Türk Uyku Tıbbı Derneği’nce uyku ve uyku bozuklukları konusunda yeni araştırmalar, tanı ve tedavi yöntemlerinin değerlendirileceği “19. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi” başladı.

Prof. Dr. Özgen, yaptığı açıklamada, kongrede uyku alanındaki gelişmelerin fizyolojik ve hastalıklar bazında tartışılacağını söyledi.

İnsan ömrünün üçte birinin uykuda geçtiğine işaret eden Özgen, uykunun vücudu dinlendirerek bireyi ertesi güne hazır hale getirdiğini, insanı ruhsal ve bedensel anlamda yenilediğini belirtti.

Uykunun, yemek ve içmek gibi yaşam için gerekli fizyolojik bir ihtiyaç olduğunu dile getiren Özgen, “Nüfusumuzun yarısı uyku rahatsızlığından muzdarip. Uyku bozuklukları gün içinde işlevsellikte bozulmaya, birçok fiziksel ve ruhsal hastalığın artışına veya tedavi süreçlerinin aksamasına yol açıyor. Bu nedenle tıbbın her alanında uyku bozukluklarının da dikkate alınması ve değerlendirilmesi son derece önemli.” diye konuştu.

Özgen, uykusuzluk yani hiç uyumama süresi bir miktar uzadığı zaman bunun insanı ölüme kadar götürebileceğine dikkati çekti.

Uykunun beynin istirahat ettiği basit bir süreç değil, aktif, kompleks ve dinamik bir süreç olduğunu vurgulayan Özgen, “Uyku, insanın, yoksunluğu karşısında en dayanaksız olduğu, kaçınılmaz ve önlenemez biçimde yerine konması gereken bir durum. Uykunun beynin birçok kısmı tarafından kontrol edilen çeşitli uykuya dalış, hafif, derin ve rüya uykusu evreleri gece boyunca tekrar eder ve her evrenin farklı fonksiyonları vardır. Sağlıklı bir uyku ancak tüm bu evrelerin yeterli sürelerde görülmesiyle sağlanabilir.” değerlendirmesini yaptı.

“UYKUSUZLUK VAR OLAN HASTALIKLARI ARTIRIYOR”

Prof. Dr. Özgen, uykusuzluğun vücutta var olan bütün hastalık problemleri tetiklediğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeteri kadar uyunmadığı ve genetik olarak kodlanmış uykunun alınamadığı durumlarda bir müddet sonra bütün sistemlere ait problemler ortaya çıkıyor. Var olan bütün hastalıkları artırıyor.Tansiyonu varsa, uykusuz kaldığı gecelerden sonra tansiyonunda olumsuz anlamda oynamalar oluyor. Şeker hastalığını tetikliyor. Ağrıları varsa artıyor. Çünkü o yenilenme ertesi güne hazır olma hali tamamlanamıyor. Hiçbir hastalığı olmayan insanlarda da bedensel ve zihinsel anlamda belirli bir süreden sonra bir takım bozukluklar ortaya çıkıyor. Bu, dikkatini toparlayamamadan öğrenememeye, gün içinde yorgunluk, bitkinlik ve halsizlikten trafik kazaları ile iş kazalarına kadar geniş bir yelpazede insan sağlığını tehdit eden bir durum.”

Kongrede uyku tıbbına ve uykusuzluğun sebep olduğu çeşitli hastalıklara ait bilgilerin, uykuda solunum ve hareket bozuklukları konularında yayımı yapılmış araştırmaların 40 bildiriyle sunulacağını ve 100’e yakın uyku bozukluğunun güncel tanı kriterleri, klinik özellikleri ile tedavi yöntemlerinin ele alınacağını aktaran Özgen, uyku konusunda toplumsal farkındalığın artmasını hedeflediklerini belirtti.

UYKU HASTALIKLARI TANI VE TEDAVİ KURSU VERİLECEK

Bilimsel programın yanı sıra, Uyku Testi, Uyku Hastalıkları Tanı ve Tedavi Kursu ile Uyku Tıbbı Yeterlilik Sınavı’nın yapılacağı kongreye, nöroloji, göğüs hastalıkları, psikiyatri ve kulak burun boğaz anabilim dallarının uzman hekimleri, tekniker ve teknisyenlerinden oluşan 200 sağlık çalışanı katılacak.

Uçuş güvenliğini ve havacılık personelini ilgilendiren havacılık tıbbında uyku bozukluklarıyla ilgili “Havacılık Tıbbında Uyku Apnesi Sendromu”, “Havacılık Tıbbında Sirkadyen Ritm Bozuklukları”, “Havacılık Tıbbında İnsomni” ve “Havacılık Tıbbında Gündüz Aşırı Uykululuk, Yorgunluk ve Sonuçları” gibi konuların da ele alınacağı kongre, 30 Eylül’de sona erecek.

Editör: TE Bilişim