MHP Milletvekili Sefer Aycan denince ilk aklıma gelen üç şey var:

1-Daha önceki seçimde seçilecek yeterli oyu alamayınca, “Hakkımı Maraşlılara helal etmiyorum” gibi o absürt, saçma ve sefil sözü…

2-Haddini aşan sözlerinden dolayı bir gecede genel başkan yardımcılığı görevinden azledilmesi…

3-AEL Termik Santral baca filtresi hakkında TBMM’de aleyhte basın toplantısı düzenleyip, ertesi günü aldığı emir doğrultusunda lehte oy vermesi…

Bizimkisi (bizimkisinden kastımız, bu kentin vekili olması) yine bir gafa imza atmış.

Önce şunu belirtelim. Resmi yazışmalarda devletin genel kuralı şöyledir;

Üst, ast’a yazılı bir talimat verirken “rica” eder. Yani bu bir emirdir.

Ast, üst’e bir yazı yazıyorsa “arz” eder. Yani bu bir izin istemedir.

Gayrıresmi, yani ast üst ilişkisi olmadan herhangi bir yazı yazılıyorsa da burada “nezaket kuralları” uygulanır ve bir talep varsa “… yapılması hususunda emir ve müsadelerinize sunarım” gibi benzeri bir cümle kullanılır.

Ayrıca “rica”nın kişiler arasında karşılıklı diyalogda kullanılmasında da bir beis yoktur.

DEVLET ADABINA UYMAZ SEFER BEY!

ŞİMDİ konuya geçelim.

Geçen hafta içi gazetelerde okumuşsunuzdur. MHP Kahramanmaraş milletvekili ve komisyon kâtibi Sefer Aycan, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kendi antetli kağıdına yazılan bir dilekçe ile başvurarak, belirttiği bazı kişilerin adlarının sokak isimlerine verilmesini talep ediyor.

Edebilir, zira sokaktaki sarı çizmeli Memmed ağanın veya bizim deli sandığımız Talat’ın bile hakkı var böyle bir talebe, buraya kadar normal…

Ancak…

Ancak normal olmayan, hem de akademik bir ünvana sahip olan bir şahsın, devlet adabına uymayan yazı şeklidir.

Sefer Bey!      

Büyükşehir Belediye Başkanı senin ast personelin falan değil!

Devlet adabında “rica” bir emir niteliğindedir, bir “talimat” kip’idir. Konum olarak sizin böyle bir yetkiniz de hakkınızda yok, önce bunu öğrenmelisiniz!

Siz şu anda Büyükşehir Belediyesine bunu sadece bir öneri veya talep olarak arzedebilirsiniz, o kadar!

Vesselam, normal hayatta “nezaket”, devlet hayatında “adab” çok önemlidir.

Aklıma gelen şu sözle nokta koyalım: “Yahu bu ülkede profesör ünvanı alabilmek bu kadar kolay mı?”

ATOM KARINCA’NIN ‘HAYRİ BEY HASSASİYETİ!’

YILLARDIR hiç çizgisi değişmeyen bir CHP’li arkadaşım dedi ki; “Dikkat ediyor musun, milletvekilimiz, Ak Parti’ye en ağır muhalefeti yapıyor ama 8 aydır mevcut başkan Hayri Beye tek cümle muhalefet etmedi…”

Valla hiç dikkatimi çekmemişti, farketmemiştim de…

Allah var Kahramanmaraş’ın her meselesinde, her probleminde CHP milletvekili Ali Öztunç’u görüyoruz ama gerçekten konu Büyükşehir’e gelince akılda kalan hiçbir sözü, eylemi yok.

Yoksa Atom Karınca’nın Hayri Beye özel bir hassasiyeti mi var?

BAŞSAĞLIĞI

KMTSO eski başkanı ve MEM Tekstil sahibi dost ve kalender insan Kemâl Karaküçük’ün annesi, değerli arkadaşlarım Mustafa ve Süleyman Şenel ile Hanifi Öksüz ve Mahmut Arıkan’ın teyzeleri, Mesut Dedeoğlu’nun halası Hatice Hatun, rahmet-i rahmana kavuştu.

Merhumeye rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dilerim.

Yener Atlı

YATACAK YERİ YOK

AVCILARIN

AVCILIĞI keyif ve spor olarak değerlendirip şu kış gününde yavruları için yiyecek toplamaya çıkan tavşan, kuş vs. gibi korunmasızları vurup öldüren bilcümle avcıların…

YATACAK YERİ ÇOK

ÜLKÜ OCAKLARININ

MİNİK yavrulara okuma alışkanlığı ve ilim öğretme adına adeta bir seferberlik uygulayan başta başkanları Hüseyin Kayış olmak üzere tüm Ülkü Ocağı yöneticilerinin…