Kent merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Kadıoğluçiftliği Mahallesi'nden uzun yıllar önce göç eden Necip Duran, 10 yıl önce köyüne döndü. Köydeki 3 dönüm arazi üzerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün desteğiyle sera kuran Duran, ürettiği domates ve salatalıkları kent merkezinde satmaya başladı. Duran'ın seracılık çalışmalarını duyan birkaç aile daha köylerine geri dönerek bu işe yöneldi. Seralarda ürettikleri domates ve salatalıkları kent merkezi ve Gaziantep'e satmaya başlayan çiftçilerin refah seviyesi de yükseldi. Kimi evini, kimi aracını yeniledi kimi ise yatırım yapmaya başladı. İş bulmak amacıyla bölge illerine göç eden yaklaşık 100 aile de köylerindeki bu gelişmeleri öğrenince baba ocağına döndü. Yaklaşık 500 dönüm alanda seracılık yapan çiftçiler, istihdam da sağlamaya başladı. Ürettiklerini tüccarlar aracılığıyla Gaziantep, Adana, Osmaniye, Kayseri, Malatya, Adıyaman, Şanlıurfa ve Ankara'ya satan seracıların hedefi ihracat yapmak. - "(Sen yürü ki millet arkandan yürüsün) hesabı oldu" Mahalledeki ilk serayı kuran Necip Duran, yaptığı açıklamada, bir süre Antalya'nın Kumluca ilçesinde yaşadığını ve seralarda işçi olarak çalıştığını söyledi. Burada edindiği tecrübe sayesinde seracılık yapmaya karar verdiğini belirten Duran, şöyle devam etti: "Kumluca'da sera kuracak çok fazla boş tarla yoktu, olanlar da pahalıydı. Kahramanmaraş'ta hem tarla ucuzdu hem kendi köyümüzdü hem de kendi işimizin sahibi olacaktık. Bir kişiden serasının demirlerini satın alıp köye döndüm ve 3 dönümlük sera kurdum. Ben köye döndükten 3-4 yıl sonra tersine göç başladı. 'Sen yürü ki millet arkandan yürüsün' hesabı oldu. Son 6 yıldır hızlı bir şekilde göç alıyoruz. Köyde 500 dönümlük sera kuruldu. Her yıl 100-200 dönüm artarak seracılık devam ediyor. Bundan sonra daha da çok artacak. Tersine göç başladığı için seviniyoruz. Her taraftan büyükşehirlere göç varken, köyümüzden göç edenler tekrar dönüyor. Kendi işlerinin patronu oluyor." Duran, 500 dönümlük seradan yıllık 15 bin ton ürün aldıklarına dikkati çekerek, "Bir köy için bu büyük gelir. Artık işçi bulamaz olduk. Eskiden hep buradan işçi giderdi. Şimdi biz işçi bulamıyoruz. İnşallah ileride işçi transferi yapacağız. Almanya'nın bir zamanlar Türkiye'den işçi götürdüğü gibi biz de bu gidişle Afrika'dan falan işçi geçireceğiz. Suriye vatandaşları gittiği an burada işler biter. Çünkü başka işçi bulamıyoruz." diye konuştu. "Çocuklarımız köylerine dönüyor, yüzümüz gülüyor" Kadıoğluçiftliği Mahallesi muhtarı Ümmet Güngör de herkesin birbirine örnek olarak bir dönüşüm başlattığını söyledi. Güngör, "İmece usulü yeni seralar kuruldu. Herkesin bir ekmek kapısı oldu. Eskiden herkes fabrikada çalışmaya gidiyordu, şimdi sahibi olduğu fabrikaya gidiyor. Buralar dumansız fabrika oldu. Üretilen ürünler kent merkezi ve komşu illere satılıyor." dedi. Mahallenin en eski sakinlerinden 72 yaşındaki Cuma Güngör de yıllar önce geldikleri bu mahallede gölgesinde duracakları bir ağaç bile olmadığını belirterek, "Ağaç diktik, her yer gölgelendi. Şimdi de seralar kuruldu. Buraların çok çilesini çektik, şimdi de sefasını sürmeye çalışıyoruz. Eskiye göre çok rahata kavuştuk. Devletimizin desteğiyle çocuklarımız köylerine dönüyor, yüzümüz gülüyor." diye konuştu.