselesi bir aydır hiçbir şey olmamış gibi meselenin aslı unutulmuş gündemden düşmüş ve canlılığını yitirmiş görünüyor. Bu Asil Millet bunu da unutmamış en kısa zamanda ona da sıra gelecek. Çünkü bütün oyunlar bunun için oynanıyor. Vesselam.