Portekizli bir din adamı, kilisesindeki vaazında dünyanın en çok sevilen ve en çok izlenen çizgi filmlerinin yapımcılarını "çocuk pornocusu", "satanizm", "eşcinsellik propagandası" ve daha neler neler yapmakla suçladı. Lütfen çocuklarımızı ve gençlerimizi şeytanın pisliğinden başka bir şey olmayan bu yapımlardan onların hipnotize olmasını engellemek için koruyalım, bilinçlendirelim. Sadece korumak, kollamak ve bilinçlendirmekte yetmez. Derdi masumiyet ve insanlık olanların gençleri kurtarmak için gençlik filmleri ve çizgi film projeleri üretmeleri gerekiyor. Bu çizgi filmler ile bilinç altına gönderilen mesajlar hiç ama hiç masum değil. Örnek vermek gerekirse "Küçük Deniz Kızı" filminin afişindeki cinsel organ, "Pocahontas" filmindeki satanist vurgular ve daha nicesi, saymakla bitecek gibi görünmüyor. Ayrıca sizlere konu ile ilgili bir araştırmadan ve sonucundan bahsetmek istiyorum. Kanada Ottawa Üniversitesi ve İngiltere University College London tarafından yapılan bir araştırma, çocuklara yönelik çizgi filmlerin yetişkinler için çekilen filmlerden daha fazla şiddet içerdiğini ortaya çıkardı. Araştırma kapsamında 1937 ile 2013 yılları arasında çekilen ve gişede başarılı olan 45 çizgi film incelendi. Bilim adamları, 1937 yapımı Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler ile başladıkları incelemelerini, 2013 yapımı Karlar Ülkesiyle tamamladı. Sonuçlara göre, çizgi filmlerdeki ana karakterlerin ölme oranı, yetişkin filmlerindeki karakterlerin ölme oranından 2.5 kat fazla, çizgi kahramanların "cinayete kurban gitmesi" ise yine yetişkin filmlerin 3 katı. Çizgi filmlerin üçte ikisinde ana karakterlerin ölüm sahnesi ekrana gelirken, bu oran yetişkin filmlerinde yüzde 50’de kalıyor. Araştırma ekibinde yer alan Dr. Ian Colman ve Dr. James Kirkbrid, “Anneler çocuklarına korku, aksiyon, polisiye filmi izletmek istemez ama animasyonların daha fazla yıkım, şiddet, ölüm, kargaşa içerdiğini gözlemledik” diyerek, “Bu sahneler çocuklar üzerinde uzun süre kalabilecek travmalar yaratabilir” uyarısında bulundu. Dostlar maalesef durum bu dolayısıyla tarihimizden, medeniyetimizden, kültürümüzden ve insanlığın ortak değerlerinden yola çıkarak şeytanı mat edecek projeler üretmekten başka bir çaremiz bulunmamaktadır vesselam.