Psoriasis Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Gürer, "29 Ekim Sedef Hastalığı Farkındalık Haftası" dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, dünyada yaklaşık 125 milyon kişinin psorisasis (sedef) hastası olduğunun tahmin edildiğini belirtti.

Sedef hastalığının, herhangi bir yaşta ortaya çıkan ancak özellikle 30-39 ve 50-69 yaşları arasında pik yapan, yatkınlık geni taşıyanlarda daha sık rastlanılan bir deri hastalığı olduğunu anlatan Gürer, "Sedef hastalığı, kronik inflamasyonla seyreden ve bulaşıcı olmayan bir hastalıktır. Bu hastalık en sık dirsek, diz, saçlı deri, el ve ayaklarda keskin sınırlı, kırmızı zeminde kepeklenme ile seyreden değişik büyüklükte lezyonlar ile karakterizedir. Hastaların hemen hepsi kaşıntı, yanma, batma ve ağrıdan şikayet ederler. Nadiren tüm deriye yayılıp, organizmanın genel metabolizmasını bozarak yaşamı tehdit edebilir. Hala kesin nedeni tam olarak açıklanamayan sedef hastalığı, genetik olarak yatkın kişilerde hem iç hem de dış faktörlerin etkisiyle tetiklenebilmektedir." diye konuştu.

Lezyonların yerleşim yeri ve şiddetine bağlı olarak hastaların önemli derecede fiziksel ve ruhsal sorunlar yaşayabildiğini vurgulayan Gürer, hastaların görünümleri nedeniyle kendilerini içe kapanık hissedebildiğini ve bu bireylerde reddedilme korkusundan ve psikoseksüel kaygılardan kaynaklanan çekingenlik ve zayıf benlik duygusu olabildiğini anlattı.

Psoriasis Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan ise psoriasis hastalığının gelişiminde bağışıklık sisteminin önemli rol oynadığını söyleyerek, hastalığı tetikleyen faktörler hakkında bilgi verdi.

Psoraisis Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nahide Onsun da hastalığın vücutta yarattığı olumsuz etkileri anlattı.

Psoraisis Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sibel Alper ise psoriasisin kontrol edilebilir bir hastalık olduğunu belirterek, psoriasis tedavisinin hastalığın yaygınlığı ve yerleştiği bölgelere göre seçildiğini söyledi.

Editör: TE Bilişim